KABİR ALEMİ es-Suyuti

 

ÖLÜM HASTALIĞINDA İNSANIN DİYECEĞİ ŞEYLER, SEKERATTA ÜZERİNE OKUNACAK VE TELKİN EDİLECEK ŞEYLER VE KİŞİ ÖLDÜĞÜ, GÖZÜNÜ KAPADIĞI ZAMAN SÖYLENECEK ŞEYLER

 

1- İmam Ahmed, İbni Ebi'd-Dünya ve Deylemî, Ebi'd-Derda (r.a.)'dan rivayet ettiklerine göre Resulullah (s.a.v.): ''Ölünün başında Yasin-i Şerif okununca Allah Ona ölümü kolaylaştırır.'' diye buyurmuştur.

 

2- Ma'kil bin Yesar (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.): ''Ölünüzün başında Yasin'i okuyun,'' buyurmuştur.

 

İbn-i Hibban, demiş ki; Ölüden kasıt, ölüme yaklaşan kişi demektir.yoksa ölüye okunmaz.

 

3- îbn-i Ebi Şeybe ve Mervizi, Cabir bin Zeyd (r.a.)'den rivayet ettiklerine göre, şöyle demiştir: ''Kişi ölüme yaklaştığı zaman başında Ra'd Suresinin okunmasını müstehap görüyordular. Çünkü bu, Ondan zorluklarını giderir, Ruhunun alınmasını hafiflendirir ve halini kolaylaştırır.

 

Resulullah (s.a.v.)'in hayatında ölü ölüme yaklaştığı saat içinde şöyle denilir idi: ''Ya Rabbi filan oğlu falana mağfiret et. Yatacağı yeri hoş kıl, kabrini geniştendir. Ölümden sonra, ona rahat ver, onu peygamberine kavuştur. Kendisine sahip ol, ruhunu salihlerin ruhları içine yükselt. İçinde, sağlık daimi olan, yorgunluk ve zafiyet bulunmayan bir alemde bizi birleştir,'' denilir ve Resulullah (s.a.v.)'e salavat getirilirdi. Ruhu alınıncaya kadar, bu şekil tekrar ediliyordu.

 

4- İbn-i Ebi Şeybe ve Mervizi, Şa'bi'den rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir: Ensar Ölünün başında Bakara suresini okurlardı.''

 

5- Ebu Nuaym, Katade (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre o: ''Kim Allah'a karşı takvalı ise Allah ona bir çıkış kılar'' [Talak 2] mealindeki ayette geçen ''çıkış''tan nıaksad dünya şüphelerinden, ölümün sıkıntısından ve kıyamet günündeki duraklardan kurtuluş demektir,'' demiş.

 

6- Müslim'in Ebu Said'den rivayet ettiğine göre: Resulullah  (s.a.v.): ''Ölünüze 'La ilahe illallah'ı telkin ediniz,'' buyurdu.

 

7- İbn-i Hıbban, demiştir ki, ölüden kasıd ölüme yaklaşam kişi demektir.

 

8- Muaz bin Cebel (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ''Kim ki son sözü La ilahe illallah olsa o cennete girer.''

 

9- Beyhakî, Şuab-ı İman'da îbn-i Abbas (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: ''Çocuklarınıza ilk olarak La ilahe illallah'ı telkin ediniz. Çünkü, ilk sözü ve son sözü ''La ilahe illallah'' olan kişi, bin sene yaşasa, hiçbir günahtan sorguya tutulmaz.''                                              

Beyhakî demiş ki ''Bu garip bir haberdir. Bunu ancak bu isnadla yazdık.''

 

10- Ebu'l-Kasım el-Kuşayri, Emali'sinde, Ebu Hureyre (r.a.)'dan merfuan rivayet ettiğine göre: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: ''Hastalarınız ağırlaştığı zaman onlara ''La ilahe illallah''ı söylemeğe zorlamayın, onlara onu söylemelerini telkin edin. Çünkü hiç bir münafık bu kelime ile hayatına son vermiş değildir.''

