DEVAM: 28- ŞEHİTLER
ÜZERİNDE NAMAZ KILMAK VE ONLARI DEFNETMEK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ،
وسهل بْن أبي
سهل. قالا:
حَدَّثَنَا
سُفْيَان بْن
عيينة، عَن
الأسود بْن
قيس، سمع
نبيحاً
العنزي يقول:
-
سمعت جابر بْن
عَبْد اللّه
يقول: إن
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسلَّمْ
أمر بقتلى أحد
أن يردوا إلى
مصارعهم. وكانوا
نقلوا إلى
المدينة.
Cabir bin
Abdillah (r.a.)'dan; şöyle demiştir: Uhud şehitleri, Medine'ye nakledilmiş
oldukları halde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), onların şehid
edildikleri yerlere geri götürülmelerini emretti.
Diğer tahric:
Tirmizi, Ahmed, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de buna benzer lafızlarla rivayet
etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Hadis; şehidlerin, şehid edildikleri yerlere
defnedilmelerinin gerektiğine ve başka yere nakledilmelerinin caiz olmadığına
delalet eder. Alimler böyle hükmetmişlerdir.
Şehidlerin
şehid edildikleri yerlere defnedilmeleri emri vücub için yorumlanmıştır.
Bu emrin,
şehidlere mahsus olup, Uhud savaşının başlangıcına ait olduğu zahirdir. Daha
sonrayı kapsamaz. Çünkü Uhud savaşında şehid edilen Abdullah (r.a.)'ın
cenazesinin, oğlu Cabir (r.a.) tarafından ve savaştan altı ay sonra Baki'
mezarlığına nakledildiği rivayet olunmuştur. Tıybi: Zahir şudur ki; nakle
zaruret varsa nakledilir, yoksa nakledilemez, demiştir.
DİĞER
CENAZELERİN BİR ŞEHİR'DEN BAŞKA BİR ŞEHRE NAKLEDİLME;LERİ
1- Malikiler'e
göre cenaze, definden önce bir belde'den başka bir belde'ye nakledilebilir.
Ancak bozulması veya kanaması korkusu varsa nakledilemez. Definden sonra ise;
cesedin yırtıcı hayvanlar tarafından çıkarılması, suların cesedi alıp
götürmesi, nakledileceği yerin bereketinden ölünün yararlanması ve yakınlarının
ziyaretine imkan verilmesi gibi bir masıahat için nakil caizdir. Ancak bozulmuş
olması gibi bir sakınca endişesi varsa caiz değildir. Malik'in delili Sa'd bin
Ebi Vakkas (r.a.)'in ve Said b. Zeyd (r.a.)'in el-Akik'te ölmeleri ve oradan
Medine'ye nakledilip burada defnedilmeleridir.
2- Hanefiler'e
göre definden önce nakilde beis yoktur. Bir kavle göre namaz'ın kısaltılması
için gerekli mesafeden daha az bir mesafeye nakledilmesi kaydı vardır. Bu
mesafe doksan kilometre civarındadır. Diğer bir kavle göre daha uzak mesafelere
de götürülebilir. Definden sonra nakil caiz değildir. Ancak ölünün defnedildiği
yerin gasp edilmiş bir yer olması veya o yerin Şuf'a hakkıyla alınmak
istenmesi, yahut defin esnasında para, elbise ve benzeri malların kabirde
unutulması gibi bir mazeret dolayısıyla kabrin açılması caizdir.
3- Şafiiler'e
göre definden önce cenaze'nin başka bir belde'ye nakledilmesi caiz değildir.
Çüıikü nakil, defnin gecikmesine sebep olur, bir kavle göre mekruhtur. Ancak
Mekke, Medine ve Mescid-i Aksa yakınında ölenin buralara nakledilmesi caizdir.
Bazı Şafii alimleri: Büyük zatların yani veli ve alimlerin bulunduğu yerin
yakınına defnedilrnek üzere ölülerin nakli caizdir, demişlerdir. Definden sonra
nakil haramdır.
4- Hanbeliler'e
göre bir salih'in yanına defnedilmek veya mübarek bir mıntıkaya götürülmek gibi
meşru bir gaye için ölünün definden önce ve sonra naklinde beis yoktur. Ancak
cenazenin bozulmaması emniyeti şarttır. Kokma, bozulma gibi sakınca korkusu
varsa, nakil caiz değildir.