DEVAM: 9- AKŞAM
NAMAZINDAKİ KIRAAT BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
الصباح.
أنبأنا سفيان،
عَن الزهري،
عَن مُحَمَّد
بْن جبير بْن مطعم،
عَن أبيه؛
قَالَ: - سمعت
النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
يقرأ في
المغرب
بالطور. قال
جبير، في غير
هذا الحديث:
فلما سمعته
يقرأ {أم
خلقوا من غير
شيء أم هم
الخالقون،
إلى قوله،
فليأت
مستمعهم
بسلطان مبين}
كاد قلبي
يطير.
Cübeyr bin Mut'im
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: «Ben Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'in, akşam namazında Tur (suresini)
okuduğunu işittim.»
Cübeyr (r.a.), bu
hadisten başka bir hadiste şöyle demiştir: «Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in;
{أم
خلقوا من غير
شيء أم هم
الخالقون،
إلى قوله،
فليأت
مستمعهم
بسلطان مبين} ayetlerini okuduğunu İşittiğim zaman, az kaldı
kalbim uçuyordu.»
Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Nesai
AÇIKLAMA: Hadisin zahirine göre Nebi {s.a.v.) 'Tur'
suresinin bir kısmını bir rek'atte, kalanını da ikinci rek'atte okumuştur.
Muhtemelen, surenin tamamını birinci ve ikinci rekatlerde tekrarlamıştır.
Tahavi ve
İbnü'l-Cevzi: Bu hadisten maksad, Nebi (s.a.v.)'in, akşam namazında bu surenin
bir kısmını okuduğunu bildirmektedir, denilebilir. Nitekim bir adam, Kur'an'dan
bir parça okuduğu zaman, Kur'an okudu denilebilir, demişlerdir.
EI-Menhel'in
dediği gibi Tahavi ve İbnü'i-Cevzi'nin dedikleri ihtimal, hadisin zahirine
muhaliftir. Çünkü gerek müellifin rivayeti ve gerekse Buhari'nin 'Et-Tefsir'
bölümündeki rivayeti, Nebi (s.a.v.)'in, surenin tamamını okuduğuna delalet eder
Şöyle ki: Cübeyr bin Mut'im (r.a.), Nebi (s.a.v.)'in akşam namazındaki 'Tur'
suresini okuduğunu ve surenin 35 ila 38. ayetlerine varınca işittiği bu
ayetlerden etkilenerek neredeyse kalbinin uçacağını ifade etmiştir.
Ayrıca Buhari'nin
Zühri'den ve Taberani'nin Usame bin Zeyd (r.a.)'den rivayet ettikleri hadisler
de, Nebi (s.a.v.)'in Tur suresini okuduğuna delalet ederler
Cübeyr (r.a.)'in,
Tur suresinin hadiste anılan ayetlerinden duygulandığını dile getirdiği için
bununla ilgili özlü bilgiyi vermek yerinde olur kanaatindeyim.
Cübeyr (r.a.),
müslümanlığı kabul etmeden önceki yıllarda vuku bulan Bedir savaşında
müslümanların eline esir düşen müşrikleri fidye karşılığında kurtarmak üzere
Mekke müşrikleri tarafından Medine'ye gönderilmişti. Cübeyr (r.a.), bu seferi
şöyle anlatır: ''Bedir esirlerini fidye karşılığı kurtarmak üzere Nebi (s.a.v.)
ile görüşmek için Mekke'den Medine'ye gelmiştim. İkindiden sonra Medine'ye
vardım. Yorgun olduğumdan dolayı Mescid-i Nebevi'de uzanıp yattım Akşam
namazı için ikamet edildi. Nebi
(s.a.v.)'in 'Tur' suresini okuduğunu işitince korku ve heyecan içinde kaldım.
Mescid'den çıkıncaya kadar dinledim. İslam sevgisinin kalbime ilk girdiği gün,
o gündür. Nebi (s.a.v.)'den surenin 35. ile 38. ayetlerini işittiğim zaman Hak
ve batıl. belirgin olarak birbirinden ayrıldığı için, kalbim neredeyse
uçuyordu.'' demiştir .
Bu hadisi
şerif'te bahis konusu olan kıssa budur.
Cübeyr bin Mutim
(r.a.)'in, etkilendiğini bildirdiği Tur süresinden hudiste anılan 35. ila 38.
ayetlerin meali şöyledir:
35- Yoksa onlar,
hiçbir şey olmadan (yani yaratıcısız) mı yaratıldılar? Yoksa kendileri yaratıcı
mıdırlar?
36. Yoksa gökleri
ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar düşünüp hakikati anlamazlar.
37- Yoksa
Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Yahut hakim (her şeyin yöneticisi)
kendileri midir?
38. Yoksa
kendilerine mahsus (üzerine çıkıp sırları) dinleyecekleri bir merdivenleri mi
var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsin.