DEVAM: 27- RESULULLAH
(SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM)'İN OĞLU ÜZERİNDE CENAZE NAMAZINI KILMAK VE
ÖLÜMÜNÜ ANLATMAK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
عَبْد اللّه
بْن عمران.
حَدَّثَنَا
أبو داود.
حَدَّثَنَا
هشام بْن أبي
الوليد، عَن
أمه، عَن
فاطمة بنت
الحسين، عَن
أبيها الحسين
بْن علي؛
قَالَ:
-
لما توفي
القاسم ابن
رَسُول
اللَّهِ صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
قالت خديجة:
يا رَسُول
اللَّهِ! درت
لُبينة
القاسم. فلو
كان اللَّه
أبقاه حتى
يستكمل رضاعه.
فقال رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ: ((إن
تمام رضاعه في
الجنة)) قالت:
لو أعلم ذلك
يا رَسُول
الله! لهون
علي أمره.
فقال رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسلَّمْ:
((إن شئت دعوت
اللَّه تعالى
فأسمعك صوته))
قالت: يا رسول
اللَّه! بل
أصدق اللَّه
ورسوله.
فِي
الزَوائِد:
إسناد هشام
بْن أبي
الوليد لم أر
من وثقه ولا
من جرحه.
قال السندي:
قلت بل نقل
أنه قال في
التقريب: إنه
متروك. وعَبْد
اللّه بْن
عمران
الأصبهاني ثم
الرازي، قال
فيه أبو حاتم:
صالح. وذكره
ابن حبان في
الثقات. وباقي
رجال الإسناد
ثقات.
Hüseyin bin Ali
bin Ebi Talib (r.a.)'dan; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in oğlu Kasım vefat edince (annesi) Hatice (r.anha) :
Ya Resulallah!
Kasım'ın az sütü taştı. Süt çağını bitirinceye kadar keşke Allah onu
yaşatsaydı, dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Onun, sütünü
tamamlaması Cennettedir.» buyurdu. Hatice (r.anha) :
Ya Resulallah:
Eğer ben bunu bılebilsem bu bilgi, onun (vefat) işini bana kolaylaştıracak,
dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Dilersen ben Allah Teala'ya
dua edeyim de onun sesini sana duyurayım» bayurdu. Hatice (r.anha): Hayır Ben
Allah'ı ve Resulünü tasdik ederim, dedi.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Ravi Hişam bin Ebi'l-Velid'i sika sayanı veya cerh edeni
görmedim.
Sindi: Ben derim
ki: Hayır. Takrib yazarının Onun terkediimiş olduğunu söylediği nakledilmiştir.
Ravi Abdullah bin İmran'a gelince, Ebu Hatim: 0, Salihtir, demiş; İbn-i Hibban
da Onu sikalar arasında zikretmiştir. Sanedin kalan rayileri sikadır, demiştir.
AÇIKLAMA (1510, 1511, 1512): İlk hadis, Buhari'de rivayet edilmiştir. Sindi, bunun izahında şöyle
der:
"Eğer
efendimizden sonra bir peygamberin olmasına ilahi hüküm olmuş olsaydı..."
cümlesi, muhtemelen İbrahim'in ölüm sebebini açıklamak içindir. Cümlenin dönüm
noktası şu olur: İbrahim'in nebi olması, yaşamasına bağlanmıştır. Bu yorum,
mezkur yorumun efendimiz tarafından bilinmesi esasına bağlıdır. Bunun
benzerleri. bazı zayıf' yollarla Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den
rivayet edildiği gibi, sahabilerden de bunun misli gelmiştir.
Buna göre
hadisin manası şöyle olur: "Eğer efendimizden sonra Peygamberliğin
herhangi bir kimseye verilmesi takdir edilmiş olsaydı İbrahim'in yaşaması
mümkün olurdu." Lakin yaşadığı takdirde İbrahim'in nebi olması takdir
edildiği halde bir peygamberin gelmesi hükmü olmayınca İbrahim'in yaşamaması
gerekir.
