18- HELA'DA KIBLEYE
DOĞRU VEYA SIRT ÇEViRMEK HAKKINDA RUHSAT VE MÜBAHLIK VERİLDİĞİ, FAKAT ÇÖLLERDE
MUBAH OLMADIĞININ BEYANI BABI
Bu babta rivayet edilen hadisler, küçük
veya büyük abdest yaparken kıble'ye dönmenin veya arka çevirmenin helada mubah
ve çölde caiz olmadığına delalet eder.
حَدَّثنَا
هشام بْن
عَمَّار.
حَدَّثنَا
عَبْد الحميد
بْن حبيب.
حَدَّثنَا
الأوزعي. حَدَّثني
يَحْيَى بْن
سَعِيْد
الأنصاري. ح
وحَدَّثنَا
أَبُو بكر بْن
خلاد، و
مُحّمَّد بْن
يَحْيَى
قالاَ:
حَدَّثنَا
يزيد بْن هارون.
أنا يَحْيَى
بْن سَعِيْد،
أَن مُحّمَّد
بْن يَحْيَى
بْن حبان
أخبره؛ أَن
عمه واسع بْن
حبان أخبره؛
أَن عَبْد
اللَّه بْن
عمر؛ قَالَ:
-
يَقُوْلُ
أناس: إِذَا
قعت للغائط
فلا تستقبل
القبلة. ولقد
ظهرت، ذات يوم
من الأيام،
عَلَى ظهر
بيتنا. فرأيت
رَسُول
اللَّه صَلى اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
قاعدا عَلَى
لبنتين،
مستقبل بيت
المقدس. هَذَا
حديث يزيد بْن
هارون.
Abdullah bin Ömer
r.a.’dan şöyle söylediği rivayet edilmiştir:
Bazı insanlar:
''Sen büyük abdesti bozmak için oturduğun zaman kıble yönüne dönme, derler.
Halbuki ben günlerden bir gün evimizin damına (bir iş için) çıktım. Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in (kazai hacet için) Beytül-Makdis’e karşı iki
kerpiç üzerine oturmuş olarak (gözümle) gördüm'' Bu hadis, Yezid bin Harun’un
rivayet ettiği hadistir.
AÇIKLAMA:
Sindi bu
hadisin açıklamasını yaparken şöyle söyler:
İbn-i Ömer:
",Bazı insanlar ...'' diye başlanan bölüm ile şunu anlatmak istiyor:
«Bazı insanlar,
evlerde olsun çöllerde olsun abdest bozmak istediğin zaman kıble yönüne durma
ve kıbleye arkanı da çevirme, derler. Halbuki böyle durmanın yasakIığı çöllere
aittir, evleri kapsamaz.»
Hadisin
metninde bir kısaltma vardır. "Ve kıble'ye arkanı çevirme'' cümlesi
mukadderdir. Çünkü hadisin son kısmından da anlaşıldığı gibi hadiste söz konusu
edilen asıl mes'ele kıble yönüne sırt çevirmektir.
İbn-i Ömer,
daha sonra: «Halbuki ben ... » sözü ile Resul-i Ekrem'in Hz. Hafsa'nın evinde
helada Mescid-i Aksa'ya doğru oturduğunu yani kıble'ye arkasını döndürerek
oturduğunu müşahade ettiğini beyan ediyor ve kıble'ye dönme veya sırt çevirme
yasağının çöllere ait olduğunu, evlerde abdest bozulurken böyle bir yasağın
bulunmadığını ifade etmek istiyor.
Hadisin;
............ = ",Evimizin damına» tabiri yerine; ........ = «Hafsa'nın
evinin damına» tabiri
Müslim ve diğer
bazı hadisçilerin rivayetinde mevcuttur. Kastalani, Sindi ve benzeri alimler bu
iki tabir ile aynı evin damı kasdedilmiştir. Bahis konusu evin mülkiyeti
Resul-i Ekrem'e aitti.. Haremi Hz. Hafsa'ya tahsis etmişti. Bilahare Hz. Hafsa
vefat edince bu ev miras yolu ile kardeşi İbn-i Ömer'e intikal etmişti, derler.