SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 258 >>

DEVAM: 23 - İLİMDEN FAYDALANMAK VE ONUNLA AMEL ETMEK BABI

 

حَدَّثنَا زَيْد بْن أخرم، وأبو بدر، عباد بْن الوليد، قالاَ: حَدَّثنَا مُحَمَّد بْن عباد الهنائي. حَدَّثنَا عَلِيّ بْن المبارك الهنائي، عَن أيوب الختياني، عَن خالد بْن دريك، عَن ابْن عمر؛  - أَن الْنَّبِيّ صَلى اللّه عَلَيْهِ وَسَلَّمْ قَالَ: ((من طلب العلم لغير اللَّه، أَوْ أراد بِهِ غَيْر اللَّه، فليتبوأ مقعده من النار)).

 

İbni Ömer r.a.’dan rivayet edildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

 

'' Kim Allah’tan başka bir şey için (dini) ilim talep ederse veya o ilimle Allah rızasından başka bir maksad edinirse Cehennem’den  olan üzerine hazırlansın. ''

 

 

AÇIKLAMA: Hadis, gerek ilim talep edilirken ve gerekse elde edilen ilim işletilirken Allah rızasının düşünülmesini emrederek buna ters düşen niyet ve maksadıarı besliyen kimselerin ilahi azaba müstahak olduklarını bildiriyor.

 

Ramuzu'l-Ahadis'in şerhinde aynen şunlar söyleniyor: İlmi çalışmada niyetin düzeltilmesi için Allah rızası, ahiretteki azabtan kurtulmak, ilahi sevablar düşünülmelidir. Dünya menfaatı, mevki, makam, zenginlik, padişahların teveccühüne mazhar olmak, dost ve emsal arasında üstün bir değer kazanmak ve benzeri dünyadaki muvakkat zevkler ile safalar ilmi çalışmanın amacı olmamalıdır. Bazı zatlar da: İlim adamları niyetlerini tashih etmek isterlerse, cehaletten kurtulınak, eğitim ve öğretim yolu ile halka yararlı olmak ve alimlerin azaldığı bir devirde ilmi ihya etmek niyetini düşünmelidir, demişlerdir. Tabii bu niyetin yanında yine Allah rızası melhuz olmalıdır. Şayet ilme çalışan kişi şeytani vesveseler, şehvani duygular ve nefsi arzulardan sıyrılarak niyetini arzulanan şekilde temizliyemezse ihlası gerçekleştiremedi, diye ilmi terketmesi tercih edilmez. Çünkü cehaletin zararı niyetin ihlaslı olmayışının zararından daha büyüktür. Ehveni şerri tercih etmek bir prensip olduğu gibi iki zararlı şeyarasında kalan kişinin zararı nisbeten hafif olanı seçmesi gerekir. Diğer taraftan ilimle meşguliyetini sürdüren bir kimsenin zamanla niyetini tashih etmesi umulur. Nitekim Mücahid: Biz ilme talip olduğumuz sıralarda uzun boylu ihlaslı niyetimiz yoktu. Sonra Allah bize niyetimizin tashihini nasib etti, demiştir. Bazı alimler de: Biz ilmi Allah rızası için değil de başka maksadla talep ettik. Fakat ilim bizim Allah rızasından başka maksadları gütmemize engel oldu, demiştir.

 

Gazali de Muaz r.a.'den rivayet edildiğine göre alimlerden Cehennem'e müstahak olanlar şu gruplara ayrılırlar, der:

 

1. İlmini hazine gibi gizliyerek başkasının bilmesini istemiyenler. Bunlar Cehennem'in ilk tabakasındadırlar.

 

2. İlimde padişah gibi kendisini eşsiz görür. ilminden bir mes'ele reddedildiği gibi zaman hazmedemez ve öfkelenir. Bunlar Cehennem'in ikinci tabakasındadırlar ..

 

3. İlmini ve yabancı ilmi konuları zenginlere ve eşrafa açıklayan ve başka insanlara anlatmıyan grup da Cehennem'in üçüncü tabakasındadır.

 

4. Kendisini fetva vermeye liyakatlı göstererek halka yanlış fetva verenler. Bunlar da dördüncü tabakadadırlar.

 

5. Ehl-i Kitabın söylediklerini söyliyenler S'inci tabaka ehlidir.

 

6. İlmini halk arasında bir büyüklük ve şahsının anılmasına, övülmesine araç kılanlar 6'ncı tabaka ehlinden olur.

 

7. İlmi dolayısı ile beslediği kibir, gurur ve böbürlenmesi yüzünden hoplayan ve hiç kimsenin nasihat ve ikazını kabul etmiyerek kendisini müstağni sayan grup da Cehennemin 7'nci tabakasını boylar.

 

Bir haberde rivayet edildiğine göre doğu ile batı arasını dolduracak kadar yaygınlaşan bir şekilde, insanoğlu övgü toplar da bu övgüler Allah indinde bir sivrisinek kanadı ağırlığınca değer taşımıyabilir' (Ramuzu'l-Ahadis şerhi Levamiu'l-Ukul cild 4, salı. 481, 482, Mısır, Amire Matbaası yıl ? )