Ana sayfa

UYDURMA HADİSLER

<< 101-110 >>

 

101. HADİS: "Açlık kâfirdir. Onu öldüren Cennet ehlindendir".

 

DEĞERLENDİRME:

Aslı yoktur.

 

 

 

 

 

102. HADİS: "Cîze, Cennet bahçelerinden bir bahçedir. Mısır Allah'ın yeryüzündeki hazineleridir".

 

DEĞERLENDİRME:

Askalanî diyor ki: Bu yalandır, uydurmadır.

Cîze: Nil kıyısında, Kahire'ye yakın bir köydür, şimdi Kahireyle birleşmiştir.

 

 

 

 

103. HADİS: "Bana sizin dünyanızdan (üç şey) kadınlar ve güzel koku sevdirildi. Namaz gözümün nuru kılındı".

 

DEĞERLENDİRME:

Bu hadisi Nesaî, Taberanî Evsatta rivayet etmiştir. Gazzalî ve başkalarının ifadelerinde yer alan (Selâs-Üç) kelimesi hakkında İmam İbn Fûrek zorlama açıklamalar yapsa bile, hadis hafızlarının dedikleri gibi, bu kelimenin aslı yoktur. Doğrusunu bilen Allah'dır.

 

 

 

 

 

104. HADİS: "Ümmetimden hilâlleyenler ne güzeldir!.."

 

DEĞERLENDİRME:

Saganî: Bunun uydurma olduğu açıktır, demiş ve bunu abdest alırken parmaklarını hilâllemek veya yemekten sonra dişleri temizlemekle açıklamıştır.

 

(Abdullah Ebu Gudde diyor ki)  Saganî'nin bu hadis hakkındaki uydurma olduğu  iddiası kabul edilemez. Hafız Münzirî, bu hadisi  et-Tergîb  ve't-Terhîb' de (1/132-133) Ebû Eyyûb el-Ensarî' (r.a) den şöyle rivayet etmektedir:

 

Allah Rasûlü (s.av) yanımıza geldi ve: — "Ümmetimden hilâlleyenler ne güzeldir!., "dedi. Ashab: -Hilâlleyenler kimdir ya Rasülallah? diye sordular. Allah Rasûlü (s.a.v) şöyle buyurdu:

 

--'Abdest alırken parmak aralarını hilâlleyenler ve yemekten sonra dişlerini temizleyenlerdir. Abdestte hilâlleme ağza ve burna su vermek, parmak aralarını ıslatmaktır. Yemekten sonraki hilâlleme ise, diş aralarındaki yemek artıklarını temizlemektir, insanla daima beraber olan iki melek için, namaza durduğunda dişleri arasında yemek artıkları görmelerinden daha sıkıntılı bir şey yoktur". Bu hadisi Taberanî Kebir' de rivayet etmiştir.

 

Yine Taberanî'nin Kebir' de ve İmam Ahmed'in Miisned'imde (5/416) Ebû Eyyub ve Atâ'dan rivayetlerine göre; Allah Rasûlü şöyle buyurmuştur: ''Ümmetimden abdest alırken parmak aralarını hilâlleyenler ve yemekten sonra dişlerini temizleyenler ne güzeldir!.."''Bu hadisi Taberani Evsat'ta Enes hadisi olarak rivayet etmiştir. Hadisin bütün tarikleri Vasıl b. Abdurrahman er-Rakaşî'de birleşmektedir. Şu'be ve başka âlimler Vasıl'ı sika/güvenilir olarak kabul etmiştir."

 

Hafız Münzirî, bu hadise (an) lafzıyla başlamış, sonunda da senedi hakkında bilgi vermiştir. Bu hadis, Münzirî'nin kitabının başında (1/3-4) belirttiği gibi; sahih veya hasen ya da buna yakındır ama zayıf değildir. Zira yine Münzirî, kitabının başında; "Hadis zayıf ise onun başında (Ruviye/rivayet olundu) lafzını kullandığını ve bu durumda hadisin sonunda ravileri hakkında söz söylemediğini" ifade etmiştir.

 

Hafız Heysemî, Mecmeu'z-Zevâid'Ae (1/235) Ebu Eyyub (r.a) hadisini Taberanî'nin Kebirinden uzunca, yine Taberanî'nin Kebirinden ve İmam Ahmed'in Mûsnedinden kısaca nakletmiş; "Her ikisinin isnadlarmda (Vasıl er-Rakaşî) vardır. O da zayıftır", demiştir. Heysemî daha sonra Evsaf taki Enes hadi­sini nakletmiş ve "Senedinde ÛVIuhammed b. Hafs el'Ensarî) vardır. Bu raviyi tanıyan, tanıtan birini bulamadım", demiştir. Dolayısıyla hadisin sahih oluşu ihtilaflıdır.

 

Fakat Zehebî'nin Mizan' da (4/329) Hafız Münzirî'ye nisbet ettiği gibi; Hafız Münzirî (Vasıl eı-Rakaşî)'nin (Vasıl b. Abdurrahman er-Rakaşî) olduğunu belirtmiş; Hafız İbn Hacer Tehzibü't-Tehzib'de (11/104) bunu şu ifadesiyle reddetmiştir: "Bu ravi, Vasıl b. Abdurrahman Ebu Hurra el-Basrî'dir, Rakaşî değildir. Buharı Tarihinde, İbn Ebî Hatim el-Cerh ve'tr Ta'dil'de, Hazrecî Hulasa'da Vasıl b. Abdurrahman Ebu Hur ra'nin (Rakaşî) olarak nisbet edildiğini zikretmemiştir. İmam Ahmed'in Müsnedindeki senedinde ise babasının ismi zikre" dilmeksizin (Vasıl er-Rakaşî), şeklinde yer almıştır. Böylece Hafız Hcysemî'nin sözü tercihe layık olmuştur. Zira (Vasıl b. Saib er-Rakaşî), zayıf olduğunda ittifak edilen bir ravidir. Do­layısıyla hadis bu tarikten zayıftır, ama Saganî uydurma oldu­ğu açıktır dese de, uydurma değildir. Doğrusunu en iyi bilen Allah Teâlâ'dır!..

 

 

 

 

 

 

 

 

105. HADİS:  "Kediyi sevmek imandandır".

 

DEĞERLENDİRME:

Uydurmadır. Bu hükmü Sagani ifade etmiştir.

 

 

 

 

 

106. HADİS: "Vatanı sevmek imandandır".

 

DEĞERLENDİRME:

Hadis hafızlarına göre bunun aslı yoktur.

 

 

 

 

 

107. HADÎS: "Sevgili, sevgilisine azab etmez".

 

DEĞERLENDİRME:

Sehavî: Bu sözü merfû (Allah Resûlü'nün hadisi) olarak bilmiyorum, demiştir.

 

 

 

 

 

108. HADİS; "Hacûn ve Bakî iki uçlarından alınır ve Cennette saçılır".

 

DEĞERLENDİRME:

Bu iki yer, Mekke ve Medine'nin mezarlıklarıdır. Bu hadisin aslı bilinmemektedir.

 

 

 

 

 

109. HADİS: "Mescidde konuşma, hayvanın otu yediği gibi, haseneleri yiyip bitirir".

 

DEĞERLENDİRME:

Bulunamamıştır. Muhtasar 'da böyledir.

 

 

 

 

 

110. HADİS: "Söz, hiç ara vermeksizin peş peşe söylenmez".

 

DEĞERLENDİRME:

Selef âlimlerinden birinin sözüdür.