SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

TAHARE

<< 478 >>

DEVAM: 62- UYUMAKTAN DOLAYI ABDEST ALMAK

 

حَدَّثنَا أَبُو بَكْرِ بْن أَبِي شَيْبَةَ. حَدَّثنَا سُفْيَان بْن عيينة، عَنْ عاصم، عَنْ زر، عَنْ صفوان بْن عسال؛ قَالَ:

 - كَأَن رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلَمْ يأمرنا أَن لاَ ننزع خفافنا ثلاثة أيام، إِلاَّ مِنْ جنابة. لَكِن مِنْ غائط وبول ونوم.

 

Safvan bin Assal (El-Muradi El-Cemeli) (Radiyallahu anh)'den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem), mestlerimizi üç güne kadar büyük abdest bozmak, küçük abdest bozmak ve uyku uyumak nedenleri ile çıkarmamızı, fakat cünüblük halinden dolayı çıkarmamızı emretti."

 

 

AÇIKLAMA:  (474, 475, 476, 477 ve 478)

 

Bu babta geçen ilk iki hadis'e göre Resul-i Ekrem'in horlayıncaya kadar uyuduktan sonra kalkıp namaz kılmış. ve uykudan dolayı abdestini tazelememiştir. Üçüncü hadiste (476) İbn-i Abbas Peygamber'in bu uykusunun oturarak vuku bulduğunu ifade etmiştir. İlk (474.) hadisin ravilerinden Veki'in beyamına göre Peygamber'in söz konusu uykusu secdede iken meydana gelirdi.

 

Sindi bu konu ile ilgili olarak şöyle der:  Sahih hadislerde açıkca belirtildiği gibi Peygamber'in uyku halinde gözü uyurdu. Fakat kalbi uyumazdl. Bu sebeple uykusu abdestini bozmaz. Çünkü uykunun abdesti bozmasının sebebi uyuyan kişinin farkına varmadan yellenmiş olması endişesi ve ihtimalidir. Kalbi uyumayan kimse için bu durum söz konusu değildir. Yani mak'adından bir şey çıktığı takdirde kalbi uyanık olduğu için farkına varır. Peygamber'in uykudan sonra abdest almaksızın namaz kılmasının sebebi bu olunca ne şekilde uyumuş olursa olsun netice değişmez. Yani ister secdede iken, ister otururken veya yatarken uyumasının hükmü aynıdır. Dolayısıyla İbn-i Abbas'ın üçüncü hadiste ''... Kendisi otururmuş halde iken ... " sözüne ve Veki' in birinci hadisi yorumlarken ''Secde halinde iken ... " ifadesine hacet yoktur. Aslında Peygamber'in uykusu ile ilgili hadisleri bu babta zikretrnek uygun degIldir. Ancak Peygamberler içerisinden O'nun uyku ile abdestinin bozulmadığı hükmünü açıklamak ve özel durumunu belirtmekle beraber bu hadisleri nakletmek yerinde olur.

Dördüncü ve beşinci hadis ise uykunun abdesti bozduğuna delalet eder.

 

 

UYKU HAKKINDA ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ

 

1. Uyku hiç bir surette abdesti bozmaz. Ebu Musa El-Eş'ari, Said bin El-Müseyyeb, Ebu Miclez, Humeyd bin Abdirrahman, El~ A'rac, Evzai ve Şia mezhebine mensup alimlerin görüşü budur.

 

2. Uyku ne suretle olursa olsun abdesti bozar. Hasan-i Basri, Müzeni, Ebu Ubeyd El-Kasim bin Selam ve İshak bin Raheveyh böyle demişlerdir. Şafii'nin garib bir kavli (tek kanaldan gelen ) budur. İbnü'l-Münzir ben de bu görüşteyim, İbn-i Abbas ve Ebu Hureyre'den bu yolda rivayet vardır.

 

3. Çok uyku ne suretle olursa olsun abdesti bozar, az uyku ise hiç bir halde abdesti bozmaz. Zühri, Rabia, Evzai, Malik ve bir rivayete göre Ahmed'in mezhebi budur.

