DEVAM: 25- NEBİ
(S.A.V.)'E SALAVAT GETİRME BABI
حَدَّثَنَا
علي بْن
مُحَمَّد.
حَدَّثَنَا وَكِيع.
حَدَّثَنَا
شعبة. ح
وحَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
بشار.
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرحمن بْن
مهدي، ومحمد
بْن جعفر.
قالا:
حَدَّثَنَا
شعبة، عَن
الحكم؛ قَالَ:
سمعت ابن
ليلى، قَالَ: -
لقيني كعب بن
عجزة فقال:
ألا أهدي لك
هدية؟ خرج
علينا رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ.
فقلنا قد
عرفنا السلام عليك،
فكيف الصلاة
عليك؟ قال
((قولوا: اللهم
صَلِّ عَلَى
مُحَمَّد
وعلى آل
مُحَمَّد
كَمَا صَلَّيْتَ
عَلَى
إِبْرَاهِيم.
إِنَّكَ
حَمِيدٌ
مَجِيدٌ.
اللهم
بَارِكْ
عَلَى
مُحَمَّد وعلى
آل مُحَمَّد
كَمَا
بَارَكْتَ
عَلَى إَبْرَاهِيم.
إِنَّكَ
حَمِيدٌ
مَجِيدٌ)).
(Abdıırrahman)
İbn-i Ebi Leyla (r.a.)'den şöyle demiştir: Ka'b bin Ucre (r.a.) bana
rastlayarak şöyle dedi: Sana bir hediye
vereyim mi? Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir defasında yanımıza
çıkageldi. Biz (kendisine):
(Ya Resulallah!)
Sana selam etmeyi bilmiş olduk. Sana salat nasıl (getirilir.)? diye sorduk.
Nebi s.a.v. dediki:
اللهم صَلِّ
عَلَى
مُحَمَّد
وعلى آل
مُحَمَّد كَمَا
صَلَّيْتَ
عَلَى
إِبْرَاهِيم.
إِنَّكَ حَمِيدٌ
مَجِيدٌ.
اللهم
بَارِكْ
عَلَى مُحَمَّد
وعلى آل
مُحَمَّد
كَمَا
بَارَكْتَ
عَلَى
إَبْرَاهِيم.
إِنَّكَ
حَمِيدٌ
مَجِيدٌ
Latin
harfleriyle şöyledir: Allahumme salli
ala muhammedin ve ala ali mehammed kema salleyte ala İbrahime inneke hamidun
mecid. Allahumme barik ala muhammedin ve ala ali Muhammed kema barekte ala
ibrahime. İnneke hamidun mecid.
DİKKAT: ARAPÇA
TELAFUZ LATİN HARFLERİYLE ASLA SAĞLANAMAZ, İLK FIRSATTA ARAPÇA OKUMAYI ÖĞRENİN
!!!
Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai ve Ahmed
AÇIKLAMA: Müslim ve Nesai'nin rivayetinde ''Kema salleyte
ala ibrahime'' yerine; "Kema salleyte ali İbrahime'' diye geçer. Keza: ''Kema
barekte ala ibrahime'' yerine; ''Kema barekte ala. ali ihrahime'' ifadesi
bulunur
Salavatın
manasını ve namazda okunmasının şer'i hükmünü 906 nolu hadisin açıklanmasında
anlatacağız, inşaallah. Burada sadece Ka'b (r.a.)'ın hadisinin fıkıh yönünü anlatmakla
yetinelim :
1- Bir şey
yapmakla emredilen ve fakat nasıl yapılacağını bilmeyen kişinin, alimlere
müracaat etmesi matlubtur. (yani islam'ın istediği bir harekettir.)
2- Nebi
(s.a.v.)'e mezkur (hadiste geçen) lafızlarla salavat getirmek meşru'dur
(islam'a uygundur).
3- Sahabilerin
dini hükümleri iyice tutmaya karşı düşkünlükleri hadisten anlaşılıyor.
4- Hadis,
İbrahim (Aleyhi's-selam)'ın Allah yanındaki büyük şeretine delildir.