3- ÖGLE NAMAZININ VAKTİ
BABI
حدّثنا محمد
بْن بشار.
حدّثنا
يَحْيَى بْن
سعيد، عَنْ
شعبة، عَنْ
سماك بْن حرب
عَنْ جابر بْن
سمرة؛
-
أَن النَبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم
كَانَ يصلى
الظهر إِذَا دحضت
الشمس.
Cabir bin Semure
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) öğle namazını güneş (gök ortasından batıya) kaydığı zaman
kılardı.
Diğer tahric:
Ahmed, Müslim ve Ebu Davud
AÇIKLAMA :
Ebu Davud'un
rivayetinde: "Güneş gök ortasından zail olunca Bilal öğle ezanını
okurdu.'' denilmiştir. İki rivayetin ifade ettiği mana aynıdır.
Dahd: Hadiste
geçen ve bu mastardan türeme 'Dahat, fi'linin asıl manası kaymaktır. Burada
maksat güneşin gök ortasından zail olması ve batıya doğru kaymasıdır. Güneşin
kaydığı ve öğle vaktinin girdiğini anlamak için henüz güneş gök ortasına
varmadan önce düzgün bir yere bir çubuk dikilir ve gölgesinin ucuna işaret
konur. Gölge kısaldıkça henüz güneşin gök ortasına varmadığı anlaşılır. Gölge
kısalması durduğu an güneş gök ortasına varmış olur. Bu ana 'İstiva, zamanı
denir ve bu andaki gölgeye de 'İstiva, gölgesi denir. Bu andaki gölgenin ucunu
işaretlemelidir. Çünkü o gölge ikindi namazı vaktinin hesaplanmasında lazım
olur. Durgun olan gölge uzamaya başlayınca Güneş'in gök ortasından batıya doğru
kaydığı anlaşılmış olur. İşte o zaman öğle vakti girmiş olur. O çubuğun gölgesi
gittikçe uzar. Nihayet istiva gölgesinden başka. çubuğun gölgesi, çubuğun boyu
kadar uzayınca öğle namazının vakti sona ermiş olur.
Nevevi: Bu
hadis, öğle namazını ilk vaktinde kılmanın müstahablığına delalet eder. Şafii
ve cumhurun kavli de budur, demiştir.
El-Ayni ise:
Hadis, öğle namazının, ilk vaktinde kılınmasının müstahablığına delalet etmez.
Çünkü hava serinleyinceye kadar öğle namazını geciktirerek kılan kişi de bu
hadis gereğince güneşin zevalinden sonra namaz kılmış denilebilir, demiştir.