Hadisteki
mezkur cümlenin, İbrahim'in faziletini beyan için olması muhtemeldir. Buna göre
şöyle yorum yapılır: Eğer efendimizden sonra bir nebi'nin gelmesi mukadder
olsaydı, buna en layık olanı İbrahim olacaktı. Ve nebi olmak üzere yaşıyacaktı.
Lakin bir nebinin gelmesi mukadder değildir. Dolayısıyla yaşaması gereği
yoktur.
Her iki
ihtimale göre Peygamber (s.a.v.)'in erkek çocuğunun nebi olması lüzumu,
hadisten çıkarılamaz. Dolayısıyla şöyle bir soru yöneltilemez: Peygamberlerin
çocuklarının peygamber olması gerekmez. Eğer gerekseydi tüm insanların
peygamber olması gerekirdi. Çünkü bütün insanlar, Adem (s.a.v.) ve Nuh
(a.s.)'ın çocuklarıdır.
Zevaid türünden
olan ikinci hı:ıdise göre Peygamber (s.a.v.), vefat eden oğlu İbrahim'in cenaze
namazını kılmıştır. İbrahim'in 16 veya 18 aylık iken vefat ettiği rivayetleri
vardır. Ebu Davüd'un Aişe (r.anha)'dan olan bir rivayetinde Peygamber
(s.a.v.)'in, İbrahim'in cenaze namazını kılmadığı bildirilmiştir. EI-Menhel
yazan: Bundan maksad'ın, cemaata kıldırmamış olması muhtemeldir, demiştir. Ebu
Davud'un Ata' (r.a.)'dan olan mürsel bir rivayetinde Peygamber (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in, İbrahim'in cenaze namazını kıldırdığı belirtilmiştir.
Bu hadisteki
«Cennet'te onu emziren vardır.» cümlesi, İbrahim'in şeref ve değerini beyan
etmek içindir. Sindi böyle demiştir. Çünkü Cennet, herhangi bir şeye ihtiyaç
duyma yeri değildir.
İbrahim'in
annesi Mariye (r.anha) kıptilerden olduğu için, hadiste; kıptiler, İbrahim'in
dayıları olarak gösterilmiştir. Tüm kıpti kölelerin azat edilmesi ve köle
edinilmemesi ile ilgili cümle de İbrahim'in Allah katındaki kıymet ve
yüceliğini açıklamak içindir.
Son hadiste
Zevaid türündendir. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in oğlu Kasım,
Hatice (r.anha)'dan doğmadır. Peygamber (s.a.v.)'in en büyük çocuğudur. Onun
ismine izafeten Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'e Ebu'l-Kasım künyesi
verilmiştir. Kaç yaşında iken vefat ettiği hususunda kesin bilgi edinilemedi. Bir
kavle göre iki yıl, başka bir kavle göre ayakta yürüyebilecek yaşa kadar
yaşamıştır. Diğer bir kavle göre, bineğe binebilecek yaşa kadar yaşamıştır.
Onun, Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'e risalet gelmeden önce vefat
ettiğini söyliyenler olduğu gibi, daha sonra vefat ettiğini söyliyenler de
vardır. Bu hadis, efendimize risalet görevi verildikten sonra Kasım'ın vefat
ettiğine delalet eder.
Kasım'ın
Cennette sütünü tamamlaması ile ilgili cümle, bir önceki hadisteki cümleye
benzer ve Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in çocuğunun yüceliğini beyan
içindir.
Hatice
(r.anha)'nın ölen Kasım'ın sesini işitmesi için Peygamber (sallallahu aleyhi ve
sellem)'in teklifine verdiği karşılığın, Hatice (r.anha)'nın yüksek zeka ve
üstün imanını yansıttığının es-Süheyli tarafından belirtildiği Sindi'de
anlatılmıştır. Şöyle ki: Hatice (r.anha) berzahla ilgili bu olayı müşahade
etmekle inanmaktan hoşlanmayıp gaybe iman sevabını almayı tercih etmiştir.