SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 1205 >>

130- ÖĞLE NAMAZINI SEHVEN BEŞ REK'AT KILANIN BAB

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن بشار، وأبو بكر بْن خلاد؛ قالا: حَدَّثَنَا يحيى بْن سعيد، عَن شعبة. حَدَّثَني الحكم، عَن إبراهيم، عَن علقمة، عَن عَبْد اللّه؛

 - قَالَ: صلى النَّبِي صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ الظهر خمساً. فقيل له: أزيد في الصلاة؟ قال ((وما ذاك؟)) فقيل له. فثنى رجله، فسجد سجدتين.

 

Abdullah (bin Mes'ud) (r.a.)'den; şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bize öğle namazını beş rek'at olarak kıldırdı. Selam verince kendisine:

 

— Namaz (rek'atlerın) da ilave mi yapıldı? denildi. Efendimiz:

 

«Ne o ?» diye sordu.  Kendisine durum anlatıldı. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bacağını bükerek (secdeye hazırlandı), iki secde etti.

 

 

Diğer tahric: Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai, Ebu Davud ve Ahmed

 

AÇIKLAMA: Bazı rivayetlerde: 'Sahabiler: Sen beş rek'at kıldın, dediler.' diye geçer. Yine bazı rivayetlerde: 'Selam verdikten sonra iki secde etti.' denilmiştir.

 

Bazı alimler, bu rivayeti delil göstererek: Her tür sehiv secdesi selamdan sonradır demişlerse de, hadis buna delalet etmez. Çünkü Nebi (s.a.v.) selam verinceye kadar, bir rek'ati fazla kıldığını bilmiyordu. Sahabiler, kendisine soru sorduktan sonra farkına vardı. Fethul Bari yazarı: Alimler bu olayda sehv secdesinin selamdan sonra edildiğinde ittifak etmişlerdir. Çünkü Nebi (s.a.v.) sehiv ettiğini bilmediği için selam vermeden sehiv secdesi etmesi mümkün değildi. Sahabilerin Nebi (s.a.v.)'e uyarak beşinci rek'ati kılmalarına gelince; Namaz'ın rek'at sayısının bir ilahi emirle değişebileceğine ihtimal verdikleri içindir.

 

Hadisin: فثنى رجله cümlesi bazı rivayetlerde: فثنى رجل يه "Bacaklarını büktü" diye geçer. Bu cümleden maksat; bacaklarının vaziyetini değiştirerek secde etmeye elverişli bir hale getirmesidir. Bazı rivayetlerde: "ve kıble'ye döndü." ilavesi vardır.

 

Hadis, sehven bir rek'at fazla kılanın namazının bozulmadığına delalet eder. El-Menhel yazarı bu konuda şu bilgiyi vermiştir:

 

"Nevevi: Malik, Şafii, Ahmed ve Selef ile halefin cumhuru, sehven bir rek'at fazla kılmakla namazın bozulmadığına hükmetmişlerdir. Hatta selamdan sonra farkına varan kişinin kılmış olduğu namaz sahihtir. Ve uzun bir ara vermeden hatırlayınca sehiv secdesi yapar. Şayet uzun ara verirse, bizce sahih olanı, artık secde etmemesidir. Eğer fazla tek'atin kıyamında veya rükuunda veya secdesinde, yahut herhangi bir yerinde iken durumu hatırlarsa hemen oturup teşehhüd eder ve sehiv secdesini edere\k selam verir'demiştir.

 

Malikiler'e göre selam'dan çok sonra da durumu hatırlayan kişi sehiv secdesi yapar.

 

Hanefiler şöyle demişlerdir; Dört rek'atli farzın son teşehhüdüne oturmadan sehven beşinci rek'ate kalkan kişi, henüz beşinci rek'atin secdesine varmadan farkına varırsa hemen teşehhüde oturur ve selamdan sonra sehv secdesi yapar. Şayet beşinci rek'atı secdeye bağladıktan sonra farkına varırsa başını secdeden kaldırmakla farzı bozulur, kıldığı namaz nafile olur. Bunun için de altıncı bir rek'ati ekler. Çünkü tek rek'atli nafile meşru değildir.

 

Şayet dördüncü rek'ate oturduktan sonra bunun ilk oturuş olduğu zannıyla ayağa kalkar ve beşinci rek'atin secdesine varmadan durumu hatırlarsa hemen oturup selam verir. Eğer beşinci rek'atin secdesine vardıktan sonra hatırlarsa farzı tamamdır. Çünkü o kişi yalnız selam vermemiştir. Selam ise farz değildir. Bunun için beşinci rek'ate bir rek'at daha ekler, ta ki o iki rek'at nafile olsun."