DEVAM: 56 -- KIBLE BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
يحيى الأسدي.
حَدَّثَنَا
هاشم بْن
القاسم. ح
وحدثنا
مُحَمَّد بْن
يحيى
النيسابوري.
قَالَ:
حَدَّثَنَا
عاصم بْن علي؛
قالا:
حَدَّثَنَا
أبو معشر، عَن
مُحَمَّد بْن
عمرو، عَن أبي
سلمة عَن أبي
هُرَيْرَة؛
قَالَ: - قال
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
((مابين
المشرق
والمغرب قبلة)).
Ebu Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sel/em)
şöyle buyurdu, demiştir:
«Doğu ile batının
arası kıbledir.»
Diğer tahric:
Tirmizi. Hakim ve Darekutni
AÇIKLAMA: Tirmizi müteaddit senedlerle bunu rivayet ettikten
sonra hasen - sahih olduğunu söylemiştir. Tirmizi'nin şerhi Tuhfetu'l-Ahvezi'de
şu bilgi veriliyor:
Suyuti: Bu
hüküm bütün memleketleri kapsamaz. ancak. Medine-i Münevvere ve onun
istikametinde bulunan yerlere mahsustur, demiştir. Beyhaki ve' El-Iraki de aynı
şeyi söylemişlerdir.
El- Esrem: 'Ben
Ahmed bin Hanbel'e bu hadisin manasını sordum. Dedi ki: Mekke'de Ka'be'nin
yanında duran kimse tam Ka'be'ye doğru durmak zorundadır, biraz sağa veya sola
saptımı kıble'yi terketmiş sayılır_ Fakat başka memleketlerde olan bir kimse
tam Ka'be'ye doğru durmak için gereken araştırma ve ictihadı ihmal etmiyerek,
doğu ve batının arasında ve Mekke'ye karşı dursa kıble'ye dOğru durmuş olur.
Şurası doğrudur, bu taraf da batıdır, dedi ve eli ile işaret etti. Sonra sözüne
devamla. işte ,bu iki yönün arası kıbledir, dedi. Ben Ona:
Şu halde doğu
ile batı yönleri arasındaki yöne doğru duranın namazı sahih midir? diye
sorunca, evet, ancak doğu ile batının arasında kalan yönün tam ortasını bulmaya
gayret etmeli, dedi,' diye bilgi vermiştir .
İbn-i
Abdi'l-Berr: Ahmed bin Hanbel'in: 'Başka memleketlerde olan' sözünün yorumu
şudur, demiştir: Medine-i Münevvere halkı için kıble güney yönüdür. Çünkü Ka'be
o yöndedir, onlar batı yönünü sağ taraflarına ve doğu yönünü sol taraflarına
alarak güney yönünde durdular mı kıble'ye doğru durmuş olurlar. Medine gibi
Mekke'nin kuzeyinde bulunan diğer memleketlerde böyledir. Yemen halkı için de
durum aynıdır. Şu farkla ki Yemen, Mekke'nin güneyinde kaldığı için onlar
batıyı sollarına ve doğuyu sağlarına alarak kuzeye doğru durduklarında kıble'ye
doğru durmuş olurlar. Irak. Horasan halkı için de aynı şeyler söylenebilir.
Yani Mekke'den uzak yerlerde bulunanlar Mekke içinde oturanlar gibi mutlaka
Ka'be'nin tam doğrultusunda durmaya zorlanmazlar. Çünkü Ka'be'nin tam hizasında
ve hiç sağa, sola sapmadan durmak uzak memleket halkı için çok güçtür. Mesafe
uzadıkça yön tayininde beliren güçlüğe göre kolaylık verilmiştir."
Hadisin hükmü
genel değildir. Çünkü Mekke'nin doğusuna düşen yakın ve uzak memleketlerin
kıblesi tam batıya doğrudur. Keza Mekke'nin batısında kalan ülkelerin kıblesi
doğu yönündedir.