DEVAM: 191- ŞA'BAN
AY'ININ ONBEŞİNCİ GECESİ HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
عبدة بْن
عَبْد اللّه
الخزاعي، ومُحَمَّد
بْن عَبْدُ
الملك، أبو
بكر. قالا: حَدَّثَنَا
يزيد بْن
هارون.
أَنْبَأَنَا
حجاج، عَن
يحيى بْن أبي
كثير، عَن
عروة، عَن
عائشة؛ قالت: -
فقدت
النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
ذات ليلة.
فخرجت أطلبه.
فإذا هو
بالبقيع،
رافع رأسه إلى
السماء. فقال
((يا عائشة!
أكنت تخافين
أن يحيف
اللَّه عليك
ورسوله؟))
قالت، قد قلت:
وما بي ذلك.
ولكني ظننت
أنك أتيت بعض
نسائك. فقال
((إن اللَّه
تعالى ينزل
ليلة النصف من
شعبان إلى
السماء
الدنيا فيغفر
لأكثر من عدد
شعر غنم كلب)).
Aişe
(r.anha)'dan: şöyle demiştir :
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in bir gece (Şa'ban'ın onbeşinci gecesi) odamdan ayrıldığının
farkına vardım. Hemen Onu aramaya çıktım. Baktım ki Bakıyy'dedir. Başını semaya
kaldırmıştır. Bana:
«Ya Aişe! Allah
ve Resulünün sana zulüm etmelerinden mi korkmuştun?» buyurdu.
Aişe (r.anha)
demiştir ki: Bende bu (korku ve kötü zan) yoktur. Lakin senin bazı hanımlarının
yanına gittiğini zan ettim, dedi. Bunun üzerine O buyurdu ki:
«Şüphesiz Allah
Teala Şa'ban ayının onbeşinci gecesi dünyaya en yakın olan semaya (keyfiyeti
bizce meçhul bir şekilde) iner. Ve (Beni) Kelb kabilesinin koyunlarının kılları
sayısından daha çok günahları (veya
günah sahiplerini) bağışlar.»
Diğer tahric:
Tirmizi ve Beyhaki
AÇIKLAMA (1388 ve 1389):
1388 nolu Ali (r.a.)'ın hadisi Zevaid türündendir.
Bu hadislerde
geçen «Allah Teala en yakın semaya iner.» cümlesindeki inişle ilgili gerekli
bilgi 1366 nolu Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisinde geçti.
Şa'ban ayının
onbeşinci gecesine ki günümüzde "Beraat gecesi" deniliyor. Bu gecenin
ibadetle geçirilmesinin fazileti bu hadislerden anlaşılıyor.
Nebi
(s.a.v.)'in hanımları yanında nöbetleşe yattığı bilinmektedir. Aişe (r.anha)'ya
ait bir gece; ki Şa'ban ayının onbeşinci gecesi olduğu hadisten anlaşılıyor.
Nebi (s.a.v.) odadan ayrılarak Bakiu'l-Garkad adlı semt'e giderek orada ibadet
ve dua ile vaktini geçirmiştir. Aişe (r.anha) Nebi (s.a.v.)'i odasında
bulamayınca başka hanımlarının yanına gittiğini zanetmiştir. Ancak bu gidişin
Nebi (s.a.v.)'e mübah olduğu kanısında olduğundan, bu zan kötü bir zan ve Nebi
(s.a.v.)'i zulüm etmekle itharnı gerektirmez. Yani Aişe (r.anha) Nebi (s.a.v.)'in
başka hanımlarına gitmesinin bir zulüm ve haksızlık olduğu kanaatinde değildi.
Bu sebeple Aişe (r.anha) tahmin ve zannınm, kötü zan olduğunu sanmıyordu. Onun
için Nebi (s.a.v.)'e verdiği cevapta Allah ve Resulünün zulüm etmelerinden
korkusu olmadığını ifade etmek istemiş ve mübah olarak başka hanımlarına gitme
zannını taşıdığını söylemiştir. Nebi (s.a.v.)'e isnad edilecek haksızlığın
Allah'a da isnad edilmiş sayıldığı hadisten anlaşılıyor. Çünkü Resulullah
(s.a.v.), Allah'ın izni olmadıkça bir şey yapamaz.
Aişe (r.anha)
Kemal-i aklıyla en güzel cevabı vermiştir. Çünkü beslediği zannı gizlemiş
olsaydı, haşa Ondan yalan söylemiş olacaktı. Nebi (s.a.v.)'in sorusuna; Evet!
diye cevap verseydi Resulullah (s.a.v.)'e haksızlık isnad etmiş olacaktı. Fakat
öyle yapmayıp ayrıntılı cevap vermiştir. Kıskançlığını belirtmiş olmakla
beraber, Nebi (s.a.v.)'in başka hanımlarının yanına gitmesinin Allah tarafından
mübah kılındığı kanısını açıklamıştır. Nebi (s.a.v.) ise Aişe (r.anha)'nın
nöbetinde başka hanımlarının yanına gitmesinin haksızlık olduğunu ve bu
haksızlığı yapmadığını bildirmiştir.
Koyunculukla
meşhur olan Beni Kelb kabilesinin koyunlarının kıl sayısından daha çok
günahların bağışlandığı veya kıl sayısı kadar günahkar insanların bağışlandığı
bildirilmiştir. Tuhfe yazarının el-Ebheri'den naklen beyan ettiği yoruma göre
maksat, sözkonusu koyunların üzerindeki kıllar sayısından daha çok günahların o
gece bağışlanmasıdır. Kıllar kadar günahkar insanların bağışlanması değildir.
Aliyyul Kaari'nin dediğine göre Beyhaki de böyle rivayet etmiştir.
EI-Mirkat'ta
beyan edildiğine göre ravi Rezin bu hadisin bitiminde: cCehennem ateşine
müstahak olanlardan» ilavesini rivayet etmiştir. Bu rivayete göre ise
kastedilen mana, anılan koyunların kıllarından daha çok cehennemlik olan
mü'minlerin bağışlanmasıdır.