DEVAM: 6. HİDAYETE
ERDİRİLMİŞ OLAN HULEFA-İ RAŞİDİN'İN SÜNNETİNE İTTİBA
حَدّثَنا
يحيى بن
منصور،
وإسحاق بن
إبراهيم السواق
قَالاَ:
حَدّثَنا عبد
الرحمِن بن
مهدي، عَنْ
معاوية بن
صالح، عَنْ
ضمرة بن حبيب،
عَنْ عبد
الرحمِن بن
عمرو السلمي؛
انه سمع العرباض
بن سارية
يَقُولُ: - وعظنا
رَسُول اللّه
صلى اللّه
عليه وسلم
موعظة ذرفت
منها العيون
ووجلت منها
القلوب.
فقلنا: يا
رَسُول اللّه
صلى اللّه
عليه وسلم.
إِنَّ هَذهِ
لموعظة مودع.
فما تعهد
إلَيْنَا؟
قَالَ: ((قد تركتكم
على البيضاء.
ليلها
كنهارها لا
يزيغ عنها
بعدي إلا هلك.
مِن يعش منكم
فيسرى
اختلافاً كثيراً.
فعليكم بما
عرفتم مِن
سنتي وسنة
الخلفاء
الراشدين
المهديين.
عضوا عليها
بالنواجذ.
وعليكم
بالطاعة. وإن
عبداً حبشياً.
فإنما المؤمِن
كالجمل
الأنف، حيثما
قيد انقاد)).
Abdurrahman b.
Amr es-Selemi’nin, İrbad b. Sariye r.a.'den şöyle söylediğini işittim, dediği
rivayet edilmiştir; Resulullah s.a.v. buyurdular ki; “Ben sizi, gecesi gündüzü
gibi apaydın olan (en küçük şüpheyi kabul etmeyen gayet açık) bir din üzerinde
bıraktım. Benden sonra ancak helak olanlar, o din'den (başka yönlere) sapar.
Siz'den kim yaşarsa fazla ihtilafa şahid olacaktır. O'nun için bilip
tanıdığınız sünnetime ve hidayete erdirilmiş olan Hulafa’yı Raşidin’in
sünnetlerine yapışınız.Bunları dişlerinizle sıkıca tutunuz. Başınızdaki halife
siyah bir köle bile olsa ona itaatten ayrılmayınız. Çünkü mu'min, (tevazu ve
uysallığı bakımından) burnuna yular takılmış deve gibidir hangi tarafa
sevkedilirsa uyar.”
AÇIKLAMA: 44’te