DEVAM: 16 -. TAŞ iLE
iSTİNCA: HEVS VE RiMME'DEN NEHİY BABI
حَدَّثنَا
عَلِيّ بْن
مُحّمَّد.
حَدَّثنَا وَكِيْع،
عَن
الأَعْمَش.
وحَدَّثنَا
مُحّمَّد بْن
بشار.
حَدَّثنَا
عَبْد الرحمن.
حَدَّثنَا
سفيان، عَن
منصور.
والأعمش، عَن
إبراهيم، عَن
عَبْد الرحمن
بْن يزيد، عَن
سلمان. قَالَ:
-
قَالَ لَهُ
بعض
المشركين،
وهم يستهزئون
بِهِ: إني أرى
صاحبكم
يعلمكم كُلّ
شيء حَتَّى
الخراءة.
قَالَ: أجل
أمرنا أَن
لانستقبل القبلة،
ولا نستنجي
بأيماننا،
ولا نكتفي بدون
ثلاثة أحجار،
لَيْس فيها
رجيع ولا عظم.
Selman r.a.’den
rivayet edildiğine göre müştikler kendisi ile istihza ederken bir müşrik
Selman’a:
Sizin arkadaşınız
(yani Hz. Muhammed s.a.v.’in size her şeyi hatta kazı-i hacet için oturma
adabını bile öğrettiğini gerçekten görüyorum, dedi. Selman:
Evet, O, Kıble’ye
doğru durmamamızı, sağ ellerimizle istinca etmememizi,içinde reci (= insan veya
hayvan pisliği) ve kemik bulunmamak kaydı ile üçten az taş ile yetinmememizi
emretti.
AÇIKLAMA:
Tercemede
'oturma adabı' diye açıkladığımız ...........kelimesi hıraat, haraat, hır'at ve
har'at diye okunabilir. Nihaye'de bu kelime 'kaza-ı hacet için oturmak ve
kaza-ı hacet fiili anlamına gelir, denilmiştir.
Sindi de bu iki
manayı almakla beraber, abdest bozmak için oturuş şekline de denir, demiştir.
Tıybi ise
burada kaza-ı hacet adabı anlamındadır, demiştir.
İstihza eden
müşriklere Hz. Selman'ın verdiği cevapla ilgili olarak Tıybi şöyle söylemiştir:
Selman'ın
cevabı hakimane bir uslub taşır. Çünkü soru sahibi müşrik, istihza (alay etme)
mahiyetinde ona bu soruyu yöneltince beklenen davranış, sorunun cevapsız
bırakılması veyahut soru sahibinin terslenmesi idi. Lakin Selman müşrikin
istihzasını kaale almıyarak samimiyetle aydınlanmak için soru soran kimseyi
irşad edercesine cevap vermiştir. Selman bu tarz cevapla: Şu husus, alay konusu
edilmemesi gereken hak ve ciddi bir mes'eledir. Sana düşen görev inatçılığı
bırakıp hakka teslim olmaktır, demek istemiştir.
Sindi yukarıya
aldığım Tıybi'nin yorumunu naklettikten sonra şöyle söyler:
'Bence
Selman'ın cevabı, soru sahibinin istihzasını reddetmek mahiyetindedir. Selman
bu cevapla şunu haykırıyor: Ey müşrik! Senin alay konusu etmek istediğin husus
hiç de sandığın gibi alay etmeye vesile olamaz. Müslümanlar, bu hususları
düşmanlarının yanında açıkca ifade etmekten çekinmezler. Çünkü bu adab,
ayrıntıları ile bilindiği taktirde akıl ve mantığın tasvip ettiği iyi
şeylerdir. Hela'ya girmekle ilgilidir, diye alay konusu edilecek bir şey
değildir. Böyle bir cevap red mahiyetinde olup hakimane diye
vasıflandırılmamalıdır.'
Hadisin sonunda
geçen üçten az taş ile yetinmememizi ...
fıkrası ile ilgili olarak Sindi şöyle söyler:
'Yani bir veya
iki taş ile istinca etmek kafi değildir. Şer-i şerife göre en az üç taş ile
temizlenmek gerekir. Bu görüşte olan fıkıhçılar bu hadisi delil olarak
göstermişlerdir. Üçten az taş ile de istinca yapılabilir, diyen fıkıhçılar, bu
hadisi şöyle yorumlamışlardır. Umümiyetle üçten az taş ile istenen temizlenme
sağlanmadığı için üç taş emri verilmiştir. Hadisin üç taşı şart koşan
fıkıhçılara delil olması daha yakındır.'
Miftahu'l-Hace
müellifi de şöyle söyler:
Taşların en az
üç olması şart değildir, diyen Hanefi alimleri bu hadise karşı, kendi
görüşlerine İbn-i Mes'ud'un hadisini (314 nolu) delil göstermişlerdir. Tahavi
demiştirki' 'İbn-i Mes'ud'un hadisinde Resul-i Ekr€m'in iki taşı alması ve
üçüncü olarak verilen hayvan tersini atması, taş sayısının şart olmadığına.
delalet ediyor. Çünkü Resulullah s.a.v. taş bulunmayan bir yerde kaza-ı hacet
için oturmak istediğinde İbn-i Mes'ud'dan taşlar istemiştL Getirilen hayvan
tersini atmca; iki .taşın yeterli olduğu anlaşılıyor. Eğer iki taş yeterli
olmasaydı üçüncü bir taş isteyecektL» Fakat AbduIlah İbn-i Mes'ud'un hadisi
delil olamaz. Çünkü Ahmed'in sıka olan ricaldan ibaret isnadındaki İbn-i
Mes'ud' un :
"Hayvan
tersini atarak: «Bu pistir»" buyurduktan sonra Resulullah s.a.v.'in şöyle
buyurduğuna dair ilave vardır : «Bana
bir taş getir.»
Diğer taraftan
İbn-i Mes'ud'un hadisindeki bu ilave olmasa bile iki taşın yeterliği kesinlikle
ispatlanamaz. Bu, mücerred bir ihtimaldir. Halbuki Selman'ın hadisinde üçten az
taş ile iktifa edilmemesi nassı mevcuttur. Ayrıca Selmarı'ın hadisi kavli delil,
İbn-i Mes'ud'unki ise fi'li delildir. Kavli ve fi'li delil arasmda bir taarruz
bulunduğu takdirde kavli delil öncelik ve tercih kazanır.»
Şafii ve
Hanbeli mezhebIerine göre istincanın yeterliliği için 3 defa taş veya benzerini
sürmek şarttır. Bu şart 3 adet taşla yerine geldiği gibi bir taşın 3 ayrı
kenarıyla da tahakkuk edebilir.
Huzeyme bin
Sabit (R.A. )'in Hal Tercemesi
Ravi Huzeyme
bin Sabit bin el•Fakih bin Sa'lebe bin Saide bin Ammar el-Ensari. Bedir ve Uhud
savaşına katılan sahabilerdendir. 38 hadisi bulunur. Müslim. bir hadisini
almıştır. Ravileri oğlu Umare ve İbrahim bin Sa'd bin Ebi Vakkas'tır. Sıffin
olayına Hz. Ali taraftarı olarak katılmış ve orada öldürülmüştür. (Bak: Hulasa
Sah. 104)