128- LOHUSA KADIN KAÇ
GÜN (NAMAZ KILMAYIP) OTURUR, BABI
حَدَّثَنَا
نصر بن علي
الجهضمي.
حَدَّثَنَا شجاع
بن الوليد، عن
علي بن عبد
الأعلى، عن
أبي سهل، عن
مسة الأردية،
عن أم سلمة؛
-
قالت: كانت
النفساء على
عهد رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَم تجلس
أربعين يوما.
وكنا نطلي وجوهنا
بالورس من
الكلف.
Ümmü Seleme
(r.anha)'dan rivayet edildiğine «öre şöyle söylemiştir:
Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında lohusa kadın kırk gün (namazsız)
otururdu. Ve biz kelef (lekesiz) den dolayı yüzlerimizi vers (Yemen za'feran
bitkisi) ile sıvardık."
AÇIKLAMA :
El-Hafız,
Et-Telhis'te: Bu hadisi Ahmed, Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mac, Darekutni ve
El-Hakim rivayet etmişlerdir, demiştir. Nevevi: Fıkıhçılardan bir cemaat bu
hadisi zayıf görmüşlerse de, bu görüş merduddur. İbn-i Mace'nin Enes (r.a)'den
rivayet ettiği (649 nolu) hadis, onun şahididir, demiştir.
Hadiste geçen
bazı kelimeler:
Nufesa: Doğum
anında veya doğumu müteakip kan gören kadına nufesa denir. Bu kelimenin çoğulu
"Nifas'tır.
Vers: Sarı bir
ottur. Yemen'de bulunur. Kış ile yaz arasında çıkar. Boya işlerinde kullanılır.
Ona Yemen za'feran bitkisi denir.
Kelef: Siyah
ile kırmızı arasında bir renk halinde, bazen de bulanık kırmızı halinde ve
susam şeklinde yüzde beliren lekedir. Doğumdan dolayı görülen bu lekeyi tedavi
etmek için vers'i yüzlerine sürdükleri anlaşılıyor.
Lahusa kadının
kırk gün oturmasından maksad, kırk gün namaz kılmaması ve hayızlı kadın gibi
hareket etmesidir. Bu süre, bazı lahusalara göredir. Umumi değildir. Çünkü bir
asrın bütün kadınlarının lahusalık veya kanını görmek süresinde müttefik
olmaları düşünülemez. Bu süre dolmadan önce kanı kesilip temizlenen kadınların
kırk günün dolmasını beklemeden hemen ğusül edip namaza başlamaları gerekir.
Bundan sonra gelecek olan (649 nolu) hadis de bu durumu aydınlatır.
LOHUSALIK
HALİNİN EN UZUN SÜRESİ HAKKINDAKİ ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ :
1- Ömer bin
EI-Hattab, Osman, Ali. İbn-i Abbas. Enes bin Malik, Aişe. Ümmü Seleme, Süfyan-ı
Sevri. Ebu Hanife ile arkadaşları Ahmed ve İshak bin Rahuyye (r.anhum) :
Lahasalık halinin azami süresi 40 gündür, demişlerdir. İlim ehlinin ekserisinin
kavli budur. Delilleri bu hadistir.
2- Şa'bi, Ata'
ve Şafii'ye göre azami süre 60 gündür.
3- Malik'ten
rivayet edildiğine göre kendisi ilk zamanlar
i .
Şa'bi ve
arkadaşları gibi söylüyordu. Sonra bu sözden rücu' ederek; Bu husus kadınlara
sorulmalıdır, demiş ve muayyen bir sınır koymamıştır. Lakin onun arkadaşları,
ilk kavli üzerinde durup, rastlanan vakıaların en uzun süresi budur,
demişlerdir. Hasen-i Basri ise: Azami süre 50 gündür, demiştir.
EI-Menhel
yazarı bu nakilleri yaptıktan sonra: Sürenin azamisinin 40 gün olduğuna dair
deliller, birbirini takviye ediyorlar, diyerek hadisleri nakleder.
Tirmizi:
Sahabilerin, tabiilerin ve onlardan sonra gelenlerin alimleri lohusa kadın 40
gün'e kadar namazı bırakır, ancak daha önce temizlenmiş olduğunu görürse derhal
ğusledip namaz kılar. 40 günden sonra kan görürse, alimlerin ekserisine göre
kadın 40 gün bitti mi namazı terk etmeyecektir. demiştir.
LOHUSALIĞIN EN
AZ SÜRESİ HAKKINDAKİ ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ :
Şafii, Maliki
ve Hanbeli alimlerine göre lohusalığın en az süresi için bir sınır yoktur. Ysni
kan, bir an gelip kesilebilir ve lohusa kadın o halden çıkmış sayılır,
ğusleder, namaza başlar.
Ebu Hanife ve
arkadaşlarının ibadet bakımından görüşleri de budur. Şayet boşanma veya ölüm nedeniyle
kadının iddetinin hesaplanmasına ihtiyaç olursa Ebu Hanife'ye göre lohusalığın
en az süresi 25 gündür, Ebu Yusuf'a göre 11 gündür, Muhammed'e göre bir
saattır, Sevri'ye göre en az süre üç gündür.