DEVAM: 6- MESCİDDE
UYUMAK BABI
حَدَّثَنَا
أبو بكر بْن
أبي شيبة.
حَدَّثَنَا
الحسن بْن
موسى.
حَدَّثَنَا
شيبان بْن عبد
الرحمن، عن
يحيى بن أبي
كثير، عن أبي
سلمة بْن عبد الرحمن؛
أن يعيش بْن
قيس بْن طخفة
حدثه عن أبيه،
وكان من أصحاب
الصفة. قال: - قال
لنا رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
((انطلقوا))
فانطلقنا إلى
بيت عائشة
وأكلنا
وشربنا. فقال
لنا رَسُول اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّم ((إن شئتم
نمتم هاهنا.
وإن شئتم
انطلقتم إلى
المسجد)) قال
فقلنا: بل ننطلق
إلى المسجد.
Kays bin Tihfa
(r.a.) Suffe ashabındandı. Kendisi şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem bize:
«(Mescidden
evime) Gidiniz.» buyurdu. Bunun üzerine biz, Aişe (r.anha)'nın odasına giderek
yedik ve içtik. Sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize:
«İsterseniz
burada uyuyabilirsiniz. Dilerseniz mescide gidebilirsiniz.» buyurdu.
Kays bin Tıhfe:
Biz de. Hayır mescide gideriz, dedik; demiştir."
Tahric: İbn-i
Ömer (r.a.)'in hadisini Buhari, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir.
Buhari'nin rivayetinde İbn-i Ömer (r.a.)'in, genç ve bekar olup ehli yokken
Mescid-i Nebevi'de uyuduğunu söylediği bildirilmektedir.
Müslim Tirmizi
ve Nesai de bunu rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA :
Kays bin Tıhfe
(r.a.)'in hadisinin müel!iften başka diğer kütüb-i sitte sahiplerinden İmam Ebu
Davud 35. Kitabu'l-Edeb. 103. Babun fir'reculiyenbetha ala bathini, hadis no
5040 tahric etmiştir. Ayrıca İbn-i Mace hadisin metnini Sünen 33. Kitabu-I'Edeb,
27. Babun Nehyi ani'l-iztica-i ale-I' vech'de 3727 No. ile rivayet edilmiştir.
Suffe: Mescid-i
Nebevi'de fakir sahabileI'in kaldığı üstü kapalı bir yerdir. Buhari'nin
'Mescidde erkeklerin uyuması babı'nda rivayet ettiği bir hadiste Ebu Hureyre
(r.a.) şöyle demiştir: 'Ben, Suffe ashabından yetmiş kişi gördüm Hiç birisinin
üzerinde rida (bedenin yukarı kısmını örten elbise) yoktu. Ya izar (bedenin
belden aşağısını örten elbise) vardı ya da boyunlarına bağladıkları kisa
denilen örtü vardı. Bazılarının kisa denilen örtüleri topuklarma kadar uzundu,
bir kısmınınki ancak diz kapağının altını örtüyordu. Avret yeri görünmesin diye
elleriyle örtüyü toylayanlar oluyordu.'
Suffe ehli; mescid
içinde kendileri için ayrılan yerde yatıp kalkarlardı. Onların orada uyumaları,
mescidde uyumanın caizliğine deIalet eder
Tirmizi, İbn-i
Ömer (r.a.)'in hadisini rivayet ettikten sonra bunun hasen - sahih oldugunu
söylemiş ve ilim ehlinden bir kavmin mescidde uyumaya ruhsat verdiğini
söyledikten sonra İbn-i Abbas (r.a.): "Sakın kimse mcscidi gece ve gündüz
uykusu için yatacak yer edinmesin.'' buyurmuştur. İlim ehlinden bir cemetat da
İbn-i Abbas (r.a.)'in kavli ile hükmetmişlerdir. demiştir.
EI-Menhel
yazarı mescidde uyumak hakkında alimler arasında• ki ihtilafı özetle şöyle
anlatmıştır:
1- Said bin
el-Müseyyeb, Hasan-ı Basri, Ata', Muhammed bin Sirin ve Şafii alimleri:
Mescidde uyumak
caizdir. Bunda kerahet (kötülük) yoktur. Ancak orada uyumak; namaz kılanların
yerini daraltır veya namazıarını şaşırmalarına sebep olursa, haramdır,
demişlerdir. Onların delilleri İbn-i Mace, Buhari, Müslim, Tirmizi ve Nesai'nin
rivayet ettikleri İbn-i Ömer (r.a.)'in (751 nolu) hadisidir. Diğer bir delili
de Buhari'nin Sehl bin Sa'd (r.a.)'den rivayet ettiği şu mealdeki hadistir:
''Resulullah
(s.a.v.) (Bir gün kızı) Fatime (r.a.a)'in evine geldi. Ali (r.a.)'i bulamadı:
''Amcam oğlu nerede?'' diye sordu, Fatime (r.anha) de: Aramızda bir şey geçti.
Birbirimize öfkelendik. Bunun üzerine gündüz uykusunu benim yanımda uyumadı,
diye cevap verdi. Nebi (s.a.v.) birisine: "Bak nerededir?'' buyurdu, Adam
(gidip) geldi. Ve: Ya ResulalIah! Ali mescidde uyuyor, dedi. Nebi (s.a.v.)
mescide vardı. Ali (r.a.) yan tarafına yatmış, ridası bir yanından sıyrılmış
vücüdu toprağa bulanmıştı, ResululIah (s.a.v.) toprağı ondan silkmeye başladı.
Ve: ''Kalk ey Ebu Turab ! (= toprağın babası)) buyurdu.'
Nevevi: ''Suffe
eshabının ve sahabilerden bir cemaat'ın mescidde uyuya geldikleri sabittir.
Keza Sümame bin Usal'ın müslümanllgı kabul etmeden önce mescidde uyuduğu
sabittir. Bunların hepsi, Nebi (s.a.v.) hayatta iken olmuştur. Şafii: Müşrik
mescidde geceleyince müslümanın gecelemesi de en az onun gibi kabul
edilmelidir, demiştir.'' der.
Hanefi
alimlerinden el-Ayni: 'İbnü'l-Müseyyeb ve Süleyman bin Yesar'a mescidde
uyumanın hükmü sorulmuş; Kendileri de: Suffe ehli mescidde uyuyorlardı. Onlar,
meskenleri mescid olan bir kavim idi. Hal böyle iken bunu ne diye sorarsınız?
diye cevap vermişler; Taberi de el-Hasan'ın şöyle dediğini zikretmiştir: Osman
bin Affan (r.a.) halife iken mescidde uyuduğunu gördüm. Orada nöbet bekleyen de
yoktu,' demiştir.
2- İmam Malik:
Meskeni olan kimsenin mescidde gece veya gündüz uyumasını hoş görmem, demiştir.
İmam Ahmed ve İshak da bu görüştedirIer. Onlara göre meskeni olanın mescidde
uyuması mekruhtur. Yabancının uyııması mekruh değildir, İmam Malik'e göre
mescidde uyuyan sahabilerin evleri yokmuş, Namazı beklerken uyumakta kerahet
olmadığı kendisinden rivayet edilmiştir.
İbn-i Mes'ud,
Tavus, Mücahid ve Evzai de mescidde uyumayı mekruh görmüşlerdir.''
Yukarıdaki
bilgi el-Menhel'in: "Cünüb mescide girer'' babından alınmışt.''