DEVAM: 78 CUMA (NAMAZI)
NIN FARZİYETİ HAKKINDAKİ BAB
حَدَّثَنَا
يحيى بْن خلف،
أبو أسلمة.
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الأعلى، عَن
مُحَمَّد بْن
إِسْحَاق،
عَن مُحَمَّد
بْن أبي أمامة
بْن سهل بْن
حنيف، عَن أبيه
أبي أمامة،
عَن عَبْدُ
الرحمن بْن
كعب بْن مالك؛
قَالَ: - كنت
قائداً أبي
حين ذهب بصره.
فكنت إذا خرجت
به إلى الجمعة
فسمع الأذان
استغفر لأبي أمامة،
أسعد بْن
زرارة، ودعا
له. فمكثت
حيناً أسمع
ذلك منه. ثم
قلت في نفسي:
والله، إن ذا
لعجز. إني
أسمعه كلما
سمع أذان
الجمعة
يستغفر لأبي
أمامة ويصلي
عليه، ولا
أسأله عَن ذلك
لم هو؟ فخرجت
به كما كنت
أخرج به إلى
الجمعة. فلما
سمع الأذان
استغفر كما كان
يفعل. فقلت له:
يا أبتاه!
أرأيتك صلاتك
على أسعد ابن
زرارة كلما
سمعت النداء
بالجمعة لم هو؟
قَالَ: أي بني
كان أول من
صلى بنا صلاة
الجمعة قبل
مقدم رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ من
مكة، في نقيع
الخضمات، في
هزم من حرة
بني بياضة.
قلت: كم كنتم يومئذ؟
قَالَ: أربعين
رجلاً.
Abdurrahman bin
Ka'b bin Malik (r.a.)'dan, şöyle demiştir: Babam (Ka'b)ın gözleri kaybolunca
onu ben yederdim (beraberimde götürürdüm). Onu Cuma namazına (her) götürdüğümde
Cum'a ezanını işitince Ebu Ümame Es'ad bin Zürare için istiğfar ve dua ederdi.
Ben ondan bunu işittiğim halde bir süre bekledim. (Hikmetini sormadım.) Sonra
içimden dedim ki = Vallahi benim bu bekleyişim bir acizliktir. Kendisi ne zaman
Cuma ezanını işitirse Ebu Ümame için istiğfar ve dua ettiğini hep işitiyorum
da: 'Nedir bu.*? diyerek hikmetini sormuyorum. Sonra daha önce kendisini her
Cuma günü götürdüğüm gibi yine götürdüm. Ezanı işitince her zaman yaptığı gibi
yine (Ebu Ümame için) istiğfar etti. Ben de ona :
Babacığım! Cuma
ezanını ne zaman işitirsen Es'ad bin Zürare için dua ediyorsun. Bunun sebebinin
ne olduğunu bana bildiriver, dedim. Kendisi:
Ey oğulcuğum!
Resülullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), henüz Mekke'den teşrif etmemiş İken,
Nakiü'l Hadamat (mıntıkasın)daki Beni Peyada'ya ait Harrr (köyü)nün Hezm
(denilen semtinlde bize ilk Cuma namazını kıldıran zat odur. dedi. Ben:
O gün (Cuma
nanıa/ında) kaç kişi idiniz? diye sordum. Dedi ki: Kırk erkek (idik.)*'
Diğer tahric:
Ebu Davud salat (h.no:1069), İbn-i Hibban, Beyhal\i, Darekutni ve el-Hakim.
AÇIKLAMA: Hadiste geçen Es'ad bin Zürare bin Adi bin Ubeyd
Ebu Ümame El-Hazreci (r.a.) Ensar-ı Kiram'ın ilk müslümanlarındandır. Mekke'ye
bir iş için gittiginde Nebi (s.a.v.)'i işitmiş ve arkadaşı Zekvan bin
Abdü'l-kays ile beraber Nebi (s.a.v.) ile görüşmüşler. Bu görüşme esnasında
müslümanlıgı kabul ederek Medine'ye dönmüşlerdir. Böylece müslümanlıgı
Medine'ye ilk getirenler bunlardır.
Es'ad (r.a.)
birinci ve ikinci Akabe görüşmelerinde bulunmuştur, Akabe görüşmelerinin
yapıldıgı gece Nebi (s.a.v.)'e ilk biat eden, hicretten sonra sahabilerden ilk
vefat eden, Nebi (s.a.v.) tarafından cenaze namazı ilk kıldırılan ve Baki mezarlığına
ilk deftedilen sahabi olduğu söyleniyor.
BAZI
KELİMELER'İN ANLAMLARI:
Nakiu'l-Hadamat:
Medine dolaylarında bulunan bir bölgenin adıdır.
Beni Beyada:
Ensar'ın bir koludur.
Harre:
Medine'ye bir MİL mesafede bulunan bir köyün adıdır. Ensar'ın bu Beni Beyada
kolu o köyde idiler.
Hezm: Bu köyün
içindeki bir mevkiin adıdır.
Nebi
(s.a.v.)'in hicretten önce Ensar-ı Kiram'ın Cuma namazı kıldıkları ve ilk
Cuma'nın Harre köyünde Es'ad bin Zürare (r.a.) tarafından kıldırıldığı bu
hadisten anlaşılıyor.
EI-Menhel
yazarı şöyle der; Nebi (s.a.v.) Mekke'de iken Cuma namazı farz kılınmış idi.
Fakat müşriklerin yüzünden orada Cuma namazını kıldırmak imkanı bulunamadı.
(Hicret esnasında Kuba'dan Medine'ye giderken, Ranuna deresinda ilk Cuma'yı
kıldırdığı rivayet olunur,) Sahabilerin bir kısmı hicret edince Nebi (s.a.v.)
onlara Cuma namazını kılmalannı emretti. Onlar da kıldılar.
Bazı alimler bu
hadisi delil göstererek Cuma namazının sıhhati için 40 erkeğin bulunması
şarttır, demiş ise de bu hadis delil olmaz. Çünkü hadiste, kırk kişiden eksik
olunca Cuma namazının kılınmıyacağına dair bir hüküm yoktur. O günkü cemaatın
kırk kişiden oluşması bir tesadüf eseri olabilir. Muayyen olayların umumi
hükümler için delil olamayacağı usul alimlerince kabul edilmiştir.
CUMA NAMAZININ
SIHHATl İÇİN KAÇ KİŞİLİK CEMAAT GEREKİR?
1- Ebu Hanife
ve Muhammed'e göre imamdan başka üç kişilik bir cemaat gerekir. Üç kişi de
aranan vasıf, dinen imamlık yapabilmeleridir. Evzai, El-Müzeni, Suyuti ve
Süfyan-i Sevri de böyle demişlerdir.
Ebu Yusuf ve
El-Leys'e göre imamdan başka iki kişilik cemaat yeter.
2- Malikiler'e
göre imamdan başka 12 kişilik erkek cemaatin bulunması şarttır. Bunlarda aranan
vasıflar ise: Ergenlik çağına varmış olmak, hür olmak, yolcu olmamak ve o yerde
temelli yerleşmek niyeti ile ikamet etmektir.
Zühri, Evzai,
Muhammed bin El-Hasan ve Rabia da böyle demişlerdir.
3- Şafiiler,
Hanbeliler ve İshak: İmamla beraber en az kırk kişilik cemaat şarttır. Cemaatte
aranan vasıflar Maliki mezhebindeki vasıflara benzer."
EI-Menhel
yazarı her grubun delillerini naklederek mukayese yapmış ve başka görüşleri de
nakletmiştir.