SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 832 >>

DEVAM: 9- AKŞAM NAMAZINDAKİ KIRAAT BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن الصباح. أنبأنا سفيان، عَن الزهري، عَن مُحَمَّد بْن جبير بْن مطعم، عَن أبيه؛ قَالَ:  - سمعت النَّبِي صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ يقرأ في المغرب بالطور.  قال جبير، في غير هذا الحديث: فلما سمعته يقرأ {أم خلقوا من غير شيء أم هم الخالقون، إلى قوله، فليأت مستمعهم بسلطان مبين} كاد قلبي يطير.

 

Cübeyr bin Mut'im (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: «Ben Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in, akşam namazında Tur (suresini)  okuduğunu işittim.»

 

Cübeyr (r.a.), bu hadisten başka bir hadiste şöyle demiştir: «Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in;

 

  {أم خلقوا من غير شيء أم هم الخالقون، إلى قوله، فليأت مستمعهم بسلطان مبين} ayetlerini okuduğunu İşittiğim zaman, az kaldı kalbim uçuyordu.»

 

Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Nesai

 

AÇIKLAMA: Hadisin zahirine göre Nebi {s.a.v.) 'Tur' suresinin bir kısmını bir rek'atte, kalanını da ikinci rek'atte okumuştur. Muhtemelen, surenin tamamını birinci ve ikinci rekatlerde tekrarlamıştır.

 

Tahavi ve İbnü'l-Cevzi: Bu hadisten maksad, Nebi (s.a.v.)'in, akşam namazında bu surenin bir kısmını okuduğunu bildirmektedir, denilebilir. Nitekim bir adam, Kur'an'dan bir parça okuduğu zaman, Kur'an okudu denilebilir, demişlerdir.

 

EI-Menhel'in dediği gibi Tahavi ve İbnü'i-Cevzi'nin dedikleri ihtimal, hadisin zahirine muhaliftir. Çünkü gerek müellifin rivayeti ve gerekse Buhari'nin 'Et-Tefsir' bölümündeki rivayeti, Nebi (s.a.v.)'in, surenin tamamını okuduğuna delalet eder Şöyle ki: Cübeyr bin Mut'im (r.a.), Nebi (s.a.v.)'in akşam namazındaki 'Tur' suresini okuduğunu ve surenin 35 ila 38. ayetlerine varınca işittiği bu ayetlerden etkilenerek neredeyse kalbinin uçacağını ifade etmiştir.

 

Ayrıca Buhari'nin Zühri'den ve Taberani'nin Usame bin Zeyd (r.a.)'den rivayet ettikleri hadisler de, Nebi (s.a.v.)'in Tur suresini okuduğuna delalet ederler

 

Cübeyr (r.a.)'in, Tur suresinin hadiste anılan ayetlerinden duygulandığını dile getirdiği için bununla ilgili özlü bilgiyi vermek yerinde olur kanaatindeyim.

 

Cübeyr (r.a.), müslümanlığı kabul etmeden önceki yıllarda vuku bulan Bedir savaşında müslümanların eline esir düşen müşrikleri fidye karşılığında kurtarmak üzere Mekke müşrikleri tarafından Medine'ye gönderilmişti. Cübeyr (r.a.), bu seferi şöyle anlatır: ''Bedir esirlerini fidye karşılığı kurtarmak üzere Nebi (s.a.v.) ile görüşmek için Mekke'den Medine'ye gelmiştim. İkindiden sonra Medine'ye vardım. Yorgun olduğumdan dolayı Mescid-i Nebevi'de uzanıp yattım Akşam namazı  için ikamet edildi. Nebi (s.a.v.)'in 'Tur' suresini okuduğunu işitince korku ve heyecan içinde kaldım. Mescid'den çıkıncaya kadar dinledim. İslam sevgisinin kalbime ilk girdiği gün, o gündür. Nebi (s.a.v.)'den surenin 35. ile 38. ayetlerini işittiğim zaman Hak ve batıl. belirgin olarak birbirinden ayrıldığı için, kalbim neredeyse uçuyordu.'' demiştir .

 

Bu hadisi şerif'te bahis konusu olan kıssa budur.

 

Cübeyr bin Mutim (r.a.)'in, etkilendiğini bildirdiği Tur süresinden hudiste anılan 35. ila 38. ayetlerin meali şöyledir:

 

35- Yoksa onlar, hiçbir şey olmadan (yani yaratıcısız) mı yaratıldılar? Yoksa kendileri yaratıcı mıdırlar?

36. Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar düşünüp hakikati anlamazlar.

37- Yoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Yahut hakim (her şeyin yöneticisi) kendileri midir?

38. Yoksa kendilerine mahsus (üzerine çıkıp sırları) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsin.