DEVAM: 142- (SON)
HASTALIĞINDA RESULULLAH (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM)'İN NAMAZ KILIŞI HAKKINDA
GELEN (HADİSLER) BABI
حَدَّثَنَا
نصر بْن علي
الجهضمي.
أَنْبَأَنَا
عَبْد اللّه
بْن داود، من
كتابه في
بيته، قال
سلمة بْن
بهيط.
أَنْبَأَنَا
عَن نعيم بْن
أبي هند، عَن
نبيط بْن
شريط، عَن سالم
بْن عبيد؛
قَالَ: - أغمى
على رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ في
مرضه. ثم أفاق.
فقال ((أحضرت
الصلاة؟))
قالوا: نعم.
قَالَ ((مروا
بلالاً
فليؤذن. ومروا
أبا بكر فليصل
بالناس)). ثم
أغمى عليه،
فأفاق، فقال:((أحضرت
الصلاة؟))
قالوا: نعم.
قال ((مروا
بلالاً
فليؤذن. ومروا
أبا بكر فليصل
بالناس)). ثم
أغمي عله.
فأفاق، فقال
((أحضرت
الصلاة؟))
قالوا: نعم. قال
((مروا بلالاً
فليؤذن. ومروا
أبا بكر فليصل
بالناس)).
فقالت عائشة:
أن أبي رجل
أسيف. فإذا
قام ذلك
المقام يبكي،
لا يستطيع.
فلو أمرت
غيره. ثم أغمي
عليه. فأفاق، فقال
((مروا بلالاً
فليؤذن. ومروا
أبا بكر فليصل
بالناس. فإنكم
صواحب يوسف.
أو صواحبات
يوسف)). قال،
فأمر بلال
فأذن. وأمر
أبو بكر فصلى
بالناس. ثم أن
رَسُول
اللَّهِ صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ وجد
خفة فقال ((انظروا
لي من أتكئ
عليه)) فجاءت
بريرة ورجل
أخر، فاتكأ
عليهما. فلما
رآه ابو بكر،
ذهب لينكص. فأومأ
إليه، أن اثبت
مكانك. ثم جاء
رَسُول اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ حتى جلس
إلى جنب أبي
بكر. حتى قضى
أبو بكر صلاته.
ثم أن رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ قبض. قال
أبو عَبْد
اللّه هذا
حديث غريب لم
يحدث به غير
نصر بْن علي.
فِي
الزَوائِد:
هذا إسناده
صَحِيْح،
ورجاله ثقات.
Salim bin Ubeyd
(r.a.)'den; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (son) hastalığında bayıldı. Sonra ayılınca:
«Namaz vakti geldi mi?» diye sordu. Evet, dediler. O: «Bilal'a emrimi iletin,
ezan okusun, Ebu Bekir'e de emrimi iletin, cemaata namaz kıldırsın» buyurdu.
Sonra (yine) bayıldı. Daha sonra ayıldı ve: «Namaz vakti geldi mi?» diye sordu.
— Evet, dediler. O:
— «Bilal'a emredin ezan okusun. Ebu Bekir'e de
emredin cemaata namaz kıldırsın.» buyurduktan sonra tekrar bayıldı. Sonra
ayılınca :
— «Namaz vakti geldi mi?» diye sordu. — Evet, dediler. O :
— «Bilal'a emredin ezan okusun. Ebu Bekir'e de
emredin cemaata namaz kıldırsın.» buyurdu. Bunun üzerine Aişe (r.anha) .
Gerçekten babam yufka yürekli bir adamdır. O makam (senin mihrabın) da namaza
duracağı zaman ağlıyacak, (cemaata kıraat sesini) işittiremiyecektir. Keşke
başkasına emretsen, diye ricada bulundu. Sonra, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) (yine) bayıldı. Biraz sonra
ayıldı ve:
— «Bilal'a emredin ezan okusun. Ebu Bekir'e
emredin cemaata namaz kıldırsın. Gerçekten siz Yusuf (Nebi) in günündeki
kadınlarsınız.» buyurdu.
Ravi demiştir ki
: Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in emri Bilal (r.a.)'e
iletildi, o ezan okudu. Ebu Bekir (r.a.)'a da iletildi. O da cemaata namaz
kıldırdı. Sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hafiflik duydu ve
:
— «Benim için koltuğuma girip mescide götürecek
adama bakıverin» buyurdu. Bunun üzerine Berire (r.anha) ve bir adam geldiler.
Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara dayanarak gitti. Ebu Bekir (r.a.) Onu
görünce gerilemek istedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ona işaret ederek:
— «Yerinde dur!» demek istedi. Sonra Resululiah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ileri geldi. Nihayet Ebu Bekir (r.a.)'in yanı
başında oturdu ve Ebu Bekir (r.a.) namazını bitirinceye kadar, ( oturduğu yerde
durdu. Sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat etti.
Ebu Abdillah
(yani Müellifimiz): Bu hadis, ğaribtir. Nasr bin Ali'den başkası bunu tahdis
etmemiş, demiştir.
Not: Bu hadisin
isnadının sahih ve ricaIinin sika oldukları Zevaid'de bildirilmiştir.
AÇIKLAMA
1235’te