DEVAM: 10- MESCIDDE
BALĞAM'IN MEKRUHLUĞU BABI
حَدَّثَنَا
علي بْن
مُحَمَّد.
حَدَّثَنَا وكيع،
عَن هشام بْن
عروة، عَن
أبيه، عَن
عائشة؛ - أن
النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلِّمْ حك
بزاقاً في
قبلة المسجد.
في الزوائد:
إسناده صحيح،
ورجاله ثقات.
والحديث في
الصحيحين من
حديث أبي
هُرَيْرَة
وأبي سعيد
وعَبْد اللّه
بْن عمر.
Aişe (r.anha)'dtn
rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mescidin kıble
duvarındaki bir tükrüğü kazımıştır.
Not: Zevaid'de:
İsnadı sahihtir. Ricali sikadır. Buhari ve Müslim'de bu hadis metni Ebu
Hureyre, Ebu Said-i Hudri ve Abdullah bin Ömer (r.a.)'den rivayet edilmiştir,
denmiştir.
AÇIKLAMA (761, 762, 763 ve 764)
764 nolu Aişe
(r.anha)'nın hadisinin Kütüb-i Sitte'den yalnız sünenimiz İbn-i Mace'de rivayet
edildiği notta belirtildiği gibi Zevaid sahibi tarafından söylenmiş ise de bu
hadis Müslim'in 'Mescidde tükürmekten nehiy' babında rivayet olunmuştur.
İzah'ın sonunda Müslim'deki metni senediyle beraber nakledeceğiz
Ebu Said-i
Hudri (r.a.), Ebu Hureyre ve AbduIIah bin Ömer (r.a.)'in hadisleri, Buhari ve
diğer sahih hadis kitabıarında az lafız farkıyla rivayet edilmiştir.
Nühame:
Göğüsten çıkan balğamdır. Bazıları: Burun yoluyla baştan inen balğam'a Nühame
denilir, göğüsten çıkan balğam'a Nühaa denilir, demişlerdir.
Busak ve Buzak
kelimeleri, tükürük demektir.
Bazı
rivayetlerde 'Nühame' geçer, diğer bir kısım rivayetlerde 'Busak'; başka
rivayetlerde 'Buzak' geçer.
Mescidlerde,
göğüs'ten çıkan balğam, baştan inen balgam ve ağızda oluşan tükürüğün atılması
arasında bir fark yoktur. Hepsi yasaktır. Bu itibarla Bahsi geçen kelimelerden
hangisi rivayet olunmuşsa netice değişmez.
761 nolu Ebu
Hureyre (r.a.) ve Ebu Said-i Hudri (r.a.)'nin hadisinin Buhari ve Müslim
tarafından da rivayet edildiğini yukarıda söylemiştik. Bu hadis, kıble ve sağ
tarafa tükürmeyi yasaklıyor. Bu yasaklama umumidir. Yani namaz içinde veya
mescid içinde olma şartını koşmuyor.
Tirmizi, Ebu
Davud ve Nesai'nin Tarık bin Abdillah el-Muharibi (r.a.)'dan rivayet ettikleri
benzer hadiste Nebi (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
''Adam namaza
durduğu zaman veya biriniz namaz klldığl zaman ne önüne ne de sağına tükürmesin
... "
EI-Menhel yazarı
'Mescidde tükürmenin keraheti babı'ndaki Tarık (r.a.)'ın hadisini açıklarken
şöyle der: ''Hadiste kıble ve sağ taraflarına tükürmek yasak kılındığından
yasaklama zahiren haram kılınma anlamını taşır. Buhari'nin Enes (r.a.)'den olan
rivayetinde yasaklama sebebinin Allah Teala'nın kişi ile kıble arasında
oluşunun gösterilmesi de haramlık anlamını te'yid eder
el-Hafız: 'Bu
sebebe bağlamak, kıble tarafına tükürmenin mutlaka haram olduğuna delalet eder
Kişi mescidde olsun olmasın hüküm aynıdır, özellikle namaz esnasında bu hareket
şiddetle haramdır, Artık mescidde tükürmenin mekruhluğu tenzih için mi? tahrim
için mi diye bir ihtilaf' söz konusu değildir. İbn-i Huzeyme ve İbn-i Hibban'ın
sahihlerinden Huzeyfe (r.a.)'den mer1u' olarak rivayet edilen bir hadiste :
"Kıble
tarafına tüküren kişi, kıyamet günü tükrüğü gözleri arasında olduğu halde
gelir." buyurulmuş; yine İbn-i Huzeyme'nin İbn-i Ömer (r.a.)'den merfu'
olarak rivayet ettiği başka bir hadiste, ''Kıble tarafına balğam atan kişi,
kıyamet günü balğam'ı yüzünde olduğu halde haşredilir." buyurulmuştur Ebu
Davud ve İbn-i Hibban'ın es-Saib bin Hallad (r.a.)'dan riv;iyet ettikleri
hadiste:
Bir adam bir
kavme imamlık etmiş de, kıble tarafına tükürmüş. Namazdan çıkınca ResululIah
(s.a.v.), o kavme: "O şahıs size imamlık yapmasın.'' buyurmuş ve adama:
''Gerçekten sen, Allah'a ve Resulüne eziyet ettin." buyurmw)tur' demiştir.
