DEVAM: 127-
TEMİZLENDİKTEN SONRA SARI VE BULANIK RENKLERİ GÖREN HAYIZLI KADIN HAKKINDA
(GELEN) HADİSLER BABI
حدثنا محمد
بن يحيى.
حَدَّثَنَا
عبد الرزاق. أنبأنا
معمر، عن
أيوب، عن ابن
سيرين، عن أم
عطية؛ - قالت: لم
تكن نرى
الصفرة
والكدرة شيئا. قَالَ
مُحَمَّد بن
يحيى.
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بن
عبد اللَّه
الرقاشي.
حَدَّثَنَا
وهيب، عن
أيوب، عن
حفصة، عن أم
عطية؛ قالت:
كنا لا نعد
الصفرة
والكدرة شيئا.
قَالَ
مُحَمَّد بن
يحيى: وهيب
أولاهما،
عندنا بهذا.
Ümmü Atiyye
(r.anha)'dan; şöyle demiştir: Biz (Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında
kandaki) sarılığı ve bulanıklığı (namaza mani olması bakımından) hiç bir şey
olarak görmezdik.
Muhammed bin
Yahya dedi ki: Bize Muhammed bin Abdillah Er-Rakkaşi tahdis etti. Bize Vüheyb
tahdis etti. O da Eyyub'den, o da Hafsa'dan, o da Ümmü Atiyye'den tahdis
ettiğine göre Ümmü Atiyye (r.anha): Biz (Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
zamanında) sarılığı ve bulanıklığı (namaza mani olması bakımından) hiç bir şey
saymazdık.
Muhammed bin
Yahya dedi ki: Bizce bu rivayette Vüheyb için öncelik vardır."
Diğer tahric:
Beyhaki, Ebu Davud ve El-Hakim
AÇIKLAMA : El-Hakim: Buhari ve Müslim'in şartları üzerine
sahihtir, demiştir. El-İsmaili müstahricinde ve Darekutni de az bir lafız
farkıyla rivayet etmişlerdir.
Hadis, hayızlı
kadının aybaşı adet günleri geçip temizlendikten sonra gördüğü sarılık ve
bulanıklığın hayızdan sayılmadığı hakkındadır.
Ümmü Atiyye:
''Biz, sarılığı ve bulanıklığı sayınazdık'' derken Nebi (s.a.v.)'in zamanında
ve O'nun bilgisi altında bu renkleri hayızdan saymadıklarını anlatmak
istemiştir. Kasıt bu olunca hadis merfu' hükmünde sayılır.
Buradaki
rivayette sarımtırak ve bulanık renklerin hayız süresinin bitiminden sonra
olduğuna dair bir kayıt yoksa da Ebu Davud'un rivayetinde; ''Hayız günleri geçtikten sonra ... '' kaydı
mevcuttur. EI-Menhel yazarı, bu kayıtla ilgili olarak: 'Kadın, ğusletmemiş olsa
bile hayız süresi geçtikten sonra gördüğü sarılığın ve bulanıklığın hayızdan
sayılmayacağı kasdedilmiştir. Darimi'nin rivayetinde bulunan; ... ''ğusülden
sonra ... '' kaydı., çoğu zamandaki uygulamaya yorumlanır. Çünkü kan
kesildikten sonra çoğu zaman kadın, hemen ğuslünü yapar. Hadis, hayız adeti
dışında ve temizlik günlerinde görülen rrıezkur renklerin hayızdan
sayılmayacağına delalet eder... Dolayısıyla. henüz adet süresi dolmadan görülen
bu renklerin hayız'dan şayılacağını ifade eder.' demiştir. El-Menhel yazarı şu
bilgiyi verir: ''Hattabi: 'Hayız adeti, kadın temizlendikten sonra görülen
sarılık ve bulanıklık hakkında alimler ihtilaf etmişlerdir.
1- Ali
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre temizlik halinde görülen bu renkler, hayız
değildir. Kadın namazını bırakamaz. Abdest alıp namaz'a devam eder. Süfyan-i
Sevri ve Evzai'nin kavli de budur.
2- Said bin El-Müseyyeb:
kadın, temizlik halinde bu renkleri görünce ğusledip namaz kılar demiştir.
Ahmed bin Hanbel'in görüşü de budur.
3- Ebu Hanife:
Kadın, hayız adetinden ve kan kesildikten sonra bir iki gün mezkur renkleri
gördüğü zaman, hayız günleriyle beraber, toplam on günü geçmedikçe, hepsi hayız
sayılır ve bu renkler kesilip, beyaz su görmedikçe temiz sayılmaz, demiştir.
4- Şafii
mezhebinin meşhur kavIine göre kadın aybaşı adet kanı kesildikten sonra mezkur
renkleri gördüğü zaman hayız günleriyle beraber, toplam süre onbeş günü
geçmedikçe hepsi hayızdır." demiştir.
El-Ayni :
'Arkadaşlanmızın delili Malik ve Muhammed bin El-Hasan'ın kendi Muvatta'larında
Aişe (r.anha)'nın mevlası Ümmü Alkame'den rivayet ettikleri şu haberdir:
''Kadınlar, Aişe (r.anha)'ya. üzerinde hayız kanının sarılığı bulunan pamuk
parçasını götürerek namaz kılıp kılamayacaklarını ona sorarlardı. Aişe (r.anha)
da onlara: 'Acele etmeyiniz. Pamuğu kan yerinden çıkarırken, kireç gibi beyaz
oluncaya kadar namaz kılmayın''' diyerek hayızdan temizlenmeyi beklemelerini
emrederdi.'' demiştir.
Muhammed: Biz
bununla hükmederek kadın, kırmızı veya sarı veyahut bulanık renk gördükçe
temizlenmez ve bembeyaz; renk görünce temizlenmiş olur, deriz, demiştir.