 

4. Ruku', secde, kıyam ve kıraat gibi namazın içindeki durumlardan birisi üzerine meydana gelen uyku abdesti bozmaz. Bu durumlar ve haller namazIn içinde olsun dışında olsun hüküm. aynıdır.  Fakat namazın içinde bulunmayan durumlar üzerinde vuku bulan uyku abdesti bozar. Mesela; sırt üstü yatarak veya bir şeye dayanarak uyuyan kişinin abdesti bozulur. Ebu Hanife ve Davud-i Zahiri'nin mezhebi budur. Şafii'den ğarib bir kavil olarak bu görüş rivayet edilmiştir.

 

5. Uyku yalnız rüku' sücud halinde ise abdesti bozar, aksi takdirde bozmaz. Bu kavil Ahmed' den rivayet edilmiştir.

 

6. Yalnız secde halindeki uyku abdesti bozar, başka türlü uyku abdesti bozmaz. Bazı alimler böyle demişler. Ahmed'den de böyle bir rivayet vardır. En-NeyI yazarı El-Bahr'e atfen verdiği malumata göre Zeyd bin Ali ve Ebu Hanife'nin böyle söyledikleri rivayet olunmuştur.

 

7. Oturarak veya mak'adını yere yerleştirerek uyuyan bir kimsenin abdesti bozulmaz. Bu hususta az uyumak ile çok uyumak arasında bir fark yoktur. Keza namaz içinde ve namaz dışında olmanın bir ayırımı yoktur. Başka türlü uyku abdesti bozar. Şafii mezhebi budur.

 

Ebu Davud'un süneninde, burada olduğu gibi uykudan dolayı abdest almak başlığı altında açtığı babtaki hadisleri EI-Menhel yazarı açıklarken yukardaki görüşleri delilleri ile beraber zikretmiş ve gösterilen delillere verilen cevapları da kaydetmiştir. Daha sonra kendi görüşünü şu cümlelerle ifade etmiştir:

 

«Yukarda geçen görüşleri, delilleri ve delillere vaki itirazları tetkik ettiğin zaman son 7. mezhebin en kuvvetli ve tercihe şayan olduğunu görürsün. Çünkü delilleri çoktur. Ve bu konuda mevcut bütün delillerin işlerliği bu görüşle sabit olur."

 

EI-Menhel yazarı, Nevevi'den şunu nakleder: «Şafii mezhebine göre oturarak ve mak'adını iyice yere yerleştirerek uyuyan kişinin abdesti bozulmaz. Şafii'ye göre uyku bizatihi abdesti bozmaz. Ancak uyku mak'addan yel'in çıkmasına defildir. Şafii'nin bu sözünün delili Hz. Ali'nin (477 nolu) hadisi ve Hz. Muaviye'nin hadisidir. Bence konu hakkında beyan edilen görüşlerin en isabetlisi budur. Çünkü ancak bu görüşle mevcut delillerin arası bulunur.»

 

EI-Menhel yazarının burada Nevevi'den naklettiği parça iki üç sayfayı doldurur uzunlukta olduğu için buraya aktarmadık. Arzu edenler bu yere müracaat etsinler. (Menhel 2.cilt 238,239,240 vd 241. sayfalar)

 

EI-Menhel yazarı daha sonra şöyle söyler:

 

''Yukarıda geçen tafsilat ve uykunun abdesti bozup bozmaması hususunda alimler arasındaki mezkur ihtilaf ümmetin (Nebi s.a.v. dışındakilerin) uykusu hakkındadır. Resul-i Ekrem hakkında değildir. Çünkü sahih hadislerle sabit olduğu gibi O'nun uykusu ne şekilde olursa olsun abdesti bozmaz. Alimler burada ittifak etmişlerdir. O hüküm O'nun özelliklerindendir.»

