45- BİRER DEFA ABDEST
(UZUVLARINI YIKAMAK) HAKKINDA GELEN (HADİSLER)
حَدَّثنَا
عَبْد اللَّه
بْن عامر بْن
زرارة. حَدَّثنَا
شريك بْن
عَبْد اللَّه
النخعي، عَن
ثابت بْن
أَبِي صفية
الثمالي؛
قَالَ: سألت
أَبَا جعفر،
قلت لَهُ:
حدثت عَن جابر
بْن عَبْد
اللَّه، - أَن
الْنَّبِيّ
صَلى اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَمْ
توضأ مرة مرة؟
قَالَ: نعم.
قلت: ومرتين
مرتين وثلاثا
ثلاثا؟ قَالَ:
نعم.
Sabit bin Ebi
Safiyye es-Sümali (Radiyallahu anh)'den:şöyle söylemiştir:
Ben Ebu Ca'fer
(Muhammed El-Bakır) Radiyallahu anh)'a: Cabir bin Abdillah (Radiyallahu anhüma)
tarafından sana: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (abdest uzuvlarını)
birer defa (yıkayarak) abdest aldı, diye tahdis edildi (mi ?) diye sordum. Ebu
Ca'fer : Evet. dedi. Ben Ebu Ca'fer'e :
Ve Resulullah'ın
(başka bir zaman) ikişer kere (ve diğer bir defa) üçer kere (abdest uzuvlarını
yıkayarak abdest aldığı da Cabir tarafından sana tahdis edildi mi?) dedim. Ebu
Ca'fer : Evet, dedi."
AÇIKLAMA :
Hadis, Resul-i
Ekrem (s.a.v.)'in bir defasında abdest alırken abdest uzuvlarını birer defa
yıkadığına, başka bir zaman abdest aldığında uzuvlarını ikişer defa ve bir
başka vakit abdest alırken uzuvlarını üçer defa yıkadığına delalet eder. Keza,
abdest alınırken meshedilmesi matlup olan uzuvları da aynı şekilde birer,
ikişer ve üçer defa meshettiğine delalet eder. Çünkü hadiste yıkama ve mesh
diye bir ayırım yapılmamış Vudu' (abdest) tabiri kullanılmıştır. Birer, ikişer
ve üçer defa abdest almak demek yıkanacak uzuvları ve meshedilecek uzuvları bir
vakit birer defa, başka zaman ikişer defa ve bir başka zaman üçer defa yıkamak
ve meshetmektir. Mesh ve yıkamanın toplamına abdest denilir.
Meshin bir defa
yapılması matlubtur, bunun ikişer veya üçer defa yapılması matlub değildir,
diyen alimlere göre hadiste geçen ikişer ve üçer defa tabiri yıkanan uzuvlara
Aittir. Bu uzuvlar çoğunluğu teşkil ettikleri için «İkişer ve üçer defa abdest
aldı. ifadesi kullanılmıştır.
Sindi bu yorumu
beyan ettikten sonra şöyle der: Bazı alimler: Abdest uzuvlarını üçer defa
yıkamak en mükemmel şekildir. Resul-i Ekrem'in bir ara birer veya ikişer defa
yıkamakla yetinmiş olması bunun caiz olduğunu beyan etmek içindir, demişlerdir.
Bence şöyle de olabilir; Birer defa veya ikişer defa yıkamanın caizliği
Kur'an-ı Kerim'in abdestle ilgili ayetinde yıkamanın bir sayı ile
kayıtlanmamasından ve mutlak olmasından anlaşılıyor. Peygamber'in birer veya
ikişer defa yıkamakla yetinmesi hususu suyun az oluşu veya acele etmeyi
gerektiren bir halin bulunuşu dolayısıyla olmuş olabilir.
Sindi bu yorumu
yapmıştır.' Fakat 47'nci bab'da gelen 419 ve 420 nolu hadisler ilk yorumun daha
isabetli olduğunu gösterir.
Baş ve kulak
meshinin sayısı hakkındaki alimlerin görüşü 51 ve 52 nolu bablarda inşaaIlah
Tirmizi de
hadisi rivayet etmiştir. Yalnız seneddeki Şerik'in çok yanılgan olduğunu
söylemiştir. Tirmizi ayrıca Ebu İsa ve Veki'in aracılığı ile hadisi rivayet ederek
bunun daha sahih olduğunu ifade etmiştir. Veki'in rivayetinde Resul-i Ekrem'in
abdest uzuvlarını birer defa yıkadığı keyfiyeti var. İkişer ve üçer defa
yıkadığına ait kısım yoktur.
Tirmizi şerhi
Tuhfe yazarı bu hadisi açıklarken ravi Sabit bin Ebi Safiyye Es-Sümali'nin
zayıf ve Rafizi olduğunu söylemiş ve Aliyyu'l-Kari, EI-Mırkat'ta senedin sahih
olduğunu beyan etmiş ise de senedde Şerik ve Sabit'in bulunduğunu, bu nedenle
senedin zayıf sayılması gerektiğini, ancak bu bab'da sahih hadislerin bulunduğunu
ifade etmiştir.
Rafiziler,
Şiilerin bir kolu olup hilafetin Hz. Hüseyin'den sonra sırayla oğlu Ali
Zeyne'l-Abidin'e, Zeynel Abidin oğlu Muhammed El-Bakır'a ve El-Bakır'ın oğlu
Cafer-i Sadık'a ... intikal ettiğine inanırlar.
Hulasa'nın
56'ncı sahifesinde Sabit bin Ebi Safiyye hakkında şu kısa bilgi var: Künyesi
Ebu Hamze'dir. Kufe'lidir. Enes ve Şa'bi'den rivayette bulunmuştur. Onun
ravileri ise Hafs bin Gıyas ve Şerik'tir. Kendisi Rafizi'dir. Nesai onun sika
olmadığını söylemiştir. El-Mansur'un hilafeti zamanında vefat etmiştir.