SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 1445 >>

DEVAM: 3- ÖLÜYE (ÖLÜM DÖŞEĞİNDE OLANA) TEVHİD KELİMESİNİ TELKİN ETMEK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن يحيى. حَدَّثَنَا عَبْدُ الرحمن بْن مهدي، عَن سليمان بْن بلال، عَن عمارة بْن غزية، عَن يحيى بْن عمارة، عَن أبي سعيد الخدري؛ قَالَ:

 - قال رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ ((لقنوا موتاكم: لا إله إلا الله)).

 

Ebu Said-i Hudri (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

 

«Ölülerinize (ölüm döşeğinde olanlarınıza) La ilahe illallah'ı telkin ediniz.»

 

 

Diğer tahric: Ahmed, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA: Telkin: Hatırlatmaktır. Hadisteki mevta kelimesi ölüm döşeginde olanlar diye yorumlanmıştır. Kelimenin asıl manasının ölüler olduğu ma'lumdur. Bu kelime, meyyit'in çoğuludur.

 

EI-Menhel yazarı hadisin açıklamasında şöyle der: "Yani ölüm döşeğine giren hastalarımza tevhid kelimesini hatırlatın. Bu kelimeleri söylemeleri için emir vermeyin, açıkça istemeyin ve israrda bulunmayın. Çünkü o saat sıkıntı ve keder saatıdır. Bu hususta yapılacak ısrar Allah korusun ölünün durumunun değişmesine sebebiyet verebilir."

 

Yani hastalığın şiddeti ve sıkıntının ızdırabı yanında tevhid kelimesi için ısrar yapılırsa icabında hasta: Benden ne istiyorsunuz, veya: Söylediğinizi söylemem gibi sakat bir laf edebilir ki, bunun iman bakımından tehlikesi büyüktür.

 

Telkin ve hatırlatma şöyle olur: Hastanın başında bulunanlardan bir münasibi açık sesle kendi kendine tevhid kelimesini okur. Hasta onun sesini işitince bu kelimeyi getirir. Böylece maksad hasıl olmuş olur.

 

Yukarıda belirtildiği gibi mevtadan maksad, ölüm döşeğine girenlerdir. İbn-i Hibban ve başkaları bu babta rivayet edilen hadisleri delil göstererek böyle yorum yapmışlardır. İbn-i Ömer (r.a.)'den merfu' olarak rivayet edilen şu mealdeki hadis de bu yorumu te'yid eder:

 

«Ölülerinize tevhid kelimesini telkin ediniz. Çünkü öleceği zaman bunu söyleyen hiç bir müslüman yoktur ki, Allah onu cehennem ateşinden kurtarmasın.»

 

Bütün imamlar ölüm döşeğindekine bu telkinin yapılmasına hükmetmişlerdir. Nevevi, Müslim'in şerhinde: Bu telkine ait emir mendubluk içindir. Alimler bu telkinin meşruluğu üzerinde ittifak etmişlerdir ve hastaya bu kelimeyi çokca ve ard arda söyletmekten kerahet duymuşlardır. Çünkü hastalığın şiddeti dolayısıyla hasta yapılan ısrardan hoşlanmayabilir. Veya uygunsuz bir söz ağzından çıkabilir. Alimler demişler ki: Hasta bu kelimeyi söyledikten sonra başka bir konuşma yapmadıkça ikinci kez tekrarlaması için telkin yapılmamalıdır, demiştir.

 

Tirmizi'de beyan edildiğine göre AbduIlah b. el-Mübarek (r.a.) sekerat'a girdiği zaman bir adam ona tevhid kelimesini telkin etmiş ve telkini defalarca tekrarlamıştır. Bunun üzerine AbduIlah b. Mübarek (r.a.): Ben tevhid kelimesini bir defa söyleyince konuşmadığım müddetçe tevhid kelimesi üzerindeyim, demiştir.

 

Cumhur'a göre bu telkin mendubtur. Hadisin zahiri telkinin vacibliğini gerektirir. Alimlerden küçük bir cemaat vücubuna hükmetmişlerdir. el-Kaari'nin dediğine göre bazı Malikiler bu telkinin vücubu hususunda alimlerin ittifakını nakletmiştir.

 

DEFİN'DEN SONRAKİ TELKİN'İN HÜKMÜ :

 

EI-Fıkh Ala'l-Mezahibi'l-Arbaa'da beyan edildiğine göre Şafii ve Hanbeli mezhebIerine göre bu telkin müstehabtır. Hanefi alimleri: Bu telkinin yapılması için emredilmez ve yapanlar men edilmez, demişlerdir. Malikiler'e göre definden sonraki telkin mekruhtur.