 

11- Abdullah bin Ebi Evfa {r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (s.a.v.)'a bir adam geldi: ''Ya Resulallah, biraz ilerde bir adam  ölüme yaklaştı, ona ''La ilahe illallah'' telkin ediliyor, (ama) o söyleyemiyor, dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: ''Bu kelimeyi hayatında söylemiyor muydu?'' ''Evet, dediler. Resulullah (s.a.v.): ''Öyle ise, neden Ölümünde söyleyemiyor, deyip kalktı. Biz de onunla beraber kalktık. Adama gittik. Resulullah (s.a.v.): ''Ey genç ''La ilahe illallah'' de!, buyurdu. O: ''Söyleyemiyorum,'' dedi, ''Neden,'' buyurdu. Dedi ki: ''Anama karşı geldiğimden.'' Buyurdu ki: ''Anan sağ mı?'' ''Evet,'' dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.): ''Anasını çağırın,'' buyurdu. Çağırdılar, geldi. Resulullah (s.a.v.) ona buyurdu ki: ''Bu oğlun mu?'' ''Evet,'' dedi. Buyurdu ki: ''Buna şefaat etmediğin zaman biz bunu yüksek sıcaklıkta bir ateş içinde yaksak nasıl görürsün?'' Kadın: ''Ona hakkımı helal etsem ne olur'', dedi. Resulullah (s.a.v.): ''Allah ve biz de şahidiz ki sen oğluna hakkını helal ethn.'' Kadın: ''Evet, ben oğlumdan razıyım,'' dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.): ''Ey genç ''La ilahe illallah'' de!, buyurdu. Genç de: ''La ilahe illallah,'' dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.): ''Benimle onu ateşten kurtaran Allah'a hamd olsun,'' diye buyurdu.

 

12- İbn-i Asakir, Abdurrahman el-Muharibi'den rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir: ''Bir adama ölüm gelmiş, ona demişler ki, 'La ilahe illallah' de, demiş ki: 'söyleyemiyorum1, bir gurupla arkadaş idim, bana Ebu Bekir ve Ömer (r.a.)'a sövmeyi teşvik ediyordular.

 

13- Ebu Yala ve Hakim sahih bir sened ile Talha ve Ömer (r.a.)'dan rivayet ettiklerine göre, şöyle demişlerdir:  Resulullah (s.a.v.)'den işittik diyor ki. ''Ben bir kelime biliyorum, kişi ölüm anında onu söylediği zaman, ruhu cesedinden çıkarken ruhunda bir rahatlık görür. Kıyamet gününde o kelime ona bir nur olur. ''İlla'' lafzını söylediği zaman, Allah sıkıntısını giderir, rengini açar ve kendisi de ''La ilahe illallah''ın onu nasıl sevindirdiğini, selamladığını görür.''         

 

14- Ebu Hureyre (r.a.)'dan rivayet edildiğine gör Resulullah  (s.a.v.) şöyle diyordu: ''Melek'ül-mevt, ölümde olan bir adama gelmiş, bütün azasını açmış, onda bir hayır görememiş. Sonra çenesini açmış, bakmış, dili damağına yapışık olarak -La ilahe illallah'' diyor. Bunun üzerine o, bu ihlas kelimesiyle onu af etmiş.''

 

15- Ebu Nuaym, Ferkad es-Senci'den rivayet ettiğine göre şöyle demiştir: ''Kul ölüme yaklaştığı zaman, soldaki melek sağdaki meleğe artık ondan in, der. Sağdaki melek der ki, inmiyorum. Umulur ki, ''La ilahe illallah'' der. Onu da yazarım.''

 

16- Taberanî, Evsat kitabında, Ebu Hureyre ve Ebu Said el-Hudrl (r.a.)'dan merfuan şöyle rivayet etmiştir: ''Kim ölüm anında, ''La ilahe illallah,'' Allahü ekber vela havle vela kuvvete illa billahi'l-aliyyü'l-azim, dese ebede kadar ateşin yakmasından mahfuz kalır.''

 

17- Hakim Sa'd İbn-i Ebî Vakkas (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre: Resulullah (s.a.v.): ''Size Allah'ın ism-i azamını öğreteyim mi? İşte O, Yunusun duası:  ''La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü mine'z-zalimin''dir. Herhangi bîr müslüman ölüm başladığında bunu kırk sefer söylese, ve o hastalıkla ölse ona bir şehid ücreti verilmiş olarak ölür. Şayet kurtulsa mağfiret edilmiş olarak kurtulur,'' buyurdu.

