SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 136 >>

DEVAM:11. RESUL-İ EKREM S.A.V.'İN ASHABININ FAZİLETİ  -  EBU UBEYDE BİN EL-CERRAH

 

حَدَّثَنَا عَلِيّ بْنُ مُحَمَّدٍ. حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدمَ. حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ صِلَةَ ابْن زُفَرَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ؛

 - أَن رَسُولَ اللَّهِ صَلى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلمْ قَالَ لأَبِي عُبَيدَةَ بْنُ الجَرَّاحِ ((هَذَا أَمِينُ هَذِهِ الأُمَّةِ)).

 

Abdullah (İbni Mes'ud) r.a.’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle söylemiştir:

  

Şüphesiz Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebu Ubeyde bin el-Cerrah’ı göstererek onun hakkında:

 

‘’İşte bu adam, İslam ümmetinin eminidir.’’ buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:

 

Necran; Yemen tarafında ve Mekke'ye 7 konak mesafede bir şehirdir. Halkı hıristiyan idi. Aralarında yahudiler de var idi. Yahudi olan Yemen Meliki Ebu Nuvas, hıristiyanları baskı ile kendi dinine döndürmek istedi. Direnenlere işkence yapmak için hendekler kazdırıp onları bu hendekler içinde yakmak suretiyle cezalandırdI. Kur'an-ı Kerim bu zalimlere AshabUhdud (= uzun hendekler sahibIeri) ismini veriyor. Ve Buruc suresinin 4,5,6 ve 7. ayetlerinde bu feci olayı zikrediyor.

 

İbn-i Sa'd'ın beyanına göre; Resul-i Ekrem Necran hıristiyanlarına yazdığı bir mektup ile onları Medine'ye davet ediyor. Bu davet üzerine emirleri Abdulmesih Akib'in başkanlığında 14 kişilik bir hey'et Medine'ye geliyor. Hey'et içinde en büyük bilginleri Ebu'l-Haris Alkama ile Seyyid Eyhem de var idi. Bunlar Resul-i Ekrem'in huzuruna çıktılar Selamlaşmadan sonra İslama davet edildiler. Fakat hey'et İslamiyete girmeyi kabul etmedi. Resul-i Ekrem onlara Kur'an okudu. İsa (Aleyhisselam) hakkında uzun konuşmalar ve tartışmalar oldu. Buna rağmen bir türlü hakkı kabul etmediler. Bunun üzerine Nebi s.a.v. onlara:

 

«Benim tebliğimi kabul etmiyorsunuz, gidiniz! Ailenizle geliniz, sizinle mulaana edelim» buyurdu. Mulaana teklifi ve uygulaması Al-i İmran suresinin 61'inci ayetinde mealen şöyle bildiriliyor:

 

«İsa'nın Allah'ın kulu ve Resnlü olduğuna dair sana ilim geldikten sonra onun hakkında kim seninle münakaşaya kalkışırsa şöyle de:

 

Geliniz oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlannızı,bizleri ve sizleri çağıralım, sonra hepimiz dua edip yalvaralım da Alla.h'ın lanetini yalancıların üzerine okuyalım.,.

 

Hey'et teklif edilen mulaaneden de çekindi ve Necran'lılar cizye verme'ye rıza gösterdiler.

 

Buhari'nin yine Huzeyfe r.a.'den naklettiği hadis metni daha geniştir. Buhari Kıssatll Ehl-i Necran. başlığı altında zikrettiği hadis uzundur. Baş kısmında Necran'ın iki liderinin Nebi'e gelişleri ve mülaana etmemeyi kararlaştırdıkları anlatılıyor. Daha sonra buyuruluyor ki:

 

" Necran'ın iki başkanı Nebi'e gelerek:

 

- (Hıristiyan kalacağız. Fakat) bizden istediğin vergiyi ödiyeceğiz! Ancak bizimle itimada şayan bir memur gönderiniz! Göndereceğiniz zat muhakkak emin olsun, dediler. Nebi s.a.v. de:

 

- "Ben şüphesiz, hakkıyla emin ve itimada layık bir kişiyi gönderirim» buyurdu. Nebi'in bu sözü üzerine Sahabiler (anılan emniyet ve itimad kime aid olacak diye) beklediler. Bundan sonra ResuluIlah s.a.v. :

 

"Kalk ya Eba Ubeyde bin Cerrah!» buyurdu. Ebu Ubeyde ayağa kalkınca da Nebi onu göstererek:

 

-- «İşte bu gördüğünüz sima İslam ümmetinin eminidir» buyurdu."

 

jbn~i Sa'd'in beyanına nazaran yapılan antlaşmaya göre Necran halkı yılda 2 bin kat elbise, 80 dirhem nakid' verecektir; Yemen'de bir karışıklık olursa Necran'lılar emaneten zırh, kargı, at ve deveden otuzar adet vereceklerdi. Bu antlaşma Hz. Ömer r.a.'in hilafeti zamanına kadar yürürlükte kaldı. Hz. Ömer r.a. devrinde Arap yarımadası gayr-i müslimlerden temizlenince bunların emlak ve arazilerinin normal bedelleri verilereh: Kufe civarında yine Necran adı verilen bir yere naldedildiler.