SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 904 >>

DEVAM: 25- NEBİ (S.A.V.)'E SALAVAT GETİRME BABI

 

حَدَّثَنَا علي بْن مُحَمَّد. حَدَّثَنَا وَكِيع. حَدَّثَنَا شعبة. ح وحَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن بشار. حَدَّثَنَا عَبْدُ الرحمن بْن مهدي، ومحمد بْن جعفر. قالا: حَدَّثَنَا شعبة، عَن الحكم؛ قَالَ: سمعت ابن ليلى، قَالَ:  - لقيني كعب بن عجزة فقال: ألا أهدي لك هدية؟ خرج علينا رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ. فقلنا قد عرفنا السلام عليك، فكيف الصلاة عليك؟ قال ((قولوا: اللهم صَلِّ عَلَى مُحَمَّد وعلى آل مُحَمَّد كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيم. إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ. اللهم بَارِكْ عَلَى مُحَمَّد وعلى آل مُحَمَّد كَمَا بَارَكْتَ عَلَى إَبْرَاهِيم. إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ)).

 

(Abdıırrahman) İbn-i Ebi Leyla (r.a.)'den şöyle demiştir: Ka'b bin Ucre (r.a.) bana rastlayarak şöyle dedi:  Sana bir hediye vereyim mi? Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir defasında yanımıza çıkageldi. Biz (kendisine):

 

(Ya Resulallah!) Sana selam etmeyi bilmiş olduk. Sana salat nasıl (getirilir.)? diye sorduk. Nebi s.a.v. dediki:

 

اللهم صَلِّ عَلَى مُحَمَّد وعلى آل مُحَمَّد كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيم. إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ. اللهم بَارِكْ عَلَى مُحَمَّد وعلى آل مُحَمَّد كَمَا بَارَكْتَ عَلَى إَبْرَاهِيم. إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ

 

Latin harfleriyle şöyledir: Allahumme salli ala muhammedin ve ala ali mehammed kema salleyte ala İbrahime inneke hamidun mecid. Allahumme barik ala muhammedin ve ala ali Muhammed kema barekte ala ibrahime. İnneke hamidun mecid.

 

DİKKAT: ARAPÇA TELAFUZ LATİN HARFLERİYLE ASLA SAĞLANAMAZ, İLK FIRSATTA ARAPÇA OKUMAYI ÖĞRENİN !!!

 

Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai ve Ahmed

 

AÇIKLAMA: Müslim ve Nesai'nin rivayetinde ''Kema salleyte ala ibrahime'' yerine; "Kema salleyte ali İbrahime'' diye geçer. Keza: ''Kema barekte ala ibrahime'' yerine; ''Kema barekte ala. ali ihrahime'' ifadesi bulunur

 

Salavatın manasını ve namazda okunmasının şer'i hükmünü 906 nolu hadisin açıklanmasında anlatacağız, inşaallah. Burada sadece Ka'b (r.a.)'ın hadisinin fıkıh yönünü anlatmakla yetinelim :

 

1- Bir şey yapmakla emredilen ve fakat nasıl yapılacağını bilmeyen kişinin, alimlere müracaat etmesi matlubtur. (yani islam'ın istediği bir harekettir.)

 

2- Nebi (s.a.v.)'e mezkur (hadiste geçen) lafızlarla salavat getirmek meşru'dur (islam'a uygundur).

 

3- Sahabilerin dini hükümleri iyice tutmaya karşı düşkünlükleri hadisten anlaşılıyor.

 

4- Hadis, İbrahim (Aleyhi's-selam)'ın Allah yanındaki büyük şeretine delildir.