Tarık (r.a.)'in
hadisinin zahirine göre kıbieye ve sağ tarafa tükürmenin yasaklığı namaz haline
mahsustur. İmam Malik'e göre namaz dışında sağ tarafa tükürmekte beis yoktur.
Nevevi. Namaz
içinde ve namaz dışında kıble yönüne ve sağ tarafa tükürmek mutlaka yasaktır,
demiştir, Buhari ve Müslim'in rivayet ettikleri Ebu Hureyre (r.a.)'in (761
nolu) hadisi mutlaka yasaklığa deleılet eder. Ebu Said-i Hudri (r.a.) ilc Cabir
(r.a.)'in hadisi de buna delalet eder.
El-Hafız. 'Sag
tarafa tükürmenin mutlaka yasak olduğuna delalet eden delillerden birisi de
İbn-i Mes'ud (r.a.)'in namazda değilken sağ tarafa tükürmekten kerahat ettigine
dair Abdürrezzak ve başkasının rivayet ettikleri hadistir. Muaz bin Cebel
(r.a.)'in de: Ben müslüman olalı sağ tarafıma tükürmedim, dedigi rivayet
olunmuştur. Ömer bin Abdülaziz (r.a.)'in
de, oğlunu sağ tarafa tükürmekten menettiği rivayet olunmuştur,' demiştir.
Kadi iyad:
Namaz esnasında mecbur olmadıkça sağ tarafa tükürmek yasaktır. Bundan başka hiç
bir çare bulmak mümkün değilse zaruret nedeniyle yapabilir, demiştir.
el-Hafız:
Namaza duran kişinin üzerinde elbise varken sağ tarafa tükürmekten başka bir
çare yoktur denemez. Zaten Şar-i Hakim mecbur kalındığında elbise içine tükürme
yolunu göstermiştir, demiştir.
Hadisin
zahirine göre sol tarafa veya sol ayak altına tükürme ruhsatı verilmiştir.
Tarık (r.a.)'in rivayetinde şöyle buyuruluyor:
"Velakin
sol tarafı boş ise oraya tükürsün. "
Şu halde adamın
sol tarafında bir kimse. varsa oraya da tüküremez. Ancak sol ayağ'ının altına
tükürebilir.
Nevevi: Sol
tarafta veya sol ayağının altına tükürme ruhsatı mescidin dışındaki adama
mahsustur. Mescid içinde kişi buralara da tüküremez. Ancak elbisesi içine
tükürebilir. Çünkü:
"Mescidde
tükürmek günahtır,'' hadisi sahihtiı'. demiştir
Nevevi şunu
demek istemiştir: Nebi (s.a.v.) mescidde tükürmenin hata olduğunu" beyan
ettikten sonra mescidde tükürmeye izin vermesi akıldan uzaktır.
İbn-i Hacer
'Mişkatü'l-Mesabih' şerhinde: Kişinin sol tarafına veya sol ayağının altına
tükürmesi ruhsatı, namazdaki şahsın mescidden başka bir yerde namaz kılması
zamanına mahsustur. Veyahut mescidde iken tükürmesi halinde tükrüğünün mescidin
her hangi bir yerine dokunmaması şartına bağlıdır. Namaz dışındaki tükürme ve
mescid dışındaki tükürme hükmü de, namaz içindeki tükürme hükmü gibidir,
demiştir.
İbnü'l-İmad:
Mescidde hakaret maksadıyla tükrüğünü her hangi bir tarafa atan kişinin küfre
gittiği husüsunda alimler arasında her hangi bir ihtilaf yoktur, demiştir.'
MESCİDDE
TÜKÜRMENİN MEZHEBLERE GÖRE ŞER'İ HÜKMÜ
1- Hanefilere
göre mescid i tükürük, sümkürük ve balğamdan korumak vacibtir Mescidin
duvarlarına veya zeminine; döşemesinin üstüne veya altına tükürmek, tahrimen
mekruhtur. Bunu yapanın derhal temizlemesi gerekir. Mescid tabanının topraklı
oluşu, sert bir madde ile kaplı oluşu keza döşemeli, döşemesiz oluşu arasında
hiç biı fark yoktur.
