11. RESUL-İ EKREM
S.A.V.'İN ASHABININ FAZİLETİ - E N S A R
حَدَّثنَا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ.
حَدَّثنَا
خالدُ بْنُ
مَخْلَدٍ.
حَدَّثَنِي
كَثِيرُ بْنُ
عَبْد اللَّه
بْنُ عَمْرِو
ابْن عَوْفٍ،
عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ
جَدِّهِ؛
قَالَ:
-
قَالَ
رَسُول
اللَّه صَلى
اللَّه
عَلَيْهِ وَسَلمْ:
((رَحِمَ
اللَّه
الأَنْصَارَ،
وَأَبْنَاءَ
الأَنْصَارِ،
وَأَبْنَاءَ
أَبْنَاءِ
الأَنْصَارِ)).
فِي
الْزَوَائِدِ:
إِسْنَادُهُ
ضعيف.
Amr İbni Avf r.a.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den şöyle dediğini rivayet edilmiştir :
«Allah
Ensar’a, Ensar’ın oğullarına ve Ensar’ın oğullarının oğullarına (yani Ensar’ın
torunlarına) rahmet eylesin.»
Not: Bunun
senedinin zayıf olduğu Zevaid'de bildirilmiştir.
AÇIKLAMA:
Sindi bu hadisi
izah ederken şöyle diyor:
Hadisin
zahirine göre Resululbih tarafından yapılan bu dua, Ensar-ı Kiram'ın üç
kuşağına aittir. Çünkü Eğer Ensar'ın tüm nesIini kapsıyan bir dua yapılmak
istenseydi Ensarın oğullarının oğulları demeye hacet kalmazdı. Diğer taraftan
hadiste geçen "Oğulları tabirinden maksad sırf erkek çocuklar olmayıp
kızlar dahil tüm evlattır.
Zevaid,
ravilerden Kesir bin AbdiIIah pek sika olmadığı için senedin zayıf olduğunu
kaydeder. Buhari, Müslim ve Tirmizi bu hadisi Zeyd b. Erkam'dan şu lafızlarla
rivayet etmişlernir:
Allahım! Sen,
Ensar'ı Ensar'm'oğullarııı ve Ensar'ın oğullarının oğullarını mağfiret eyle.-
Buhari'nin
tahric ettiği' rivayette: 'o,' Ensar'ın oğullarının oğulları hakkında dua
buyurulup buyurulmadığında ravinin şüphe ettiği belirtilmiştir. Sindi bu
malümatı verdikten sonra Tirmizi'nin, hadisin Hasen ğarib olduğunu' söylediğini
nakletmiştir.
Buhari,
Münafikun suresine ayırdığı hölümün 6. babında zikrettiğı bu hadisin Zeyd ibn-i
Erkam tarafından Enes ibn-i Malik'e acıklı bir olay münasebeti ile
nakledildiğini bir sened ile rivayet eimiştir. Şöyle ki:
Yezid ibn-i
Muaviye'nin işlediğizulüin ve yaptığı yanlış hareketler Medine'deki Eshab-ı
Kiram iarafından bilinince onlar Yezid'in hilafetini tanımıyarak AbduIlah ibn-i
Zübeyr'e biat etmişlerdi. Yezid'de Müslim ibn-i Ukbe'yi bir ordu ile Medine
üzerine göndermişti. Bu ordunun geliş haberi Medine'ye ulaşınca savunmak için
Ensar-ı Kiram, AbduIIah İbn-i Hanzele'yi ve Muhacirler'den AbduIIah İbn-i
Muti'yi kendilerine kumandan edinmişlerdi. Muhacirler ve Ensar'ın. teşkil
ettikleri kuvvet Harre mevkiinde Şam ordusunu karşıladı. Fakat Şam ordusu
sayıca ve askeri techizat bakımından çok üstün olduğu için onlara karşı
direnemeyen Medine ordusu dağıldı. Bununla yetinmiyen Şam ordusu Medine
şehrinin içine kadar girerek katliamı mübah görmüş, sahabilerden ve Ensar'dan
bir çok kimsenin kanını akıtmıştı. Hatta Mescid-i Nebeviye süvari atlarını
bağlamak gibi saygısızlıktan bile çekinilmediği rivayet edilmiştir. Bu olay
hicretin 63. yılında cereyan etmiştir. Bu acıklı olaya Harre" vak'ası
denilmesinin sebebi Medine haricinde Harre denilen semtte elim savaşın cereyan
etmiş olmasıdır. Burası kara taşlık bir yer olduğu için. Harre ismini almştır.
Enes İbn-i
Malik r.a. Harre vak'ası sırasında Basra'da idi. Medine'de vuku bulan bu kanlı
olayda . Enes ibn-i Malik'in soyundan ve amca oğullarından öldürülmüş olanların
acısıyla fazla hüzün ve keder içinde idi. O esnada Kufe'de bulunan Zeyd' İbn-i
Erkam r.a. Enes hazretlerine gönderdiği ta'ziye mektubunda ezcümle şöyle
demişti:
-Ey Enesl Sana
müjde olsun ki Resulullah s.a.v. :
- 'Allahım
Ensar'ı mağfiret eyle, Ensar'ın oğullarını da mağfir.et eyle ve Ensar'ın
torunlannı da mağfiret eyle' buyunnuştur.
Mektub Enes
İbn-i Malik'in eline geçip okunduğunda mecliste bulunanlar Enes İbn~i Malik'e
Zeyd İbn-i Erkam'ın kim olduğunu sormuşlar. O da:
- Bu mektübun
sahibi öyle bir zattır ki Allah Teala, onun kulağını duyduğu şeyler bakımından
tasdik buyurdu, demiştir.
Allah'ın Zeyd
İbn-i Erkam'ı tasdik buyurması mes'elesine gelince:
Zeyd b. Erkam,
Abdullah İbn-i Ubeyy adlı münafığın sözlerini Resül-i Ekrem'e nakletmişti.
Münafık AbduIlah ise söylediği sözleri inkar ederek üstelik yemin de etmişti.
Onun inkar ve yemini üzerine Resül-i Ekrem, Zeyd'e :
''Senin kulağın
yanlış işitmiş olabilir'', buyurmuştu. Zeyd İbn-i Erkam bir yalancı durumuna
düşmüş gibi olduğundan çok müteessir olmuştu. Nihayet Münafikun suresinin
birinci ayeti nazil oldu
Münafıklar sana
geldikleri vakit: "Şahitlik ederiz ki sen muhakkak Allah'ın
elçisisin." derler. Senin mutlaka kendisinin elçisi olduğunu Allah bilir
ve Allah münafıkların yalancı olduklarına şahitlik eder. [Munafikun 1]
Bunun üzerine,
Nebi Efndimiz s.a.v. İbn-i Erkam'ın arkasından varıp kulağını tutarak ve ovalıyarak:
- Ey Oğul!
Kulağın Allah tarafından tasdik edildi. (Senin kulağın doğru duymuştur),
buyurdu.
İşte Enes İbn-i
Malik'in, meclisinde bulunanlara İbn-i Erkam'ı; Kulağı, duyduğu şeyler
itibariyle Allah tarafından tasdik edilmiş bir zat olarak tanıtmasının sebebi
bu olaydır.
Buhari'nin
Şarihi, Kastalani'nin bu babda beyan ettiğine göre Zeyd bin Erkaın'dan Nesai
tarafından alınan rivayete göre; bu olay üzerine Münafikun suresinin meali
yukarıya alınan birinci ayeti ile beraber surenin sekizinci ayeti dahil baş
kısmı birlikte nazil olmuştur.