33- KADININ ABDEST SUYU
ARTlĞININ (KULLANILMASINA) RUHSAT BABI
حَدَّثنَا
أَبُو بَكْرِ
بْن أَبِي
شَيْبَةَ.
حَدَّثنَا
أَبُو
الأحوص، عَن
سماك بْن حرب،
عَن عكرمة،
عَن ابْن
عَبَاس؛
قَالَ:
-
اغتسل بعض
أزواج
الْنَّبِيّ
صَلى اللَّه
عَلَيْهِ وَسَلَمْ
فِيْ جفنة.
فجاء
الْنَّبِيّ
صَلى اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَمْ
ليغتسل أَو
يتوضأ. فقالت:
يَا رَسُولَ
اللَّه!
إِنَّي كُنْت
جنبا. فَقَالَ
((الَمْاء لاَ
يجنب)).
İbni Abbas
r.a.’den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir:
Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem’in hanımlarından biri (Meymune) büyükçe bir çanakta(ki sudan
bir miktarla) gusletti.Biraz sonra Resulullah s.a.v. gelerek (o sudan)
gusletmek veya abdest almak istedi. Bunun üzerine hanım:
Ya Resulullah!
Şüphesiz ben cünüp idim. (Bu sudan guslettim) dedi. Resulullah s.a.v. de:
'' Su necis olmaz
'' buyurdu.
AÇIKLAMA :
Hadis'i,
Tirmizi, Nesei, Ebu Davud, Ahmed ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. Ebu Davud.
Taharet kitabının "SU NECİS OLMAZ'' başlığı ile açtığı babta, hadisi aynı
senedie rivayet etmiştir. Yalnız burada son ravi Ebu Bekir bin Şeybe iken orada
bunun yerine Müsedded var.
EI-Menhel
yazarı, hadisi açıklarken şöyle söyler: Hadiste ismi anılmayan hanım Meymune
r.anha'dır. Çünkü Darekutni'nin İbn-i Abbas'tan aldığı rivayette bu olay
Meymune'nin ağzından anlatılıyor. (İbn-i Maceh'in (372 nolu) hadisi de buna
delalet ediyor.
(Annemiz)
Meymune (r.anha), büyükçe bir çanaktaki sudan bir miktarını avuçlamak suretiyle
boy abdestini aldıktan sonra Resul-i Ekrem s.a.v. gelerek çanakta kalan su ile
abdest veya boy abdestini almak istiyor. Meymune (r.anha) ise cünüp iken elini
soktuğu çanaktan su almakla artan suyun artık abdest ve ğusülde
kullanılamıyacağını sandığı için durumu Resul-i Ekrem'e haber veriyor. Resul-i
Ekrem ise cünüp bir uzvun necis bir uzuv gibi suyu necis etmediğini bildiriyor.
Hadisteki; الَمْاء
لاَ يجنب (el mai la yucnibu.) cümlesinin lugat manası:
"Su cünüp olmaz.'' demek ise de bu cümleyi: "Su necis olmaz''
şeklinde terceme etmek gerekir. Çünkü Nesei'nin rivayetinde bu cümle şöyledir:
............. "Şüphesiz bir şey (yani cünüp uzuv) suyu necis etmez.''
Resul-i Ekrem burada müşakele denilen edebi san'ata uygun olarak yani
Meymune'nin kullanmış olduğu cünüplük tabirine uysun diye "La Yucnibu''
tabirini kullanmıştır.
İmam Malik,
Nehai, Hasan-ı Basri ve Sevri bu hadisi delil göstererek abdest ve ğusülde
kullanılmış olan suyun, temizleyici olduğuna yani necasetin giderilmesinde ve
abdest ile gusülde kullanılabildiğine hükmetmişlerdir. Fakat abdest ve ğusülde
kullanılmış olan ve fıkıh lisanında «Müsta'mel» adını alan suyun temiz olmakla
beraber temizleyici olmadığına hükmeden fıkıh alimleri bu hadisin delil
gösterilemiyeceğini beyan etmişlerdir. Şöyle ki: Meymune, çanağın içinde
ğusletmemiştir. Çanaktan su avuçlayıp çanak dışında yıkanmıştır. Çünkü çanak
içinde yıkanması çok zor ve uzak bir ihtimaldir. Muhtemel olan bir şey ise
delil olamaz. Kaldı ki Beğavi'nin Şerhu's-Sünne'de ve EI-Mesabih'teki İbn-i
Abbas'ın rivayeti (37) açıkca belirtiyor ki Meymune çanaktaki suyun bir
miktarını kullanmış ve bir miktar su artmıştır. Resul-i Ekrem de artan su ile
ğusletmiştir. Ğusülden artmış olan suyun temizleyici oluşu ğusülde kullanılmış
olan suyun temizleyici olduğuna delalet etmez.
EI-Menhel
yazarı, El-Mirkat' tan naklen yukardaki malümatı verdikten sonra hadisten
alınan fıkhi hükmü şöyle beyan ediyor:
Kadının abdest
veya ğusülde tek başına kullandığı sudan artan kısım ile erkek abdest ve
ğuslünü alabilir. Ebu Hanife, Malik, Şafii ve alimlerin cumhuru bu hükme
katılmışlardır.