7- HANGİ MESCİD İLK
OLARAK KURULDU? BABI
حَدَّثَنَا
علي بْن ميمون
الرقي.
حَدَّثَنَا
محمد بْن
عبيد.
وحَدَّثَنَا
علي بْن محمد.
حَدَّثَنَا
أبو معاوية،
عن الأعمش، عن
إبراهيم
التيمي، عن
أبيه، عن أبي
ذر الغفاري؛
قال: -
قلت يا رسول
اللّه! أي
مسجد وضع أول؟
قال: ((المسجد
الحرام)) قال:
قلت : ثم أي؟
قال: ((ثم المسجد
الأقصى)) قلت:
كم بينهما؟
قال: ((أربعون
عاماً. ثم
الأرض لك
مصلى. فصل
حيثما أدركتك
الصلاة)).
Ebu Zerr-i Gifari
(r.a.)'den rivayet edildiğine güre şöyle söylemiştir: Ben: Ya Resulallah! Yeryüzünde ilk kurulan mescid hangisidir?
diye sordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
«Mescidi
Haram'dır.» buyurdu. Ebu Zerr demiştir ki: Ben:
Sonra hangisidir?
diye sordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «Sonra Mescidi Aksa'dır.»
buyurdu. Ben :
— Bu iki mescid arasında ne kadar zaman vardır?
diye sordum. O :
— «Kırk yıl. Sonra yer yüzü senin için
namazgahdır. Nerede namaz vakti sana gelirse orada kılıver.» buyurdu."
Diğer tahric:
Bu hadisi Buhari, ehadisu'l-Enbiya; Müslim, Mesacid; Nesai, enbiya ve Tefsir
bahislerinde rivayet etti. Rivayetler
arasında az bir lafız farkı varsa da hepsi aynı manayı ifade ederler.
AÇIKLAMA :
Mescid-i Haram,
Mekke'de bulunan Ka'be'nin çevresindeki mesciddir, Mescid-i Aksa ise Kudüs
şehrindeki meşhur camidir.
Aksa: En uzak
demektir, Kudüs'teki mescid'e bu ismin verilmesinin sebebi, Ka'be'ye pek uzak
oluşu, yahut ondan daha geri istikamette başka bir mabedin bulunmayışıdır,
Bazılarına göre bu ismin veriliş sebebi, mescidin pisliklerden uzak tutulması,
tertemiz ve mukaddes oluşudur.
Ka'be'nin
İbrahim (a.s.), Mescid-i Aksa'nın da Süleyman (a.s.) tarafından yapıldığı ve
aralarında bin yıldan fazla zaman bulundugu cihetle bu hadiste iki mescidin
yapımı arasında kırk yıllık bir sürenin bulunuşu Kurtubi tarafından şöyle
yorumlanmıştır:
Bu konuda varid
olan ayet ve hadis, İbrahim ile Süleyman'ın Bahsi geçen mescidIeri yeni inşa
etmediklerine ve daha önce başkaları tarafından yapılmış olan binaları
yenilediklerine delalet eder Ka'be'nin ilk yapıcısının Adem (a.s.) oldugu da
rivayet. edilmiştir Eger bu rivayet asıl kabul edilirse Adem (a.s.)'dan kırk
yıl sonra evladından birisi tarafından Mescidi Akaa'nın yapılmış olduğu bu
hadisten çıkarılabilir.
Ayni'nin
beyanına göre Ka'be'yi ilk defa melekler bina etmiş, sonra İbrahim (a.s.),
ondan sonra sırayla Amalika, Curhum ve Kureyş onu yenilemişlerelir. Kureyş'in
Ka'be'yi yapması Nebi (s.a.v.)'in nübüvvetinden önceki yıllara rastlar, Daha
sonra Abdullah bin Zübeyr (r.a.) ve ondan sonra da Haccac tarafından
yapılmıştır. İbn-i Kesir; Mescid-i Aksa'yı mescid olarak ittihaz eden ilk
zat'ın israil (a.s.) oldugunu, Süleyman (a.s.) tarafından onarıldığını
söylemiştir.
Buhari'nin 'Mekke
fadlı babındaki Cabir bin Abdullah'ın hadisi bahsinde Kastalani Ka'be'nin yapımı ve onarımıarı hakkında
genişçe bilgi vermiştir Anlattığına göre Ka'be, on defa bina edilmiştir. İlk
yapılışı Adem (a.s.)'ın yaratılışından önceki devirlerde melekler tarafından
olmuştur. İkinci yapıcısı Adem (a.s.)'dir, Nuh tufanı sebebiyle yıkılarak yeri
bile kaybolan Ka'be, Kur'an'ın nassıyla sabit oldug'u gibi İbrahim (a.s.)
tarafından ziyaretçilere hazırlanmış ve İbrahim (a.s.) üçüncü yapıcısı
olmuştur. Hatta şöyle denilmiştir: Şu dünya aleminde Ka'be'den daha şerefli bir
bina yoktur Çünkü yapılmasını emreden, Melik-i Celil, mühendisi Cibril, ustası
İbrahim Halil ve kalfası ismail'dir
Daha sonra
sırayla Amalika, Curhum,, Kusayy bin Kilab, Kureyş, Abdullah bin Zübeyr (r.a.)
ve Haccac tarafından yenilenmiştir.
Harun Reşid
veya babası yahut da dedesi Ka'be'yi yıktırarak yeniden Abdullah bin Zübeyr
(r.a.)'in yaptırdığı şekilde yenilemek istemişse de İmam Malik halifeyi
uyararak: Ka'be'nin meliklerin oyuncağı haline dönüşmesinden korkarım demek
suretiyle ilgilileri bu teşebbüsten vaz geçirmiştir.
Ebu Zer
(r.a.)'in Nebi (s.a.v.)'e yönelttiği sorulara gelince; Görüldüğü gibi önce yer
yüzünde kurulan ilk mescid'in hangisi olduğunu öğrenmek istemiş, bunu
öğrendikten sonra ikinci mescidi sormuş, bunu da öğrenince iki mescidin
yapılışı arasında geçen süreyi öğrenmek istemiştir. Nebi (s.a.v.l, Onun
sorularını cevaplandırdıktan sonra yer yüzünün mescid hükmünde olduğunu, namaz
vakti girince olunduğu yerde namaz kılınabileceğini bildirmiştir. Fazileti
(istün olan mescidlere ulaşmak için kazaya bırakılacak şekilde namazı
geciktirmeye mahal olmadığına hadiste işaret vardır. Burada yer yüzü namazgah
olarak gösterilmekte ise de namaz kılmanın mekruh olduğu kabristan, hamam, çöplük,
mezbaha, yolun ortası ve develerin yatakları gibi yerler özel hadislerle bu
hükümden müstesnadırlar. Namaz kılmanın mekruh olduğu yerlerin bir kısmını
bildiren hadisler dördüncü babta 745 746 ve 747 numaralarda geçmiştir.
Ebu Zer'
(r.a.)'in sorusu hangi mescidin tarih itibariyle önce yapıldığına dair
olabildiği gibi, fazilet bakımından. hangisinde öncelik bulunduğuna dair de
olabilir.