 

18- Ebu Hureyre (r.a.)'dan merfuan rivayet edildiğine göre: Resulullah (s.a.v.) ona: ''Ya Eba Hureyre, hak bir şeyi sana söyleyeyim mi? Kim ilk hastalıktan yattığında onu okusa Allah onu ateşten kurtarır. Ben ''evet'' dedim. O buyurdu ki: ''Allah tektir. Öldüren dirilten O'dur. O ezeli ve ebedidir. Herkesin ve her tarafın Rabbidir. Paktır. Bütün hallere karşı yapılan bütün güzel hamdlar O'na mahsustur. Zat ve sıfatı mukaddes ve yücedir. Kudreti her tarafı istila etmiştir'' de ve şöyle dua et: ''Ya Rabbi! Eğer ruhumu almak için beni hasta etmişsen ruhumu, senden Cennet kazananlarm ruhları içine dahil et, onları ateşten kurtardığın gibi beni de ateşten kurtar.''  İşte şayet bu hastalıkta ölsen Allah'ın rızasına kavuşup ve cennetine gidersin, eğer günahların varsa da Allah onları afv eder.

 

19- İbn-i Asakir, Ali bin Ebi Talib (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre şöyle demiştir: Resulullah (s.a.v.)'den işittim şöyle diyor: ''Bazı kelimeler ki kim Ölümünde onları söylese Cennete girer. Ö kelimeler şunlardır: Üç sefer., ''La ilahe illallahu'l-Halimul Kerim''.  üç sefer.. ''El-Hamdu lillahi Rabbil alemin''  bir sefer...: ''Tebarekellezi bi yedihil mülkü yuhyi ve yumitu ve huve ala kulli şey'in kadir.''

 

20- Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) Allah Tealanın şöyle buyurduğunu nakletmiştir: ''Mümin kulumun ruhunu aldığımda bana hamdetmesi benim yanımda bütün hayırlar kadar yüksektir.''

 

21- Beyhakî, Şuab-ı İman'da, îbn-i Abbas (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre; Resulullah (s.a.v.)  şöyle buyurdu ki:. ''Müminin ruhu, vücudundan çıkarken Allah (Azze ve Celle)'ye hamdeder.''

 

22- Saîd bin Mansur, kendi Sünen'inde, Mervizi, Müslim ve îbn-i Ebi Şeybe, Ümmü'l-Hasan'dan rivayet ettiklerine göre, şöyle demiştir: ''Ümmü Seleme (r.anha)'nın yanuıda îdim. Yanına bir insan geldi. Filan kişi ölüyor, dedi. Ümmü Seleme dedi ki: ''Çık, öleceğini gördüğün zaman ona; ''Selamun alel Mürselin ve'l-hamdü lillahi Rabbil alemin,'' de.

 

23- Taberanî, Evsat kitabında, Ebi Bekrete'den rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir: ResuluIlah (s.a.v.) Ebu Seleme'nin yanına girdi, sekeratta idi. Gözünü açtığı zaman Resulullah (s.a.v.) elini uzatıp gözünü kapattı. Resulullah (s.a.v.) onun gözünü kapattığı zaman, evdekiler bağırmaya başladılar. Resulullah (s.a.v.) onları susturdu ve buyurdu ki: ''Ruh çıktığı zaman göz onu takip eder. Melekler ölünün yanına gelip evdekilerin dediklerine amin derler.'' Sonra Resulullah (s.a.v.) şöyle devam etti: ''Ya Rabbi! Ebu Seleme'yi hidayete ermişlerin katına yükselt. Onun yerinde, zürriyetine sahip ol. Kıyamet gününde bizi ve onu mağfiret et...''                                        

 

24- Hakim, Şeddat bin Evs (r.a.)'fdaa rivayet ettiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ''Ölünün yanına geldiğiniz zaman gözünü yumunuz. Çünkü göz ruhu takip eder. Ve o zaman hayırlı şeyler söyleyin, çünkü melekler evdekilerin duasına amin derler.''

 

25- Beyhakî, Şuab-ı İman'da ve Ebu Nuaym, Hilye'de, Mücahid'den rivayet ettiklerine göre îbn-i Abbas ona şöyle demiştir: ''Abdestsiz hiç bir zaman yatma. Çünkü ruhlar, alındıkları vaziyette diriltilirler.''

 

26- Taberanî, Enes (r.a.)'dan rivayet ettiğin© göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: ''Kim abdestli iken kendisine ölüm meleği gelse ona şehadet mertebesi verilir.''

 

27- Mervizi, Ebu Bekir bin Abdillah el-Müzeni'den rivayet ettiğine göre şöyle demiştir: ''Bir Ölünün gözünü yumduğun zaman "Bismillahi, ala milleti Rasulullah (s.a.v.)" de.''

 

BİR SONRAKİ KONU İLE DEVAM İÇİN AŞAĞIDAKİ İSİM’E TIKLA

 

ÖLÜM MELEĞİ VE YARDIMCILARI HAKKINDA GELEN HADİSLER