SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

TAHARE

<< 346 >>

26- SİDİK HAKKINDA TEŞDİD BABI

 

حَدَّثنَا أَبُو بَكْرِ بْن أَبِي شَيْبَةَ. حَدَّثنَا أَبُو معاوية، عَن الأَعْمَش، عَن زَيْد بْن وهب، عَن عَبْد الرَّحْمَن بْن حسنة؛ قَالَ:

 - خرج علينا رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلَمْ، وَفِي يده الدرقة. فوضعها ثُمَّ جلس فبال إليها. فَقَالَ بعضهم: انظروا إليه، يبول كَمَا تبول الَمْرأة. فسمعه الْنَّبِيّ صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلَمْ، قفال ((ويحك! أما علَمْت مَا أصاب صاحب بني إسرائيل؟ كاموا إِذَا أصابهم البول قرضوه بالَمْقاريض. فنهاهم عَن ذلك. فعذب فِيْ قبره)).

قَالَ أَبُو الحسن بْن سلَمْة: حَدَّثنَا أَبُو حاتم. حَدَّثنَا عُبَيْد اللَّه بْن موسى. أَنْبَأَنَا الأَعْمَش فذكر نحوه.

 

Abdurrahman bin Hasana r.a.’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:

 

Resulullah s.a.v., (bir defa) elinde bir daraka bulunduğu halde bize çıkıp geldi. (Bu arada) elindeki kalkanı siper yaparak oturdu ve ona doğru dönüp küçük abdestini bozdu. Orada bulunanlardan birisi: O’na bakınız kadın gibi küçük abdestini bozuyor, dedi. Resulullah s.a.v. onu duydu da bunun üzerine şöyle buyurdu:

 

'' Sana yazıklar olsun! Beni İsrail’in sahibinin başına geleni bilmedin mi? Onlara sidik isabet ettiği zaman, sidiğin dokunduğu yeri makaslarla keserlerdi (çünkü şeriatları bunu gerektirirdi). Sonra Beni İsrail’in sahibi, onları, kesmek işinden menetti. Bunun neticesinde kabrinde ta'zib edildi. ''

 

Ebu'l Hasan bin Seleme dedi ki: Bize Ebu Hatim, ona Ubeydullah bin Musa, ona El-Ameş r.a.’den rivayetle aynı hadis metnini zikretti. (Yani el-Ameş’ten sonra ikinci bir senedle de hadis, müellife rivayet edilmiştir.)

 

Diğer Tahric edenler: Nesai ve Tirmizi, tahare

 

 

AÇIKLAMA:

 

Sidik damlalarından şiddetle kaçınmanın geregine ait hadisler için açılan bu bab'ın ilk hadisinde Resulullah s.a.v.'in küçük abdestini bozması için halkın gözünden gizlenmek ve üzerine sidik damlalarının sıçramasından sakınmak istegi ile elindeki kalkanı kendisine siper yaptığı, sipere doğru oturup su döktüğü ifade ediliyor. Resulullah s.a.v.'ın edep ve haya örnegi olan bu davranışını kadınların davranışına benzetmek suretiyle ayıplayan şahsın münafıklardan oldugu söylenmiştir. Bu şahıs, Resul-i Ekrem'in koyduğu bir marufu (= Fi'li sünnetini) kınamak suretiyle nehiy etmiş oldugu için marufu nehiy eden Beni İsrail'in sahibine benzemiş olur.

 

Sindi diyor ki: Rivayetlerin tetkiki, bu şahsın münafıklardan olmayıp mu'minlerden olduğu ihtimaline ağırlık veriyor. Mu'min olan bu şahıs, alışkın olduğu cahiliyet adetine muhalif gördüğü bu duruma hayret etmiş ve yeni müslüman olduğu için hayret ettiği durumun değerini kavrıyamadığı için bu sözü söylemiş olmuştur.

 

Hadisin 'Kadın gibi küçük abdestini bozuyor' fıkrasındaki benzetme ile ilgili olarak da Sindi şöyle söyler:

 

Nevevi'ye göre bu benzetme, halkın gözünden gizlenmek bakımındandır. Çünkü Araplar, erkeklerin abdest bozarken gizlenmelerinden hoşlanmazlardı ve gizlenmenin erkeklerin onuruna yakışmadığını sanırlardı.

 

Bahis konusu benzetmenin küçük su dökerken oturmak bakımından olduğunu söyleyenler de olmuştur. Bazıları da: Hem oturmak hem de gizlenmek hususu benzetme yönünü teşkil eder, demiştir.

 

Arapların adeti küçük abdesti ayakta bozmak idi. Onların oturarak su dökmeyi yadırgadıkları bazı rivayetlerde belirtilmiştir.

 

Hadis'in: 'Onlara sidik isabet ettiği zaman sidiğin dokunduğu yeri'. fıkrası ile ilgili olarak Sindi diyor ki: Sidiğin dokunduğu yer elbiseden olduğu takdirde o yeri makasla keserlerdi. Bu yer elbiseden olsun bedenden olsun keserlerdi, diyenler dş vardır. Bu kesrnek işi şeriatlarının bir emri idi. Onların sahibi, kendilerini bu maruf (dini vecibe) den nehiy ettiği ve bevilden kaçınmalarını engellediği için kabir azabına müstahak oldu ... Nebilerin küçük abdest bozma adabını yadırgayarak bundan nehiy edenin durumu onun nehyine benzer, dolayısıyla azab edilmesine sebep olabilir .