47- İMAM'A VACİB OLAN
(TİTİZLİK) BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
سعيد بْن
سليمان.
حَدَّثَنَا عَبْدُ
الحميد بْن
سليمان، أخو
فليح. حَدَّثَنَا
أبو حازم؛
قَالَ:
-
كان سهل بْن
سعد الساعدي
يقدم فتيان
قومه، يصلون
بهم. فقيل له:
تفعل، ولك من
القدم مالك؟
قَالَ: إني سمعت
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
يقول ((الإمام
ضامن. فإن،
أحسن، فله
ولهم. وإن،
أساء، فعليه
ولا عليهم)).
فِي
الزَوائِد: في
إسناده
عَبْدُ
الحميد، اتفقوا
على ضعفه.
Ebu Hazm
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Sehl bin Sa'd-i Saidi (r.a.)
kavminin gençlerini namaz kıldırmak için öne geçirirdi. Kendisine: İslamiyet'te
yüce bir kıdemin bulunduğu halde sen (niçin böyle) yapıyorsun? (Kendin namaz
kıldırmıyorsun) denildi. O şöyle dedi: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'i şöyle buyururken işittim :
«İmam zamin
(kefil)dir. Eğer namazı iyi kıldırırsa sevap hem onadır hem cemaatadır. Şayet
fena kıldırırsa vebali onadır. Yani cemaata değildir.»
Not: Zevaid'de:
Bunun isnadında bulunan ravi Abdülhaınid'in zayıflığına alimler ittifak
etmişlerdir, denmiştir.
AÇIKLAMA: İmam'ın kefil oluşu, cemaata namazı sıhhatlı bir
şekilde kıldırmak sorumluluğunu yüklenmiş olmasından dolayıdır.
Eğer bilerek
namazı ifsad eden kusuru varsa ve cemaat bundan habersiz ise cemaatın namazını
imam ifsat etmiş olur. Cemaat bu durumu bilmediği için namazını iade etmez.
Bütün vebal de İmam'ın boynunda kalır.
Keza imam
namazı sıhhatlı olarak kılsa bile sünnetlerine ve adabına riayet etmezse
fazilet bakımından eksik kıldırmış olur. Halbuki adab ve sünnetlerine riayet
etmek suretiyle cemaata namaz kıldırmak görevini yüklenmiş, bu,'hususta cemaata
karşı sorumluluk altına girmiş ve cemaat da onu kefil saymıştır. Bu noktalarda
da kusur işlerse iyi kıldırmış sayılmaz vebuli de ona aittir.