SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 165 >>

11. RESUL-İ EKREM S.A.V.'İN ASHABININ FAZİLETİ  -  E N S A R

 

حَدَّثنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. حَدَّثنَا خالدُ بْنُ مَخْلَدٍ. حَدَّثَنِي كَثِيرُ بْنُ عَبْد اللَّه بْنُ عَمْرِو ابْن عَوْفٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ؛ قَالَ:

-   قَالَ رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلمْ: ((رَحِمَ اللَّه الأَنْصَارَ، وَأَبْنَاءَ الأَنْصَارِ، وَأَبْنَاءَ أَبْنَاءِ الأَنْصَارِ)).

 

فِي الْزَوَائِدِ: إِسْنَادُهُ ضعيف.

 

Amr İbni Avf r.a. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den şöyle dediğini rivayet edilmiştir :

 

«Allah Ensar’a, Ensar’ın oğullarına ve Ensar’ın oğullarının oğullarına (yani Ensar’ın torunlarına) rahmet eylesin.»

 

Not: Bunun senedinin zayıf olduğu Zevaid'de bildirilmiştir.

 

 

AÇIKLAMA:

 

Sindi bu hadisi izah ederken şöyle diyor:

 

Hadisin zahirine göre Resululbih tarafından yapılan bu dua, Ensar-ı Kiram'ın üç kuşağına aittir. Çünkü Eğer Ensar'ın tüm nesIini kapsıyan bir dua yapılmak istenseydi Ensarın oğullarının oğulları demeye hacet kalmazdı. Diğer taraftan hadiste geçen "Oğulları tabirinden maksad sırf erkek çocuklar olmayıp kızlar dahil tüm evlattır.

 

Zevaid, ravilerden Kesir bin AbdiIIah pek sika olmadığı için senedin zayıf olduğunu kaydeder. Buhari, Müslim ve Tirmizi bu hadisi Zeyd b. Erkam'dan şu lafızlarla rivayet etmişlernir:

 

Allahım! Sen, Ensar'ı Ensar'm'oğullarııı ve Ensar'ın oğullarının oğullarını mağfiret eyle.-

 

Buhari'nin tahric ettiği' rivayette: 'o,' Ensar'ın oğullarının oğulları hakkında dua buyurulup buyurulmadığında ravinin şüphe ettiği belirtilmiştir. Sindi bu malümatı verdikten sonra Tirmizi'nin, hadisin Hasen ğarib olduğunu' söylediğini nakletmiştir.

 

Buhari, Münafikun suresine ayırdığı hölümün 6. babında zikrettiğı bu hadisin Zeyd ibn-i Erkam tarafından Enes ibn-i Malik'e acıklı bir olay münasebeti ile nakledildiğini bir sened ile rivayet eimiştir. Şöyle ki:

 

Yezid ibn-i Muaviye'nin işlediğizulüin ve yaptığı yanlış hareketler Medine'deki Eshab-ı Kiram iarafından bilinince onlar Yezid'in hilafetini tanımıyarak AbduIlah ibn-i Zübeyr'e biat etmişlerdi. Yezid'de Müslim ibn-i Ukbe'yi bir ordu ile Medine üzerine göndermişti. Bu ordunun geliş haberi Medine'ye ulaşınca savunmak için Ensar-ı Kiram, AbduIIah İbn-i Hanzele'yi ve Muhacirler'den AbduIIah İbn-i Muti'yi kendilerine kumandan edinmişlerdi. Muhacirler ve Ensar'ın. teşkil ettikleri kuvvet Harre mevkiinde Şam ordusunu karşıladı. Fakat Şam ordusu sayıca ve askeri techizat bakımından çok üstün olduğu için onlara karşı direnemeyen Medine ordusu dağıldı. Bununla yetinmiyen Şam ordusu Medine şehrinin içine kadar girerek katliamı mübah görmüş, sahabilerden ve Ensar'dan bir çok kimsenin kanını akıtmıştı. Hatta Mescid-i Nebeviye süvari atlarını bağlamak gibi saygısızlıktan bile çekinilmediği rivayet edilmiştir. Bu olay hicretin 63. yılında cereyan etmiştir. Bu acıklı olaya Harre" vak'ası denilmesinin sebebi Medine haricinde Harre denilen semtte elim savaşın cereyan etmiş olmasıdır. Burası kara taşlık bir yer olduğu için. Harre ismini almştır.

 

Enes İbn-i Malik r.a. Harre vak'ası sırasında Basra'da idi. Medine'de vuku bulan bu kanlı olayda . Enes ibn-i Malik'in soyundan ve amca oğullarından öldürülmüş olanların acısıyla fazla hüzün ve keder içinde idi. O esnada Kufe'de bulunan Zeyd' İbn-i Erkam r.a. Enes hazretlerine gönderdiği ta'ziye mektubunda ezcümle şöyle demişti:

 

-Ey Enesl Sana müjde olsun ki Resulullah s.a.v. :

 

- 'Allahım Ensar'ı mağfiret eyle, Ensar'ın oğullarını da mağfir.et eyle ve Ensar'ın torunlannı da mağfiret eyle' buyunnuştur.

 

Mektub Enes İbn-i Malik'in eline geçip okunduğunda mecliste bulunanlar Enes İbn~i Malik'e Zeyd İbn-i Erkam'ın kim olduğunu sormuşlar. O da:

 

- Bu mektübun sahibi öyle bir zattır ki Allah Teala, onun kulağını duyduğu şeyler bakımından tasdik buyurdu, demiştir.

 

Allah'ın Zeyd İbn-i Erkam'ı tasdik buyurması mes'elesine gelince:

 

Zeyd b. Erkam, Abdullah İbn-i Ubeyy adlı münafığın sözlerini Resül-i Ekrem'e nakletmişti. Münafık AbduIlah ise söylediği sözleri inkar ederek üstelik yemin de etmişti. Onun inkar ve yemini üzerine Resül-i Ekrem, Zeyd'e :

 

''Senin kulağın yanlış işitmiş olabilir'', buyurmuştu. Zeyd İbn-i Erkam bir yalancı durumuna düşmüş gibi olduğundan çok müteessir olmuştu. Nihayet Münafikun suresinin birinci ayeti nazil oldu

 

Münafıklar sana geldikleri vakit: "Şahitlik ederiz ki sen muhakkak Allah'ın elçisisin." derler. Senin mutlaka kendisinin elçisi olduğunu Allah bilir ve Allah münafıkların yalancı olduklarına şahitlik eder. [Munafikun 1]

 

Bunun üzerine, Nebi Efndimiz s.a.v. İbn-i Erkam'ın arkasından varıp kulağını tutarak ve ovalıyarak:

 

- Ey Oğul! Kulağın Allah tarafından tasdik edildi. (Senin kulağın doğru duymuştur), buyurdu.

 

İşte Enes İbn-i Malik'in, meclisinde bulunanlara İbn-i Erkam'ı; Kulağı, duyduğu şeyler itibariyle Allah tarafından tasdik edilmiş bir zat olarak tanıtmasının sebebi bu olaydır.

 

Buhari'nin Şarihi, Kastalani'nin bu babda beyan ettiğine göre Zeyd bin Erkaın'dan Nesai tarafından alınan rivayete göre; bu olay üzerine Münafikun suresinin meali yukarıya alınan birinci ayeti ile beraber surenin sekizinci ayeti dahil baş kısmı birlikte nazil olmuştur.