DEVAM: 150- (FARZ)
NAMAZI (İHTİYAR) VAKTİNDEN TE'HİR ETTİKLERİ ZAMAN HAKKINDA GELEN (HADİSLER)
BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
بشار.
حَدَّثَنَا أبو
أحمد.
حَدَّثَنَا
سُفْيَان بْن
عيينة، عَن
منصور، عَن
هلال بْن
يساف، عَن أبي
المثنى، عَن
أبي أبيّ، ابن
امرأة عبادة
بْن الصامت،
يعني عَن عبادة
بْن الصامت،
- عَن
النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَ
سَلَّمْ قال
((سيكون أمراء
تشغلهم أشياء.
يؤخرون
الصلاة عَن
وقتها.
فاجعلوا
صلاتكم معهم
تطوعاً)).
Ubade b. es-Samit
(r.a.)'den rivayet edildiğine güre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), şöyle
buyurmuştur:
«Bazı işlerle
meşgul olup namazı vaktinden geciktiren bir takım emirler olacaktır. (Siz namazınızı vaktinde kılınız ve) onlarla
beraber kıldığınız namazınızı nafile yapınız.»
Diğer tahric:
Bu Hadis'in benzerini Ebu Davud ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA (1255, 1256, 1257):
Ebu Davud'un
rivayetinde efendimizin buyruğundan itibaren metin mealen şöyledir: «Şüphesiz
benden sonra başınızda öyle emirler olacak ki bazı şeylerle meşguliyetleri
yüzünden namazı vaktinde kılmayacaklar ve nihayet namaz vakti çıkmış olacaktır.
O zaman siz namazınızı vaktinde kılınız.»
Bir adam: Ya
Resulallah onlarla beraber (tekrar) kılayım mı? diye sordu. Efendimiz:
«Evet. Eğer
dilersen.» buyurdu.
Bu babtaki
hadislerde geçen: "Namaz vaktinden" maksat ihtiyar vaktidir. Sıhhat
vakti değildir. Yani namazı geciktirmektir. Tamamen vakti çıkıncaya kadar
kılmamak ve kazaya bırakmak değildir. 'Namaz' Kitabının birinci babında 5 vakit
namazın fazilet vakti, ihtiyar vakti ve sıhhat vaktinin bulunduğu ve en
makbulünün fazilet vaktinde, hiç olmazsa ihtiyar vaktinde namaz kılmanın ve
daha sonraya bırakmamanın önemi anlatılmıştır.
Nevevi: 'Bu
hadislerde geçen te'hirden (geciktirmekten) maksat, namazı büsbütün vaktinden
çıkarmak değil, ihtiyar (vaktin ortasındaki serbest) vaktinden sonraya
bırakmaktır. Çünkü mütekaddimin (ilk dönem) ve müteahhirin (son dönem)
emirlerden nakledilmiş olan durum, bazı emirlerin namazı ihtiyar vaktinden sonraya
(vaktin sonuna) bırakmalarıdır. Hiç bir emirin namazı, vaktinden çıkardığı yani
kazaya bıraktığı naklolunmamıştır. Şu halde bu hadisleri vuku bulmuş olan
duruma uygun yorumlamak gerekir,' demiştir.
El-Ayni; bu yoruma
itiraz ederek: Fasık halifelerin ve zalim sultanların değil, namazı kazaya
bırakmak, büsbütün namazı terkettikleri bir gerçektir, demiştir.
Bence
Nevevi'nin yorumu uygundur. Çünkü hadislerde, bazı emirlerin namazı vaktinden
çıkararak kıldıracakları bildiriliyor ve ferdIerin evlerinde vaktinde namaz
kıldıktan sonra onlarla beraber tekrar kılmaları uygun görülüyor. Demek ki
hadislerde durumları anlatılan emirler namazı büsbütün bırakanlar değil,
geciktirenlerdir. Namazları tamamen vaktinden çıkararak bunları cemaatla
beraber ve kaza durumunda kılmayı itiyad haline getirmiş olan emirler
bilinmediğine göre tehirden maksat, ihtiyar vaktinden çıkarmak olmalıdır.
İmam namazları
ihtiyar vaktinden çıkardığı takdirde ferdIerin ihtiyar vaktinde namaz kılmaları
ve sonra cemaatla tekrar o namazı kılmalarının hikmeti vaktin faziletini
kazanmak, cemaata muhalefet etmemek, Ulu'l-emre karşı gelmemek ve müslümanlar
arasında bulunması gerekli birliği zedelememektir.
Hadisler, ilk
namazın farz yerine geçtiğini ve ikinci kez kılınan namazın nafile hükmünde
olduğunu açıkça belirtirler. Cumhurun kavli de budur.
Malikiler'in
meşhur kavline göre kişi, hangisini kabul buyuracağını Allah Teala'ya bırakarak
ikinci defa namaza durur.
Hadislerdeki
hüküm umumidir. Yani sabah ve ikindi namazı da bu hükme dahildir. Sabah ve
ikindi namazlarından sonra namaz kılmanın yasaklığına ait 147. babtaki
hadisler, bu babtaki hadislerle hususileştirilmiştir. Yani bu hüküm
müstesnadır.
Hanefiler,
sabah ve ikindi namazı tekrar kılınamaz. 147. babtaki hadisler, tekrar kılmaya
manidir, demişlerdir. Onlara göre akşam farzı tekrar kılındığında imam selam
verince kişi bir rek'at daha ekler. Çünkü tek rek'atlı nafile yoktur.
Malikiler ve
Hanbeliler de: Üç rek'atlı nafile olmadığını ve kılınan ikinci namazın nafile
olması ihtimalini gerekçe göstererek akşam namazı ikinci kez kılınmaz,
demişlerdir .
HADİSİ'N FIKIH
YÖNÜ :
1. İmam, namazı
müstehab vaktinden tehir ettiği zaman, kişilerin fazilet veya ihtiyar vaktinde
münferiden namazlarını kılmaları ve cemaat faziletini kazanmak için ikinci kez
imamla beraber kılmaları matlubtur.
2. Günah
olmayan hususlarda ulu'l-emre itaat etmek matlubtur. Özellikle tefrika ve fitne
çıkacak işlerden kaçınmalıdır.
3. Namazlarda
fazilet vaktine ve cemaata önem verilmelidir.
4. Namazı
ihtiyar vaktinden geciktirmek fena derecesinde kötüdür.
5. Hadisler
efendimizin mucizesini ihtiva eder. Çünkü Emeviler devrinden bu zamana kadar
geçen sürede bazı meşguliyetler dolayısıyla namazları ihtiyar vaktinden çıkaran
birçok emirlere (yöneticilere) rastlanmıştır ..