SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

TAHARE

<< 458 >>

DEVAM: 56- AYAKLARI YIKAMAK HAKKINDA GELEN (HADİSLER)

 

حَدَّثنَا أَبُو بَكْرِ بْن أَبِي شَيْبَةَ. حَدَّثَنَا ابْن علية، عَنْ روح بْن القاسم، عَنْ عَبْد اللَّه بْن مُحَمَّد بْن عقيل، عَنْ الربيع؛ قالت: أتأَني ابْن عَبَاس فسألني عَنْ هَذَا الحديث. تعني حديثها الذي ذكرت  - أَن رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلَمْ توضأ وغسل رجليه. فَقَالَ ابْن عَبَاس: أَن النَّاس أبوا إِلاَّ الغسل. ولا أجد فِيْ كتاب اللَّه إِلاَّ الَمْسح.

 

فِيْ الْزَوَائِدِ: إِسْنَادُّهُ حسن.

 

Er-Rübeyyi (bint-i Muavviz) (Radiyallahu anha)'den şöyle söylemiştir: İbn-i Abbas (r.a.), bana gelerek şu hadisi (mi) sordu: Er-Rubeyyi, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) abdest alırken ayaklarını (üçer defa) yıkadığını anlatan (390 nolui hadisini kasteder. (Hadis ibn-i Abbas'a anlatıldıktan) sonra İbn-i Abbas:

 

Gerçekten herkes (ayakları) yıkamaktan başka bir şeye ( meshetmeye) rıza göstermez. Hal böyle iken. ben Kitabullahla yalnız (ayakları) meshetmeyi buluyorum, dedi."

 

Not: Zevaid'de Hadis'in isnadı hasendir, denilmiştir.

 

 

AÇIKLAMA :

 

Sindi, diyor ki: İbn-i Abbas r.a., Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in ayaklarını yıkadığını Er-Rubeyyi r.anha'dan işitince, vardığı neticeyi belirtmek maksadı ile bu sözü söylemiş olabilir. Yani Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ayaklarını yıkadığı sabit olduğu için insanlar (sahabiler) yıkamak hükmünde ittifak etmişlerdir. Eğer bundan olmazsa Kur'an-ı Kerim'in zahirine göre meshetme hükmü vardır, demek istemiş olur. İbn-i Abbss'ın "insanlar'' sözü ile sahabiler kastedilmiştir. Çünkü o zaman orada sahabilerden başka kimse yoktu. Sahabilerin icmaı, ittifakla hüccettir (delildir). Şu halde sünnet ve ümmetin icmaı ile yıkamak hükmü sabittir. Dolayısıyla hak ve doğru olanı da budur. Kur'an ayetini buna göre yorumlamak gerekir.

 

İbn-i Abbas'ın " ... Kitabullah'ta yalnız meshetmeyi buluyorum.'' demesinin sebebi; ayetteki 'Ercul' kelimesinin 'Ruus' kelimesinin yanında olması ve ikisinin mecrur okunması halinde zahiren ayaklar baş hükmüne tabi görülür. Çünkü cerr-i civari durumu arap dilinde nadiren bulunur. Ercul, kelimesinin mensub okunmasına ait kıraat şeklini İbn-i Abbas duymamış ve bunun için bu sözü söylemiş olması da muhtemeldir.

 

456 nolu hadisin açıklaması bahsinde bazı malumatı naklettiğim EI-Menhel yazarı aynı babta El-Hafız İbn-i Hacer'den naklen şöyle der:

 

"El-Hafız İbn-i Hacer'in EI-Fetih'te: Ayakları yıkamaya muhalif herhangi bir hüküm hiç bir sahabi'den sabit olmamıştır. Yalnız Ali, İbn-i Abbas ve Enes r.a.'den meshetme hükmü duyulmuş ise de bunların da meshetme hükmünden rucu ederek (vazgeçerek) yıkamanın gereğini söyledikleri sabittir. Abdurrahman bin Ebi Leyla; "Resulullah (s.a.v.)'in Ashabı, ayakları yıkama hükmünde icma' etmiştir, diye Said bin Mansur'dan rivayet vardır, der. Tahavi ve İbn-i Hazm ise meshin mensuh olduğunu iddia etmişlerdir."

 

Miftahu'l-Hace yazarı ise İbn-i Abbas'ın Er-Rubeyyi'e cevap olarak söylediği söz ile ilgili olarak şöyle der;  "İbn-i Abbas, sahabilerin cumhuruna muhalif bir hüküm beyan etmek istemiştir. Bu, şaz bir mezhebtir. İbn-i Abbas tek kalmıştır. EI-Hafız İbn-i Hacer, Fethu'l-Bari'de İbn-i Abbas'ın bundan rücu ettiği sabittir, demiştir.»

 

Buhari ve Müslim de Ayakları Yıkama başlığı altında açılan bab ta ayakları yıkamanın gerekliliğini ve meshin kifayet etmediğini ispatlayan sahih hadisleri nakletmişlerdir.