 

Bu babta geçen ve Resul-i Ekrem'in uyuyup horladıktan sonra kalkıp abdest almaksızın namaz kıldığını beyan eden ilk üç hadisten çıkan hüküm Peygamber'in bir özelliğine ait olduğu cihetle bunun hakkında bir şey söylemeye gerek görmüyorum. Hz. Ali'den rivayet olunan (477 nolu) hadis'e gelince, bu hadiste geçen kelimelerden :

 

Ayn: Göz manasınadır. Burada uyanıklık halinden kinayedir. Vika': Kırba, kese ve benzerinin ağzını bağlamak işinde kullanılan bağdır.

 

Seh: Kalça anlamındadır. Burada mak'ad anlamı kasdedilmiştir. Hadisin ilk cümlesi "Uyanıklık mak'adın bağıdır.,. şeklinde terceme edildi. Yani kırba'nın ağzına bağlanan bağ nasıl kırbanın içindeki maddenin dışarıya çıkmasına engeloluyor ise uyanıklık hali de mak'adden yelin istek dışı çıkmasına engelolur. İnsan uyanık olduğu sürece mak'adı bir bağ ile bağlanmış gibidir. Ondan bir şey çıkmaz. Şayet çıkarsa sahibi duyar. Kişi uyuyunca bu bağ çözüıür. Ve bunun içindir ki uyku abdesti bozar. Çünkü uyku halinde mak'adden bir şeyin çıkması muhtemeldir.

Uykunun her türü, az olsun çok olsun abdesti bozar diyenler bu hadisi delil göstermiş ise de red edilmiştir. Çünkü İbn-i Ebi Hatim Ebu Zur'a'dan EI-İlel ve EI-MerasiI kitaplarında İbn-i Aiz'in Ali'den olan rivayetinin mürsel olduğunu nakletmiştir. El-Ayni de: Bu hadis iki yönden malul'dur. Birinci yön munkati' olmasıdır. İkinci yön senedindeki ravi Bakiyye'nin El-Vadin'den rivayetinin sıhhati hakkında bazı itirazların olmasıdır. Hadisin sıhhati kabul edildiği takdirde de diğer hadislere ters düşmemesi için bu hadis mak'adı iyice yere yerleşmemiş olarak ve iyice uyuyan kimse hakkındadır, diye yorumlanır, demiştir.

 

Hattabi: Bu hadis uykunun bizatihi abdesti bozmadığı ve mak'adden bir şeyin çıkmasına vesile olması dolayısıyla uyku ile abdestin bozulduğunu teyid eder, demiştir.

Hadis Resul-i Ekrem'in, ümmetine, muhtaç oldukları dini hususları, hatta utanılan incelikleri bile öğrettiğine ve uykunun abdesti bozduğuna delalet eder.

 

Bu hadisi Ebu Davud, Ahmed, Darekutni, Beyhaki ve Taberani de rivayet etmişlerdir.

 

478 nolu hadiste uyku, küçük abdest ve büyük abdest bozmak ile beraber zikredildiğinden dolayı uykunun gaita ve idrar gibi abdesti bozduğuna delalet eder. Ayrıca yolculuk halinde, kişinin üç güne kadar mest üzerine mesh edebileceğine ve mest giymiş olan bir kimsenin cunüp olması halinde mestini çıkarıp ayaklarını boy abdesti meyanında yıkamasının gereğine delalet eder.

 

Nevevi diyor ki: Delilik, baygınlık, içki veya başka şeyden dolayı sarhoşluk nedeniyle aklın gitmesi alimlerin ittifakı ile abdesti bozar. Uyuklamak abdesti bozmaz. Bunda da ihtilaf yoktur. Uyumuş olmanın alameti uykunun aklı yenmesi, göz ve diğer duyu organlarının durmasıdır. Uyuklamak ise akla galebe çalmaz, duyu organlarında gevşeme olur. Uyuklamanın en bariz alameti, uyuklayanın,yanında yapılan konuşmaları duymasıdır. Yapılan konuşmayı anlamaz ise de sadece ses duyması kafidir. Bir kimse uyudu mu, uyukladı mı diye tereddüt ederse abdest alması müstahab olur. Alimler: Uyumuş olmanın alametlerinden birisi kişinin rüya görmesidir, demişlerdir.