SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 970 >>

43- BİR KAVİM, İMAMLIĞINDAN HOŞLANMADlĞI HALDE ONLARA İMAMLIK EDENİN BABl

 

حَدَّثَنَا أبو كريب. حَدَّثَنَا عبدة بْن سليمان. وجعفر بْن عون، عَن الإفريقي، عَن عمران، عَن عَبْد اللّه بْن عمرو؛ قَالَ:  - قال رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ ((ثلاثة لا تقبل لهم صلاة: الرجل يؤم القوم وهم له كارهون. والرجل لا يأتي الصلاة إلا دباراً {يعني بعد ما يفوته الوقت}. ومن اعتبد محرراً)).

 

Abdullah bin Amr (bin el-As) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir :

 

«Üç kişi vardır ki; hiç bir namazı makbul değildir: Bir kavim, imamlığından hoşlanmadığı halde onlara imamlık eden adam, namaza hep arkasından (yani vakti kaçırdıktan sonra) gelen adam ve azat edilmiş olan şahsı köle olarak kullanan adam.»

 

 

AÇIKLAMA: Ebu Davud ve Beyhaki de bu hadisi manayı etkilemeyen az Iafız farkı ile rivayet etmişlerdir. Ebu Davud, benzer bir başlık altında açtığı babta bunu rivayet etmiştir. Şerhi el-Menhel'de şu bilgi vardır: ''Hadisteki ''Makbul olmayışı'' ifadesinden maksat şu olabilir:

 

Allah onların namazlarını geçerli saymaz. Dolayısıyla namazları namaz sayılmaz. Yani onlar namaz borcunu ödemiş olmazlar.

 

''Makbul olmayışı'' tabiri ile onların namazlarından hiç bir sevabın hasıl olmıyacağı manası kasdedilmiş olabilir. Bu takdirde onların kıldıkları namaz bir sevab kazandırmamış olur. Fakat sahih olup olmadığı hususu anlaşılamaz. Çünkü sevap kazandırmayan bir namaz borç yerine geçebilir, geçmeyebilir.

 

Namazı makbül olmayan üç kişiden birisi, bir cemaat imamlığından hoşlanmadığına rağmen onlara imamlık eden şahıstır. Hadisteki tehdit, onun imamlık etmesinin haramlığına delalet eder. Cemaatın hoşlanmayışı dini bir sebepten ileri geldiği takdirde muteberdir. Şer'i sebeplerden başka nedenlerle imamlığından duyulan hoşnutsuzluk muteber değildir. Yani hadisteki tehdit bu hale şumüllü değildir. Keza şer'i bir sebebe dayanan hoşnutsuzluk cemaatın çoğunluğunca duyulduğu takdirde muteberdir. Kalabalık bir cemaat içinden 2 - 3 kişinin hoşnutsuzluğu dikkate alınmaz. Cemaatın hoşnutsuzluğu hususunda din sahasında bilgili olanların sözü dikkate alınır. Cemaat içinde bulunan cahillerin sözü tutarsızdır."

 

Sindi de: 'Hoşlanmayışın tutarlılığı, imamlığa ehil olmadığı halde zorla bu göreve geçenlere mahsustur. İmamlığa liyakatlı olan kimsenin imamlığından hoşlanmayan şahıslar kınanmalıdır. Böyle imam'ın görevi bırakması söz konusu değildir, diye yorum yapanlar olmuştur. Şöyle de denilebilir; İmamlığa daha liyakatlı olan kimse varken ondan nisbeten az liyakatlı olan şahsın imamlığı almasında cemaatın rızası dikkate alınmalıdır.'

 

Namazı makbul olmayan ikinci kişi ise namazı zamanında kılmayıp vakti çıktıktan sonra kılan kişidir.

 

Tercemede ve metinde parentez içine alınan açıklayıcı mahiyetteki ifade raviye aittir.

Bazı alimler: 'Namaz vakti çıktıktan sonra namaza duran adam'dan maksat, namazı kazaya bırakan değil, namazı geciktirmeyi ve cemaat namazdan çıktıktan sonra namaz kılmayı alışkanlık haline getiren kimsedir,' demişlerdir.

 

Namazı makbul olmayan üçüncü şahıs ise azat edilmiş olan bir şahsı köleleştiren kimsedir. Bu şahıs, kölesini azat ettiği halde durumu gizliyerek veya inkar ederek onu köle imiş gibi kullanır. Yahut azat ettiği halde zorla onu köle gibi çalıştırır.

 

HADİS'TEN ÇIKARILAN FIKHİ HÜKÜMLER :

 

1- Kişinin, hoşlanmayan cemaata imamlık etmesi haramdır,

2- Namazı vaktinden çıkarmak haramdır,

3- Hür adamı köleleştirmek haramdır,