SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

TAHARE

<< 345 >>

DEVAM: 25- DURGUN SUDA KÜÇÜK ABDEST BOZMAKTAN NEHİY BABI

 

حَدَّثنَا مَحَمَّد بْن يَحْيَى. حَدَّثنَا مَحَمَّد بْن البارك. حَدَّثنَا يَحْيَى بْن حمزة. حَدَّثنَا ابْن أَبِي فروة، عَن نافع، عَن ابْن عمرو؛ قَالَ:

قَالَ رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلمْ: ((لاَ يبولن أحدكم فِيْ الَمْاء النافع)).

 

فِيْ الْزَوَائِدِ: إِسْنَادُهُ ضَعِيْف. ابْن أَبِي فروة اسمه إسحاق. متفق عَلَى تركه. وأصله فِيْ الصحيحين بلفظ "الَمْاء الدائم".

 

İbni Ömer r.a.’dan rivayet edildiğine göre kendisi, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu, demiştir:

 

'' Sakın hiç biriniz birikmiş suda küçük abdestini bozmasın. ''

 

 

Not: Bu hadisin ravilerinden İbn-i Ebi Ferve'nin adı İshak olup rivayetinin terk edilmesine alimler ittifak ettiği gerekçesi ile Zwaid müellifi bu isnadın zayıf olduğUnu söylemiştir. Sahihayn'de "الَمْاء الدائم" = «Devamlı (= durgun) suda. tabiri ile geçer.

 

 

AÇIKLAMA:

 

(343, 344 ve 345 nolu Hadisler için:)

 

Durgun suda küçük abdesti bozmayı yasaklıyan bu hadislerin metinleri aynı manayı ifade ederler. Lafızlarındaki farklılık manaya etki etmez. Buhari ve Müslim'deki rivayette:  ...... tabiri bulunur ki; o da «Durgun suda» diye açıklanmıştır.

 

Müslim'in Taharet Kitabı'nın 27'nci babında rivayet edilen benzer hadisin açıklaması bahsinde Nevevi özetle şöyle der:

 

''Durgun suda küçük abdest bozmak hakkında, konan bu yasak bazı sular için haram, diğer bir kısım sular için de kerahat manasındadır. Şöyle ki:

 

1. Akan çok su içinde küçük abdesti bozmak haram değildir. Çünkü yasak, durgun suya aittir. Fakat akan ve çok olan su içinde küçük abdesti bozmaktan sakınmak daha iyidir.

 

2. Akan su az ise; arkadaşlarımızdan bir cemaate göre içinde işemek mekruhtur. Fakat muhtar kavle göre haramdır. Çünkü Şafii ve başka müctehidlerin mezheplerine göre o su necis olmuş olur, kirletiImiş olur. Başka adamlar o suyu temiz sanarak kullanabilir ve aldatılmış olabilirler.

 

3. Eğer su durgun ve çok ise arkadaşlarımıza göre içinde işemek mekruhtur, haram değildir. Eğer haramdır demiş olsaydı isabetli olmaktan uzak sayılmazdı. Çünkü muhakkik alimlere ve usülcülerin ekserisine göre yasaklama haram kılınmayı gerektirir. Ayrıca yasaklama nedeni olan kirletme burda da mevcuttur. Yasaklamanın diğer nedeni olan necis etme hususuna gelince, eğer işeme ile bu suyun vasıfları değişmiş ise necis sayılması, icma ile sabittir. Ebu Hanife ve ona muvafakat eden alimlere göre bir tarafı hareketlendirildiği takdirde karşı tarafında da hareket görülen su, içine necasetin düşmesi ile pis olmuş olur.

 

4. Durgun ve az su içinde abdest bozmaya gelince, arkadaşlarımızdan bir cemaate göre mekruhtur. Fakat doğru ve muhtar olan kavle göre haramdır. Çünkü, karışan sidik, onu necis eder, kullanılmaz hale sokmakla mal olmaktan çıkarır, bilmeden başkasının onu kullanıp aldanmasına sebep olur.

 

Alimler demişler ki suda büyük abdesti bozmak küçük abdesti bozmak gibidir, hatta daha çirkindir. Bir kab içinde abdesti bozup onu su içine dökmenin hükmü de su içinde abdest bozmak hükmü gibidir. Keza, bir su kenarında küçük abdest bozmak süretiyle sidiğin akıp suya karışmasına sebebiyet vermenin hükmü de aynıdır. Bütün bunlar mezmum,çirkin ve yasaklanan kötü şeylerdir. Hatta alimler, su yollarında ve suya yakın yerlerde suya karışmasa bile abdest bozmayı mekruh görmüşlerdir. Çünkü Resulullah s.a.v. su yollarında abdest bozmayı yasaklamıştır. (328 nolu hadise müracaat). Sonra bu pisliğin suya karışması tehlikesi vardır. Bir de gelen geçenlere eziyet verilmiş olur."