SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 1154 >>

104- SABAH FARZINDAN ÖNCEKİ İKİ REK'AT (SÜNNET)'İ KAÇIRAN KİMSENİN BUNU NE ZAMAN KAZA EDECEĞİNE DAİR

GELEN (HADİSLER) BABI

 

حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْنُ أَبِي شَيْبَة. حَدَّثَنَا عَبْد اللّه بْن نمير. حَدَّثَنَا سعد بْن سعيد. حَدَّثَني مُحَمَّد بْن إبراهيم، عَن قيس بْن عمرو؛ قَالَ:

 - رأى النَّبِي صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ يصلي بعد صلاة الصبح ركعتين. فقال النَّبِي صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ ((أصلاة الصبح مرتين؟)) فقال له الرجل: إني لم أكن صليت الركعتين اللتين قبلها فصليتهما. قال فسكت النَّبِي صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ.

 

Kays bin Amr (r.a.)'den: şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bir gün) bir adamı sabah farzından sonra iki rek'at namaz kılarken görmüş ve Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona:

 

  «Sabah namazını iki defa mı (kılıyorsun)?» buyurmuş, adam da O'na :

 

  Ben sabah namazından önceki iki rek'atı kılmamış idim de onu kıldım, cevabını vermiştir.

 

Ravi demiştir ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (bu cevabtan sonra) susmuştur."

 

 

Diğer tahric: Tirmizi. Ebu Davud, Darekutni, Hakim ve Beyhaki

 

AÇIKLAMA: Sabah namazından sonra sünneti kılan zatın ravi Kays (r.a.)'ın kendisi olduğu Tirmizi'nin rivayetinde tasrih edilmiştir. Hatta o rivayette Kays (r.a.) Nebi (s.a.v.)'in sorusunu cevaplayınca Nebi (s.a.v.) : ''Hal böyle olunca bir beis yoktur.'' buyurmuştur.

 

Nebi (s.a.v.)'in susması takrir ve tasvip anlamını taşır. Yani adamın sabah farzından sonra ve henüz güneş doğmamış iken sabah sünnetini kılmasını Nebi (s.a.v.) uygun görmüştür. sözkonusu sünnetin kaza edilmesi hususunda alimlerin kavilleri şöyledir:

 

1- Güneş doğmadan kılmanın veya doğduktan sonra kaza etmenin müstahablığıdır. İbn-i Ömer, Ata', Tavus, İbn-i Cüreyc, Şafii, Ahmed ve İshak (r.a.) böyle demişlerdir. Delilleri bu hadistir. Bir de Tirmizi'nin Ebu Hureyre (r.a.)'den merfu' olarak rivayet ettiği şu hadistir: ''Sabah sünnetini kılmamış olan bir kimse bunu güneş doğduktan sonra kılsın.''

 

Bu gruptaki alimler: Sabah farzından sonra gün doğuncaya kadar namaz kılma yasağını bir sebebe dayanmayan mutlak nafile türüne tahsis etmişlerdir.

 

2- Güneş doğup bir mızrak boyu kadar yükseldiği vakit ile güneşin istiva yani gök ortasına varacağı zaman arasındaki süre için kaza edilmesinin müstahablığıdır. Sabah farzından sonra ve henüz güneş doğmamış veya doğmuş da bu kadar yükselmemiş iken kılınmaz. Kasım bin Muhammed, Evzai, Malik, Hanefiler'den Muhammed bin El-Hasan (r.a.)'un kavli budur.

 

Bu grubun delili Tirmizi'nin mezkur hadisidir. Bunlara göre gün doğmadan kılınmaz. Çünkü bu vakitte namaz kılmaktan nehiy edilmiştir.

 

3- Sabah sünneti farzdan önce kılınmayınca sonradan kaza edilmez. Ancak farzIa beraber kazaya kalmış ise, güneş henüz gök ortasına varmamış iken sabah farzından önce onun sünneti kaza edilir. Sonra farz kaza edilir. Ebu Hanife Ve Ebu Yusuf'un kavli budur.

 

Bunların delili de Buhari, Müslim ve başkalarının rivayet ettikleri İmran bin Husayn (r.a.)'ın şu mealdeki hadisidir: "Nebi (s.a.v.), bir yolculuğunda sahabilerle beraber sabah namazına uyanamamışlar ve nihayet güneşin harareti ile uyanmışlar, konakladıklan yerden hareket ederek biraz gittikten sonra müezzin'e ezan okumasını emir buyurmuş, ezan okunduktan sonra sabah farzından önceki iki rek'atı kılmış, sonra kamet edilerek sabah farzı kılınmıştır."