KABİR ALEMİ es-Suyuti

 

ÖLÜ'NÜN KENDİLERİNDEN EZİYET GÖRDÜĞÜ DİĞER ŞEYLER

 

1- İbn-i Ebi Şeybe ve Hakim Ukbe bin amir es-Sahabi (r.a.)'dan rivayet ettiklerine göre o şöyle demiştir: Benim için kor ateşe veya keskin kılıca basıp ayağımı götürmesi ile bir müsluman kabrinin üstüne basmak, birdir.

 

Yine çarşı içinde herkesin gördüğü bir tarzda kaza-i hacet etmek ile kabirler üstünde kaza-i hacet yapmak bana bir gelir.

 

 

2- îbn-i Mace bunu Hüzeyfe'den, o da merfuan Resulullah (s.a.v.)'den rivayet etmiştir.

 

3- İbn-i Ebi Dünya ''el-Kubur'' kitabında Süleym bin Ater'den rivayet ettiğine göre; O bir kabristandan geçerken yüklenmiş, yani bevl ona ağır basmış. Ona ''İn, kaza-i hacetini yap'' demişler. O demiş ki: ''Vallahi ben dirilerden utandığım gibi ölülerden de utanırım.''

 

4- Taberani, Hakim, ibn-i Mende, Umare bin Hazm (r.a.)'den rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir: Resulullah (s.a.v.) beni, bir kabrin üstünde oturmuş olarak gördü. Bana dedi ki: ''Ey kabir arkadaşı kabrin üstünden in. Ne sen ona eziyet ver, ne de o sana eziyet versin.''

 

5- Said bin Mansur ibn-i Mes'ud'dan rivayet ettiğine göre: Ondan kabir üstüne basma hükmü soruldu. Dedi ki: ''Ben hayatta iken mümine eziyet vermek istemediğim gibi ölümünden sonra da ona eziyet vermek istemem.''

 

6- İbn-i Ebi Şeybe ibn-i Mes'ud (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre demiş ki: ''Ölümünde mümine eziyet vermek hayatta ona eziyet vermek gibidir.''

 

7- İbn-i Mende, Kasım bin Muhaymere'den rivayetine göre söylet demiştir: Kabre basacağıma, kılıca basıp ayağımı uçurması bana daha kolaydır. Kalbi uyanık bir adam bir kabre basmış. Kabirden, ''ey falan bana eziyet verme'' diye bir ses işitmiş.

 

BİR SONRAKİ KONU İLE DEVAM İÇİN AŞAĞIDAKİ İSİM’E TIKLA

 

MUHAFAZA MELEKLER KABRİ TERK ETMEZ