DEVAM: 3- ÖLÜYE (ÖLÜM
DÖŞEĞİNDE OLANA) TEVHİD KELİMESİNİ TELKİN ETMEK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
يحيى.
حَدَّثَنَا عَبْدُ
الرحمن بْن
مهدي، عَن
سليمان بْن
بلال، عَن
عمارة بْن
غزية، عَن
يحيى بْن
عمارة، عَن
أبي سعيد الخدري؛
قَالَ:
-
قال رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
((لقنوا
موتاكم: لا
إله إلا الله)).
Ebu Said-i Hudri
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir:
«Ölülerinize
(ölüm döşeğinde olanlarınıza) La ilahe illallah'ı telkin ediniz.»
Diğer tahric:
Ahmed, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Telkin: Hatırlatmaktır. Hadisteki mevta kelimesi
ölüm döşeginde olanlar diye yorumlanmıştır. Kelimenin asıl manasının ölüler
olduğu ma'lumdur. Bu kelime, meyyit'in çoğuludur.
EI-Menhel
yazarı hadisin açıklamasında şöyle der: "Yani ölüm döşeğine giren
hastalarımza tevhid kelimesini hatırlatın. Bu kelimeleri söylemeleri için emir
vermeyin, açıkça istemeyin ve israrda bulunmayın. Çünkü o saat sıkıntı ve keder
saatıdır. Bu hususta yapılacak ısrar Allah korusun ölünün durumunun değişmesine
sebebiyet verebilir."
Yani hastalığın
şiddeti ve sıkıntının ızdırabı yanında tevhid kelimesi için ısrar yapılırsa
icabında hasta: Benden ne istiyorsunuz, veya: Söylediğinizi söylemem gibi sakat
bir laf edebilir ki, bunun iman bakımından tehlikesi büyüktür.
Telkin ve
hatırlatma şöyle olur: Hastanın başında bulunanlardan bir münasibi açık sesle
kendi kendine tevhid kelimesini okur. Hasta onun sesini işitince bu kelimeyi
getirir. Böylece maksad hasıl olmuş olur.
Yukarıda
belirtildiği gibi mevtadan maksad, ölüm döşeğine girenlerdir. İbn-i Hibban ve
başkaları bu babta rivayet edilen hadisleri delil göstererek böyle yorum
yapmışlardır. İbn-i Ömer (r.a.)'den merfu' olarak rivayet edilen şu mealdeki
hadis de bu yorumu te'yid eder:
«Ölülerinize
tevhid kelimesini telkin ediniz. Çünkü öleceği zaman bunu söyleyen hiç bir
müslüman yoktur ki, Allah onu cehennem ateşinden kurtarmasın.»
Bütün imamlar
ölüm döşeğindekine bu telkinin yapılmasına hükmetmişlerdir. Nevevi, Müslim'in
şerhinde: Bu telkine ait emir mendubluk içindir. Alimler bu telkinin meşruluğu
üzerinde ittifak etmişlerdir ve hastaya bu kelimeyi çokca ve ard arda
söyletmekten kerahet duymuşlardır. Çünkü hastalığın şiddeti dolayısıyla hasta
yapılan ısrardan hoşlanmayabilir. Veya uygunsuz bir söz ağzından çıkabilir.
Alimler demişler ki: Hasta bu kelimeyi söyledikten sonra başka bir konuşma
yapmadıkça ikinci kez tekrarlaması için telkin yapılmamalıdır, demiştir.
Tirmizi'de
beyan edildiğine göre AbduIlah b. el-Mübarek (r.a.) sekerat'a girdiği zaman bir
adam ona tevhid kelimesini telkin etmiş ve telkini defalarca tekrarlamıştır.
Bunun üzerine AbduIlah b. Mübarek (r.a.): Ben tevhid kelimesini bir defa
söyleyince konuşmadığım müddetçe tevhid kelimesi üzerindeyim, demiştir.
Cumhur'a göre
bu telkin mendubtur. Hadisin zahiri telkinin vacibliğini gerektirir. Alimlerden
küçük bir cemaat vücubuna hükmetmişlerdir. el-Kaari'nin dediğine göre bazı
Malikiler bu telkinin vücubu hususunda alimlerin ittifakını nakletmiştir.
DEFİN'DEN
SONRAKİ TELKİN'İN HÜKMÜ :
EI-Fıkh
Ala'l-Mezahibi'l-Arbaa'da beyan edildiğine göre Şafii ve Hanbeli mezhebIerine
göre bu telkin müstehabtır. Hanefi alimleri: Bu telkinin yapılması için
emredilmez ve yapanlar men edilmez, demişlerdir. Malikiler'e göre definden
sonraki telkin mekruhtur.