98- İMAM HUTBE OKURKEN
CEMAATIN ONA YÖNELMESİ HAKKINDA GELEN (HADİSLER) BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
يحيى.
حَدَّثَنَا الهيثم
بْن جميل.
حَدَّثَنَا
ابن المبارك،
عَن أبان بْن
تغلب، عَن عدي
بْن ثابت، عَن
أبيه؛ قَالَ:
-
كان النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ،
إذا قام على
المنبر،
استقبله أصحابه
بوجوههم.
فِي
الزَوائِد:
رجال إسناده
ثقات، إلا أنه
مرسل.
Adiyy bin
Sabit'in babası (Sabit) (r.a.)'dan; şöyle demiştir :
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) minber üzerinde hutbe için ayakta durduğu zaman Ashabı,
yüzlerini O'na döndürürlerdi.
Not: İsnaddaki
ricalin sika oldukları, fakat hadisin mürsel olduğu Zevaid'de bildirilmiştir.
AÇIKLAMA: Bu hadis, Zevaid türündendir. İmam hutbe okurken cemaatın,
yüzlerini ona döndürmelerinin meşruluğuna delalet eder. Tirmizi aynı başlıkla
açtığı babta İbn-i Mes'ud (r.a.)'den şu hadisi rivayet etmiştir: 'Resulullah (s.a.v.) minber üzerinde doğruldu
(= ayağa kalktığı) zaman biz yüzlerimizi Ona döndürürdük. Tirmizi: Sahabilerin
ve onlardan sonra gelen alimlerin uygulaması bu hadise göredir. Hutbe okunurken
imam'a yönelmeyi müstalıab görürler. Süfyan-i Sevri, Şafii, Ahmed ve İshak'ın
kavli budur. Nebi (s.a.v.)'den bu konuda açık bir şey sabit değildir. Çünkü İbn-i
Mes'ud (r.a.)'ın hadisindeki ravi Muhammed bin El-Fadl zayıftır.' demiştir.
Tirmizi'nin
şerhi Tuhfetü'I-Ahvezi'de şu bilgi vardır: "Hadisin 'Yüzlerimizi Ona
döndürürdük' mealindeki cümlesiyle ilgili olarak İbnü'l-Melik: Yani Ona
bakardık. Şu halde cemaatın hatibe, hatibin de cemaata bakması sünnettir,
demiştir.
Ebu't-Tayyib
El-Medeni, Tirmizi'nin şerhinde: Bu cümleden maksad. cemaatın minber etrafında
halka kurması değildir. Çünkü Cuma günü halka kurmak yasaklığı hakkında
hadisler vardır. Bu cümleden maksad, safları bozmadan hatibe bakmaktır.
Buhari'nin bayram hutbesi hakkında Ebu Said-i Hudri (r.a.)'den rivayet ettiği
şu hadis, dediğim yorumu te'yid eder: "Nebi (s.a.v.) önce bayram namazını
kıldırır, sonra namazdan dönüp cemaata karşı ayakta dururdu. Cemaat da
saflarında oturmuş halde beklerlerdL" Ebu Said-i Hudri (r.as.)'den
Buhari'nin rivayet ettiği:
"Nebi
(s.a.v.) bir gün minber üzerinde oturdu. Biz de Onun etrafında oturduk.'
mealindeki hadis ise, bunu Cuma ve bayramdan başka bir zamana yorumlamak
mümkündür, demiştir."
Tuhfetü'l-Ahvezi
yazarı daha sonra şöyle der:
"İbn-i
Mace'nin rivayet ettiği Adiyy bin Sabit (r.a.)'in 1136 nolu) hadisi ile ilgili
olarak İbn-i Mace'nin şöyle dediği en-Neyl'de bildirilmiştir: 'Ben bu hadisin
muttasıl olduğunu umuyorum. Adiyy'in babası (Sabit) sahabi değildir. (Bu
nedenle mürseldir' Ancak "babası" kelimesiyle Adiyy (r.a.)'in öz
babası değil baba babasının kasdedilmesi halinde hadis muttasıl olur. Çünkü
müteahhirin alimlerden olan bazı hadis hafızlarının görüşüne göre Adiyy
(r.a.)'in baba babası sahabidir.'
Şafii ve
Hanbeli gibi Hanefi alimlerinin kavli de cemaatın hatibe bakmasının
müstahablığıdır. El-Kari' el-Mirkat da: 'Hutbe okunurken cemaatın hatibe
yönelmesi müstahabtır. Lakin fazla izdiham nedeniyle daha sonra safların
düzeltilmesi güç olduğundan dolayı bu günkü tatbikat, cemaatın kıbleye dpğru
durmasıdır. Bununla beraber cemaatın imama yönelmesi, onların kıbleye doğru
durmasına mani değildir. Bayram namazı bahsinde gelecek olana hadis de bunu
te'yid eder. Şöyle ki: Hatib cemaata karşı ayakta durur. Cemaat da saflarında
oturdukları yerde hatibe bakarlar. Bu tatbikat, yalnız Mescid-i Haram'da
imam'ın bulunduğu. yönden başka yönlerde ve Kabe'ye doğru duran cemaat için
mümkün değildir.'demiştir.