2- Şafii alimleriıw
göre nıescidin tabanı yumuşak bir topreık labakasından teşekkül etmiş olup kişi
önceden bir çukur kazıp içine tükürdükten Sonra toprakla iyice üstünü örterse
haram işlemiş sayılmaz. Çukur kazmadan tükıırse haram işlemiş olur Tükürdükten
sonra onu gömerse, günahın devamını önlemiş olur. Keza mesc:idin sert tabanına
tükürük atmakla haram işlemiş olur, Günahııı devamını önlemek için, onu
kazıması gerekir
3- Malikiler'
göre tabanı sert olan mcscidin tabanına az tükürük atmak mekruhtur, Çok olunca
haram olur Mescidin tabanı çakıl taşlarıyla döşeli olduğu zaman yere tükürmek
mekruh değildir.
4- Hanbelilere
göre mescidde tükürmek haramdır. Tabanı toprak veya çakıl taşlarıyla döşeli
olan mescidin tabanına atılan tükürük, sahibi tarafından yere göınüldüğü takdirde
günahın devamlılığı önlenmiş olur, Şayet. tabanı sert ise kazıması veya silmesi
gerekir, Bunu hasırla örtmek kafi değildir. Sahibi tarafınrlan gömülmeyen
tükürüğü görenin. bımun gidermesi vacibtir,
763 nolu İbn-i
Ömer (r.a.)'in hadisini yukarıda anlattığımız gibi Buhari, Müslim, Ebu Davud,
Nesai ve Maiik az lafız farkıyla rivayet etmişlerdir.
Bu hadisle
namaz esnasındcl kıble tarafına tükiirmenin yasaklığl gerekçeli olarak
bildirilnliştir
EI-Menhel
yazarının, bu hadisin açıklaması ile ilgili olarak verdiği bilginin biı' kısmı
şöyledir: "Hadisin zahirine göre Nebi (s.a.v.), ınescidin kıble tarafında
gördüğü balğaml bizzat gidermiştir. Nesai'nin Enes (r.a.)'den rivayet ettigi
bir hadise: (762 nolu hadisimizi kastediyor) göre Ensardan bir kadın kalkıp
mescid'in duvarındaki balğamı kazımış ve yerine haluk denilen güzel kokuyu
sürmüştür Nebi (s.a.v.) de bunu beğenmiştir iki hadis arasında bir çelişki
yoktur. Çünkü olayın teaddüdü (bir'den fazla tekrarı) muhtemeldir.
Rivayetin
zahirine göre görülen balğam kuruymuş. Çünkü yaş olmuş olsaydı ravi. " ...
kazıdı'' yerine ''.sildi'' diyecekti. Hadis yaş balğam gibi kuru balğamın da
pis olduğuna delalet. eder
Hadis'in ''... كان
اللَّه قبل
وجهه...'' cümlesinin zahiri manası: ''Allah Teala namaza
duranın yüzünün döndüğü tarafta olmuş olur.'' demektir-.
Halbuki Allah
mekandan münezzehtir. Bunun için bu cümle şöyle yorumlanmıştır. "AIlah'ın
kıblesi ... '' veya "Allah'ın azameti ... '' yahut. "Allah'ın
sevabı...'' Yami ehlinin malumu olduğu
üzere lafza-i Celal'in dışında bir mudaf kelime takdir edilir .
Hattabi cümleyi
şöyle yorumlamıştır. Allah'ın, namaz kılınırken O'na doğru durmayı emrettiği
kıble, namaz kılanın yüzünün döndüğü taraftadır. O halde kıble tarafını
balğamdan korusun. Kabe'ye Allah'ın kabesi ve Allah'ın evi denildiği gibi namaz
kılan'ın yüzünün dönük olduğu tcırafa Allah'ın tarafı ve Allah'ın kıblesi
denilebiIiI'.
Hadiste ''Kişi
namazda olduğu zaman ... '' buyurulmuştur. Namaz dışında da kıble tarafına
tükürmenin yasaklığı, sahih hadislerle sabittir. Özellikle namaz içinde kıble
tarafına tükürmek çok daha ağır olduğu için bu hadiste ''namazda olduğu .. ''
kaydı konulmuştur.
HADİSiN FIKIH
YÖNÜ :
1- Mescidi,
kirletici olan her şeyden korumak gerekir.
2- İmam,
mescidin durumunu kontrol ederek, pisliklerden korunmasında titizlik
göstermelidir.
3- Hadis, Nebi
(s.a.v.)'in yüksek tevazusunu ifade eder.
4- Özellikle
kıble yönüne çok hürmet edilmelidir.
Zevaid'de
yalnız ibn-i Mace tarafından rivayet. edildiği bildirilen Aişe (r.anha)'nın
hadisinin Müslim'de de rivayet edildiğini belirtmiştik. Müslim'in rivayeti
şöyledir. " ... Aişe (r.anha)'dan
rivayet edildiğine göre; Nebi (s.a.v.) (mescidin) kıble duvarında bir tükürük
veya sümük veya balğam görmüş de onu kazımıştır.''