SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 1449 >>

DEVAM: 4- HASTA ÖLÜM DÖŞEĞİNE DÜŞTÜĞÜ ZAMAN ONUN YANINDA NE KONUŞULACAĞI HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن يحيى. حَدَّثَنَا يزيد بْن هارون. ح وحَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن إسماعيل. حَدَّثَنَا المحاربي. جميعا عَن مُحَمَّد بْن إِسْحَاق، عَن الحارث بْن فضيل، عَن الزهري، عَن عَبْدُ الرحمن ابن كعب بْن مالك، عَن أبيه؛  - قال: لما حضرت كعبا الوفاة، أتته أم بشر بنت البراء بْن معرور. فقالت: يا أبا عَبْدُ الرحمن! إن لقيت فلانا فاقرأ عليه مني السلام. قَالَ: غفر اللَّه لك يا أم بشر! نحن أشغل من ذلك. قالت: يا أبا عَبْدُ الرحمن! أما سمعت رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ يقول ((إن أرواح المؤمنين في طير خضر، تعلق بشجر الجنة)) قَالَ: بلى. قالت: فهو ذاك.

 

Abdurrahman bin Ka'b bin Malik (r.a.)'dan; Oda babası (Ka'b bin Malik) (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre: Ka'b (r.a.) vefat edeceği zaman yanına gelen el-Bera bin Ma'rur'un kızı Ümmü Bişr (r.a.) :

 

Ey Eba Abdurrahman! (Öldükten sonra) faian adama rastlarsan benden ona selam söyle,  demiş. Ka'b (r.a.) de: Allah seni bağışlasın ey Ümmü Bişr! Biz (şu anda)  başka şeylerle çok meşgulüz, demiş. Ümmü Bişr (r.a.) :

 

Ey Eba Abdurrahman! Sen Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyururken işitmedin mi?: «Şüphesiz mu'minlerin ruhları, yeşil kuşların içindedir. Cennetin ağaçlarından rızıklanırlar.» Ka'b (r.a.) :

 

Evet, (işittim) diye cevap verdi. Ümmü Bişr (r.a.)'da:  İşte bu odur, dedi.

 

 

Diğer tahric: Bu hadisin Nebi (s.a.v.)'e ait metninin bir benzerini Tirmizi ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA: Sindi: Benim gördüğüm müellifin sünen nüshalarının tümünde hadisin ilk rawisi Ka'b (r.a.)'dır. Hadis Ka'b (r.a.)'ın ölüm döşeğinde iken olan bir durumdan bahsettiğine göre ilk raviniİI' Ka'b (r.a.) değil, onun oğlu Abdurrahman (r.a.) olması zahirdir. Ve olay Abdurrahman (r.a.) tarafından anlatılmış gibidir. Çünkü olaya şahit olan odur. Rivayet eden de odur. Halbuki ilk ravi Ka'b (r.a.) olunca olayı anlatan Ka'b (r.a.) olmuş olur. Oğlu Abdurrahman (r.a.) da kendisinden rivayet etmiş olur. Bu da mümkündür.

 

Şöyle ki; Muhtemelen: Abdurrahman (r.a.), Ümmü Bişr (r.anha) ile Ka'b (r.a.) arasında cereyan eden konuşmada hazır bulunmamış, bilahere gelince babası yapılan konuşmayı kendisine nakletmiştir, demiştir.

 

Tirmizi'nin rivayetinde Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in alt hadis metninin baş kısmı: «Şehidlerin ruhları yeşil kuşlardadır ... " şeklindedir.

 

Ümmü Bişr (r.anha), Nebi (s.a.v.)'in o hadIsini rivayet etmekle mu'minlerin ölümden sonra Allah katında. yaşamaya devam ettiklerini ve dolayısıyla onlara selam göndermenin mümkün olduğunu anlatmak istemiştir.

 

Müellifin rivayetinin zahirine göre bütün mu'minlerin ruhları, aniİan durumdadır. Ka'b (r.a.) şehit olmadığı halde Ümmü Bişr (r.anha)'nın bu hadisi onu da kapsayan manada zikretmesi, ilahi mağfirete mazhar olan tüm mu'mlnlerin ruhlarının böyle olduğuna delalet eder. TirmizI'nin rivayetine bakılırsa Müellifin rivayetindeki mu'minler kelimesi, şehitler manasına yorumlanır.

 

Müslim'in ibn-i Mes'ud (r.a.)'den olan rivayetinde: "Şehitlerin ruhları, yeşil kuşların içleriııdedir. Onlar için arşa asılı kandiller vardır. Onlar cennetten diledikeri yerlerde serbestçe dolaşırlar. Sonra o kandillere dönerler." mealinde bir hadis vardır.

 

Tuhfe yazarı el-Mirkat'ta şöyle demiştir: 'Ruhların tenasuhuna ve ruhların ceset değiştirdiğine inanan bazı kimseler, bu hadisi delil göstermeye çalışmışlardır. Bu sapık akidede olanlara göre ruhlar güzel cesetlere girerek nimetlenir. Ve müreffeh yaşar. Çirkin cesetlere sokulmakla ta'zib edilirler.

 

Mükafaat ve ceza bundan ibarettir. Yani hakiki cennet ve cehennem yoktur. Ruhlar iyi cesetlere yerleştirilmekle Cennete kavuşturulmuş olur. Çirkin cesetlere yerleştirilmekle Cehenneme sevkedilmiş olur. Bu akide batıldır. Çünkü şer'i Şerif'in getirmiş olduğu ölümden sonra dirilmek, hesaba çekilmek, Cennet ve Cehennemin varlığı gibi dInin esaslarına ters düşer. Şerhu'l-Akaid'in bazı haşiyelerinde deniliyar ki: Tenasuh akidesinde olanlara göre tenasuh, ruhların ahirette değil, yaşadığımız alem içinde bazı bedenlerden çıkıp başka bedenlere geçmesidir. ÇünkÜ onlar ahireti, Cenneti ve Cehennemi inkar ederler. Bunun için de kafir olmuşlardır.'

 

Tuhfe yazarı; Tenasuhun batıl olduğuna apaçlj{ delalet eden bir çok ayet ve hadis vardır. Onlardan birisi, Allah Teala'nın şu buyruğudur:

 

«Onlardan birine ölüm gelince "Rabbim! Beni geri çevir, umarım ki geride bıraktığım (dünya) da iyi iş işlerim." der. Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Tekrar diriltecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır.» (Mu'minun: 99 - 100)