32 - KEDİ ARTlĞI İLE
ABDEST ALMAK VE ONUN HAKKINDAKİ RUHSAT BABI
حَدَّثنَا
أَبُو بَكْرِ
بْن أَبِي
شَيْبَةَ.
حَدَّثنَا
زَيْد بْن
الحباب.
أَنْبَأَنَا مَالِك
بْن أَنَس.
أخبرني إسحاق
بْن عَبْد اللَّه
بْن أَبِي
طلحة
الأنصاري،
عَن حميدة
بِنْت عُبَيْد
بْن رفاعة،
عَن كبشة
بِنْت كعب،
وكانت تحت بعض
ولد أَبِي
قتادة، أنها
صبت لأبي قتادة
ماء يتوضأ
بِهِ. فجاءت
هرة تشرب.
فأصغى لَهَا
الإناء. فجعلت
أنظر إليه.
فَقَالَ: يا
ابنة أخي!
أتعجبين؟
-
قَالَ رَسُول
اللَّه صَلى
اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلمْ:
((إِنَّهَا
ليست بنجس
هِيَ مِنْ
الطوافين أَو
الطوافات)).
Kebşe binti Kab
r.a.’dan rivayet edildiğine göre:
Kendisi Katade
r.a.’ın abdest alması için (bir kaba) su döktü. Kebşe, Ebu Katade’nin bir
oğlunun (Abdullah’ın) nikahı altında idi. Bir kedi gelerek o kabdan su içmek
istedi. Ebu Katade kabı kediye doğru
eğip (kolayca su içmesini sağladı.) Ben de Ebu Katade’ye bakıp
durdum.Bunun üzerine Ebu Katade bana şöyle dedi: Ey kardeşimin kızı! Sen hayret
mi ediyorsun? Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki:
'' Şüphesiz kedi
necis (pis) değildir. Çünkü o etrafınızda) çok dönüp dolaşan erkekler veya
dişilerdendir. ''
Diğer tahric:
Malik, muvatta; Ahmed, müsned; Ebu Davud, sünen; Nesei. Tirmizi, Darekutni.
Beyhaki ve Darimi tarafından da rivayet edilmiştir.
AÇIKLAMA:
Kebşe bint-i
Ka'b Ebu Katade'nin gelini idi. Abdest suyunu hazırladıktan sonra gelen kedi bu
kab'dan su içmek isteyince Ebu Katade buna mani olmamış, aksine kedinin rahatça
su içmesine yardımcı olmuştur. Kebşe ise hayretle bu durumu seyredince Ebu
Katade, gelinine hitaben: «Ey kardeşimin
kızı! Buna şaşıyor musun? sorusu ile şaşılacak bir şey olmadığını belirtmek
istemiş ve bu husustaki Resul-i Ekrem s.a.v.'in emrini rivayet etmiştir.
Ebu Davud'un
Süneni'nin şerhi EI-Menhel'de belirtildiği gibi Kebşe, Ebu Katade'nin yeğeni
değildi. Araplar, İslam kardeşliği noktasından hareketle bu tür hitablarda
bulunmayı itiyad etmişlerdi. Ebu Katade de bu adete göre gelinine «Ey kardeşimin kızı!» diye hitap etmiştir.
Ebu Katade'nın
bundan sonra neklettiği Resul-i Ekrem'in buyruğuna gelince: Bununla kedinin
necis (pis) olmadığı ve müslümanların çevresinde dönüp dolaşan bir hayvan olup
ondan ev eşyasını, kab kacağı, elbiseleri ve benzeri şeyleri uzak tutmanın
güçlüğüne işaretle temiz sayıldığı hükmü veriliyor.
Hadisin: "
... Erkekler veya dişilerdendir .'' fıkrasındaki "veya'' tabiri ravinin
tereddüdünü ifade eder. Yahut kedinin erkek ve dişisi arasında temiz sayılmak
bakımından bir fark olmadığını ifade için olabilir. Ebu Davud'un rivayetinde bu
fıkra: "Erkekler ve dişilerdendir.'' diye geçer.
Bu ve bunu
takip eden iki hadis kedinin ağzının temiz ve artığının temiz olduguna delalet
eder. El-Menhel, Ebu Davud'un Sünen'inin Taharet kitabının «Babu Suri'l-Hırre =
Kedi Artığı Babı» bölümündeki aynı hadisin açıklamasında ezcümle şöyle söyler:
Ashab-ı
kiram'ın çoğu ve tabiiler kedinin ağzının temiz ve artığının tahir olduğunu
söylemişlerdir. İmamlardan Malik, Şafii ve Ahmed bin Hanbel ile İshak (r.a.) de
aynı şeyi söylemişlerdir. Ebu Hanife ve Ashabı da evcil kedinin temizliğine
hükmederek hadiste temiz sayılmasının nedeninin çevrede çok dönüp dolaşması
olduğu açıkca bildirilmiştir, derler.
Ebu Hanife ve
İmam Muhammed'e göre kedi necasetlerden sakınmadıgı için başka su varken
kedinin artığı olan suyu kullanmak tenzihan mekruhtur. Ağzının pis oldugu
bilindiği zaman, mesela: Bir fareyi yıldikten hemen sonra bir kabtan su içince
onun necis olduguna hükmedilir. Bu mes'elede Şafii mezhebinin kavli de
böyledir. Diger taraftan ağzının temiz olduğu kesin bilindiği takdirde mesela:
Büyük bir havuzdan su içtikten hemen sonra ağzını bır su kabına sokup ondan
içerse kabtaki suyu kullanmakta kerahat yoktur.
Hadis, hayvan'a
karşı şefkatli olmanın, bilinmeyen dini hususların alimlere sorulmasının
gereğine de delalet eder.