SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 936 >>

35- YAĞIŞLI GECEDE CEMAAT(A GİTMEMEK) BABI

 

حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْنُ أَبِي شَيْبَة. حَدَّثَنَا إسماعيل بْن إبراهيم، عَن خالد الحذاء، عَن أبي المليح؛ قَالَ:

 - خرجت في ليلة مطيرة. فلما رجعت استفتحت. فقال أبي: من هذا؟ قَالَ: أبو المليح. قال: لقد رأينا مع رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ يوم الحديبية، وأصابتنا سماء لم تبل أسافل نعالنا، فنادى منادى رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ ((صلوا في رحالكم)).

 

Ebu'l-Melih (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Ben yağışlı bir gece (cemaatla namaz kılmak için evden) çıktım. Sonra (namazdan) dönünce evin kapısını açtırmak istedim.

 

Babam (Usame bin Umeyr): Kim O? dedi. Ben: Ebü'l-Melih'dir, dedim. Babam:

 

Vallahi iyi bilirim ki, Hudeybiye günü biz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber idik Ayakkabılarımızın altlarını ıslatmayan bir yağmur yağdı. Bunun  üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in müezzini :

 

«Namazınızı olduğunuz yerlerde kılınız!» diye bağırdı, dedi.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, El-Hakim ve Beyhaki, bu hadis metninin, Usame'ye ait olan parçasının benzerini rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA: Ebu Davud'un rivayeti mealen şöyledir: "Ebü'I-Melih'in, babasından rivayet ettiğine göre babası, Cuma gününe rastlayan Hudeybiye zamanında Resulullah (s.a.v.) ile beraber bulunmuş, ayakkabılarının altını ıslatmayan bir yağmur yağmış ve bunun üzerine Resulullah (s.a.v.), onların oldukları yerlerde namaz kılmalarını emretmiştir."

 

Ebu Davud'un bu hadisi " Yağışlı günde Cuma namazı'' babında rivayet ettiğinden bu hadisi yağışlı günde Cuma namazına gitmemenin caizliğine delil gösterdiği sanılıyor. EI-Menhel yazarının dediği gibi, hadis yağış'ın Cuma namazına gitmemek için bir mazeret olduğunu belirtmez. Çünkü hadiste söz konusu edilen olay Cuma günü sabah veya ikindi namazında olmuş olabilir. Olayın Cuma gÜnü öğle namazı vaktinde vuku bulduğu kabul edilse bile yine tam delil olamaz. Çünkü Nebi (s.a.v.)'in seferde Cuma namazını kıldırdığı sıhhatlı bir şekilde sabit değildir. Bu hususta yalnız Onun Batnü'l-Vadi'de Cuma namazını kıldırdığına dair siyer ehlinin ve İbn-i Sa'd'ın rivayeti vardır.

 

Hadisin: ''Ayakkabılarımızın altlarını ıslatmayan yağmur ... '' ifadesi yağmurun az yağdığından kinayedir.

 

Rihal: Rahl'ın çoğuludur. Rahl: Konak, mesken ve kalınan yer demektir.

 

Nial: Na'l'ın çoğuludur. Na'l: Ayakkabı, nal, çökek ve gevşek olmayan kaba arazi gibi manalara gelir. Tercemede ayakkabı olarak manalandırdık. Bazı alimler sert arazi diye yorumlamışlardır. Çünkü az yağış sert arazinin üzerinden akıp aşağılarını ıslatıverir. Fakat gevşek arazi suyu emerek ileriye doğru akmasını engeller. Ancak bol yağış halinde akıntı olabilir. Sert arazi anlamında yorumlandığında yine az yağıştan kinaye olmuş ohır.