SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 1263 >>

DEVAM: 152- KÜSUF (güneş ve a:y tutulması) NAMAZI HAKKINDA GELEN HADISLER BABI

 

حَدَّثَنَا أحمد بْن عمرو بْن السرح المصري. حَدَّثَنَا عَبْد اللّه بْن وهب. أخبرني يونس، عَن ابن شهاب. أخبرني عروة بْن الزبير، عَن عائشة؛ قالت:

 - كسفت الشمس في حياة رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ. فخرج رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ إلى المسجد. فقام فكبر فصف الناس وراءه. فقرأ رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ قراءة طويلة. ثم كبر. فركع ركوعاً طويلاً. ثم رفع رأسه فقال ((سمع اللَّه لمن حمده. ربنا ولك الحمد)). ثم قام فقرأ قراءة طويلة، هي أدنى من القراءة الأولى. ثم كبر فركع ركوعاً طويلاً هو أدنى من الركوع الأول. ثم قال ((سمع اللَّه لمن حمده. ربنا ولك الحمد)) ثم فعل في الركعة الأخرى مثل ذلك. فاستكمل أربع ركعات وأربع سجدات، وانجلت الشمس قبل أن ينصرف. ثم قام فخطب الناس فأثنى على اللَّه بما هو أهله. ثم قال ((إن الشمس والقمر آيتان من آيات اللَّه. لا ينكسفان لموت أحد ولا لحياته. فإذا رأيتموها فافزعوا إلى الصلاة)).

 

"... Aişe (r.anha)'dan; şöyle demiştir:

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi w Sellem) hayattayken güneş, tutuldü. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mescide çıkarak namaza durdu ve tekbir aldı. Cemaat da Onun arkasında saf oldular. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kıraatini uzun tuttu. Sonra tekbir alıp uzun bir rüku' yaptı. Sonra başını kaldırıp;  سمع اللَّه لمن حمده. ربنا ولك الحمد [Semi’allahu limen hamideh Rabbena ve lekel hamd] dedi. Sonra ayakta durdu ve uzun kıraat yaptı. Bu kıraati ilk kıraatinden biraz az idi. Sonra tekbir alıp uzun bir rüku' yaptı. Bu rüku' ilk rüku'dan biraz kısa idi. Sonra (başını kaldırıp; سمع اللَّه لمن حمده. ربنا ولك الحمد [Semi’allahu limen hamideh Rabbena ve lekel hamd] dedi. Sonra son rek'atta bunun mislini yaptı. Böylece dört rüku' ve dört secdeyi tamamladı. Ve henüz namaz'dan çıkıp gitmeden önce güneş açıldı. Namaz'dan sonra kalkıp halka hutbe okudu. (Hutbede) Allah'a layık olduğu sözlerle hamd-ü sena ettikten sonra şöyle buyurdu :

 

«Şüphesiz güneş ve ay, (azameti ilahiye'ye delalet eden) Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Hiç bir kimsenin ölümü veya hayatı dolayısıyla tutulmazlar. Siz, bunları tutulmuş iken gördüğünüz zaman namaza sığınınız.»

 

 

Diğer tahric: Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebü Davüd, Nesai

 

AÇIKLAMA: Buhari ve Müslim'in rivayetlerinde hutbe buradakinden daha uzundur. Ebu Davud'un rivayetinde hutbe ile ilgili kısım yoktur.

 

Bu hadise göre Küsuf namazı iki rek'at!ir. Her rek'atta iki kıyam ve iki rüku' bulunur: Kıyam ve rükular uzun tutulur. İkinci rüku' ve ikinci kıyam, birincisinden nisbeten kısa olur.

 

Küsuf namazının her rek'atında üç, dört ve beş rüku' bulunduğuna dair rivayetler de vardır. Şu halde muhtelif şekillerde kılınabilir. Rivayetlerin değişik olması nedeniyle, namazın keyfiyeti (nasıl olduğu) hususunda Fıkıhçılar çeşitli görüşler beyan etmişlerdir. Şöyle ki:

 

1- Hanefiler, Sevri ve Nahai: Küsuf namazı, sair nafileler gibi iki rek'attir, demişlerdir.

 

2- Malik, Şafii, Ahmed ve Fıkıhçıların cumhuruna göre küsuf namazı iki rek'at olup her rek'atta iki rüku' bulunur.

 

İbnü'l-Münzir, İbn-i Huzeyme, Hattabi ve Nevevi: Küsuf namazının keyfiyeti hakkında sabit olan şekillerin hepsiyle amel etmek caizdir. Bu ihtilaf, mübah bir ihtilaftır, demişlerdir.

 

Hadis, küsuf namazının cemaatla kılınmasının meşruluğuna delalet eder. Hanefi alimlerine göre küsuf namazı, Cuma namazını kıldıran imam'ın arkasında cemaatla kılınır. Bu mümkün olmazsa herkes kendi kendine kılar. Diğer üç mezhebe göre cemaatla kılınabildiği gibi, münferiden (tek başına) da kılınabilir.

 

Yukarıdaki izah, güneşin tutulması namazına aittir. Ay tutulması namazına gelince:

 

1- Hanefiler'e göre bu namaz, sair nafileler gibi iki rek'attır. Cemaatla değil, münferiden kılınır. Çünkü Nebi (s.a.v.) hayattayken defalarca ay tutulmuş, fakat bunun için cemaatla namaz kıldığı rivayet olunmamıştır

 

2- Malikiler'e göre de durum aynıdır.

 

3- Şafiiler'e ve Hanbeliler'e göre bu namaz, güneş tutulması namazı gibidir.

 

Hadiste: "Güneş ve Ay tutulduğu zaman namaz'a sığınınız.'' buyurulmuştur. Yani namaza koşunuz, bu olayın def'i için namazdan yardım dileyiniz. İnsanların başına gelen bela ve musibetlerin def'i için namaz ve onun benzeri olan dua ve istiğfar yapmak suretiyle Allah'a sığınmanın meşruluğu ve bu gibi ibadetlerin başa gelen afetlerin def'i için yararlı olduğu hükmü bu cümleden çıkarılabilir.

 

Küsuf' namazının kılınmasına dair bu ve benzeri hadislerde mevcut emir, cumhurca mendubluk için yorumlanmıştır.

 

Küsuf' namazından sonra hutbe okumaya gelince; Bu hususta Fıkıhçıların görüşleri şöyledir:

 

1- Ebu Hanife, Malik, Ebu Yusuf ve bir rivayete göre Ahmed: Küsuf namazında hutbe okumak yoktur. Bu ve benzeri hadislerde Peygamber (s.a.v.) küsuf namazı kılmayı emretmiş, fakat hutbe okumayı emretmemiştir. Eğer hutbe okumak meşru olsaydı bunu da emrederdi. Peygamber (s.a.v.)'in hutbe okuduğu, bu hadislerin zahirinden anlaşılıyor ise de; buyurduğu konuşma hutbe niyetiyle değil, halkın yanlış anlamalarını tashih etmek içindir, demişlerdir.

 

2- ŞafiIler: Küsuf namazından sonra iki hutbenin okunması müstahabtır, diyerek bu babta rivayet olunan hadisleri delil göstermişlerdir.

 

Nebi (s.a.v.)'in küsuf namazından sonra irad buyurduğu hutbenin az bir kısmı burada rivayet edilmiştir. Buhari ve Müslim'de nisbeten uzunca bir hutbe rivayet olunmuştur. Diğer hadis kitabIarında daha uzun metin mevcuttur. İsteyenler oralara müracaat edebilirler. Hutbenin bir parçası da 1265 nolu hadiste gelecektir