DEVAM 49- BiR ŞEY
OLURSA İMAM NAMAZI HAFİFLETİR. BABI
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرحمن بْن
إبراهيم. حَدَّثَنَا
عمر بْن
عَبْدُ
الواحد، وبشر
بْن أبي بكر،
عَن
الأوزاعي،
عَن يحيى بْن
أبي كثير، عَن
عَبْد اللّه
بْن أبي
قتادة، عَن
أبيه؛ قَالَ: - قال
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
((إني لأقوم في
الصلاة وأنا أريد
أن أطول فيها.
فأسمع بكاء
الصبي.
فأتجوز،
كراهية أن يشق
على أمه)).
Ebu Katade
(r.a.)'den; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu
ki:
«Gerçekten (çok kere) ben namaza (kıraati) uzatmak
niyetiyle dururum da bir çocuğun ağladığını işitince, anasına zahmet olmasın
diye (kıraatimi) kısa keserim.»
Diğer tahric:
Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki
AÇIKLAMA: Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in arkasında namaz kılan
kadınlardan çocuğu ağlayan hatunun kalbi, çocukla meşgul olur, huzurla namaza
devam edemez, diye Nebi (s.a.v.) kıraatını kısaltırdı. Bu hadis, Efendimizin
mü'minlere olan büyük şefkatini gösteren delillerdendir.
El-Menhel
yazarının bu hadis bahsinde naklettiğine göre İbn-i Sabit (r.a.) şöyle
demiştir:
''Resuıullah
(s.a.v.) bir defa ilk rek'atte 60 ayet kadar uzun olan bir sureyi okudu. Sonra
bir çocuğun ağladığını işitince ikinci rek'atte üç ayet okudu.''
Nebi
(s.a.v.)'in anılan durumda rüku ve secde zikirlerini de hafiflettiği Buhari'nin
Enes (r.a.)'den rivayetinden anlaşılıyor.
HADİS'İN FIKIH
YÖNÜ :
Namazda kıraatı
uzatmak isteyen kişi, ihtiyaç halinde bunu kısaltmalıdır.
EI-Menhel
yazarı şöyle der: ''Hattabi bu hadisi delil göstererek: İmamın rüku'da iken
cemaata katılmak isteyen bir kimse için rüku'unu uzatmak suretiyle kişinin
rek'ate ulaşmasına imkan vermesi caizdir. Çünkü bir kimsenin dünya ile ilgili
ihtiyacı için imam'ın namazını kısaltması caiz olunca, ahiretle ilgili bir iş
için namazını uzatması da caiz olur, demiştir. Fakat bazı alimler imam'ın
mezkur amaçla rüku'unu uzatmasını mekruh sayarak bundan Allah'a ortak koşmak
endişesini duyduğunu söylemişlerdir.
Ali el-Kari
şöyle demiştir: Hattabi'nin bu hadisi delil göstermesine itiraz edilebilir.
ÇÜnkü bir
maksatla ibadeti hafifletmek ve uzatmayı bırakmak ile bir şahıs için ibadeti
uzatmak arasında fark vardır. Zira şahıs için ibadeti uzatmak bilinen riya'dan
sayılır. Bizce imamın; Allah'a yaklaşmak için değil de geç kalan bir kişinin
rek'at'e ulaşması için rükü'u uzatması tahrimen mekruhtur. Böyle yapan imam
için, büyük tehlike endişesi vardır. Ama bununla kafir olmaz. Çünkü bu hareketi
ile AIlah'tan başkasına ibadet etmeye niyet etmiş değildir ....demiştir.-
Şafii fıkıh
alimleri: İmam'ın rüku'dayken yeni gelen bir kimsenin cemaate katılmak
istediğini anlayınca rüku'yu uzatması caizdir. demişlerdir.
Şa'bi. Hasan-i
Basri ve ibn-i Ebi Leyla da bu görüştedirier. Cemaata sıkıntı vermemek kaydıyla
bunun caizliğine Ahmed bin Hanbel, İshak bin Rahuyye ve Ebu Sevr de
hükmetmişlerdir.
Evzai. Ebu
Hanife, Malik, Cedid kavlinde Şafii ve Ebu Yusuf ise İmam'ın bu bekleyişini
mekruh görmüşlerdir .