SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 223 >>

DEVAM: 17 - ALİMLERİN FAZILETİ VE İLiM TALEBİNE TEŞVİK BABl

 

حَدَّثنَا نصر بْن عَلِيّ الجهضميّ. حَدَّثنَا عَبْد اللّه بْن داود، عَن عاصم بْن رجاء بْن حيوة، عَن داود بْن جميل، عَن كثير بْن قيس؛ قَالَ:  - كُنْت جالسا عَنْد أبِي الدرداء فِي مسجد دمشق. فأتاه رَجُل، فقَالَ: يا أَبَا الدرداء! أتيتك من المدينة، مدينة رَسُول اللّه صَلى اللّه عَلَيْهِ وَسَلَّمْ لحديث بلغني أنك تحديث بِهِ عَن الْنَّبِيّ صَلى اللّه عَلَيْهِ وَسَلَّمْ. قَالَ: فَمَا جَاءَ بك تجارة؟ قَالَ: لاَ. قَالَ: لاَ. قَالَ: ولا جَاءَ بك غيره؟ قَالَ: لاَ. قَالَ: فإني سَمِعْت رَسُول اللّه صَلى اللّه عَلَيْهِ وَسَلَّمْ يَقُولُ: ((من سلك طريقا يلتمس فِيه علما سهَلْ اللّه لَهُ بِهِ طريقا إِلَى الجنة. وإن الملائكة لتضع أجنحتها رضا لطالب العلم. وإن طالب العلم يستغفر لَهُ من فِي السماء والأرض. حتى الحيتان فِي الماء. وإن فَضْل العالم عَلَى العابد كفَضْل القمر عَلَى سائر الكواكب. أَن العلماء ورثة الأنبياء لم يورثوا دينارا ولا درهما. إنما ورثوا العلم. فمن أخذه، أخذ بحظ وافر)).

 

Kesir bin Kays r.a.’den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir:

 

Ben Dımışk (Şam)’ın camiinde Ebu'd-Derda r.a.’ın yanında oturuyordum. Bu esnada bir adam onun yanına gelerek:

 

Ey Ebu'd-Derda! Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den rivayet ettiğini haber aldığım bir hadisi (senden dinlemek) için ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şehri olan Medine(i Münevvere)den sana geldim, dedi Ebud Derda ona :

 

Senin (Şam’a) gelişin ticaret için değil mi? diye sordu. Adam:

 

Hayır! (Hadisi dinlemekten başka bir iş için değil) dedi. Ebud Derda:

 

Ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den şüphesiz şöyle buyururken işittim:

 

'' Kim bir yola ilim aramak üzere giderse Allah onun için Cennete giden bir yolu kolaylaştırır ve şüphesiz melekler ilim öğrencisinin rızasını istedikleri (veya) ondan razı oldukları için kanadlarını indirirler. Yine şüphesiz göktekiler ve yerdekiler, hatta sudaki balıklar bile ilim talibi için istiğfar ederler. Keza gerçekte alim adam'ın abid kişiden üstünlüğü gök ay'ının diğer yıldızlardan üstünlüğü gibidir. Muhakkak, alimler Nebilerin mirasçılarıdır. Şüphesiz Nebiler ve altın ne de gümüşü miras bırakırlar. Nebiler miras olarak ancak ilim bırakırlar. Bu itibarla kim, Nebilerin mirası olan ilmi elde ederse tam bir hisse almış olur. ''

 

 

Hal tercemesi:

 

Kesir bin Kays: Bu zat Ebu'd-Derda'nın ravisidir. Onun ravisi de Davud bin Cemil'dir.

İbn-i Hibban onu sika saymıştır. Hulasa, salı. 320

 

 

AÇIKLAMA:

 

Sindi diyor ki: Medine-i Münvvere'den Şam'a gelen adam'ın Ebu'd-Derda r.a.'den dinlemek istediği hadisin bu hadis olması muhtemeldir. Şayet onun istediği hadis bu değil ise. adamın bir hadis için bu kadar uzun yolculuk zahmetine katlanması dolayısı ile Ebu'd-Derda r.a. bu hadis ile onu müjdelemiş ve bu nevi çalışmayı sürdürmeye teşvik etmiş oluyor.

Hadiste geçen «Allah onun için Cennet'e giden bir yolu kolaylaştırır., fıkrasından maksad, ya onun dünyada hayırlı işlere muvaffak kılınmasıdır, yahut da ahirette bir zorluk çekmeden ve kolayca Cennet'e girdirilmesidir.

 

Hadisteki " ... Melekler kanadıarını indirirler.» fıkrası da müteaddid şekillerde yorumlanmıştır. Sindi ve Miftahu'I-Hace'de bu yorumlar şöyle byan edilmiştir:

 

1. Melekler kanadıarını ilim taliblerinin yoluna indirip yere gererler ki, kanadıarı talibler için adeta yolluk olsun.

 

2. Melekler ilim talibIerinin ilmi çalışmalarını izlemek için kanadlarını indirirler ve uçmazlar.

 

3. Melekler, ilim öğrencilerini yüceltmek ve ilme karşı sevgilerini açıklamak için saygı ve tevazu ifadesi olarak kanadlarını indirirler.

 

4. Melekler ilim öğrencilerini gölgelemek için kanadlarını indirirler.

 

Metinde: Göktekiler ile yerdekilerin ilim talibIeri için istiğfar ettikleri bildiriliyor. İlmi çalışmanın faydası umumi olup beşeriyetin hayır ve mutluluğunu hedef aldığı için Allah Teala'nın verdiği bir ilham ile göldeki ve yerdekiler, ilmi çalışmalarına bir karşılık, büyük memnuniyet ve teşekkürün ifadesi olarak, talibler için istiğfar ederler, hir hata işledikleri takdirde o hatadan dolayı azab görmemeleri için Allah'a dua ederler. İstiğfar: Günahın örtülmesini talep etmektir.

 

"Alim'in abid'e üstünlüğü gök ay'ının yıldızlara olan üstünlüğü gibidir.'' fıkrasına gelince, alim'den maksad, zaruri amelleri yapmakla beraber, zamanının çoğunu ilimle geçiren kimsedir. Abid'den maksad ise bilinmesi zarüri olan şeyleri bilmekle beraber, vaktinin çoğunu ibadetle dolduran kimsedir. Bunların dışında kalan kimselerin üstünlüğü pek söz konusu edilmez. Alim, ilmi ile çevresini aydınlattığı ve topluma ışık tuttuğu için dünyamızı aydınlatan ay'a benzetiimiştir. Abid'in yaptığı ibadet daha çok kendi şahsına yönelil< olup, ibadeti ile çevresini ve toplumu aydınlatmadığı için ışığı ile dünyamızı pek aydınlatmayan yıldıza benzetilmiştir. Sindi diyor ki alimin ay'a benzetilmesinde şu incelikte vardir:

 

Ay'ın kendisinde ışık bulunmadığı ve ışığını güneşten aldığı gibi alimde görülen olgunluk nuru da saadet güneşi olan Resulullah s.a.v.'den alınmadır. Çünkü dini ilimIerin tek kaynağı O'dur. Her ilim sahibinin edindiği bilgi O'na dayanır.