DEVAM: 4- HASTA ÖLÜM
DÖŞEĞİNE DÜŞTÜĞÜ ZAMAN ONUN YANINDA NE KONUŞULACAĞI HAKKINDA GELEN HADİSLER
BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
يحيى.
حَدَّثَنَا يزيد
بْن هارون. ح
وحَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن إسماعيل.
حَدَّثَنَا
المحاربي.
جميعا عَن
مُحَمَّد بْن
إِسْحَاق،
عَن الحارث
بْن فضيل، عَن
الزهري، عَن
عَبْدُ
الرحمن ابن
كعب بْن مالك،
عَن أبيه؛ - قال: لما
حضرت كعبا
الوفاة، أتته
أم بشر بنت
البراء بْن
معرور. فقالت:
يا أبا عَبْدُ
الرحمن! إن
لقيت فلانا
فاقرأ عليه
مني السلام.
قَالَ: غفر
اللَّه لك يا
أم بشر! نحن أشغل
من ذلك. قالت:
يا أبا عَبْدُ
الرحمن! أما
سمعت رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسلَّمْ
يقول ((إن
أرواح
المؤمنين في
طير خضر، تعلق
بشجر الجنة))
قَالَ: بلى.
قالت: فهو ذاك.
Abdurrahman bin Ka'b bin Malik (r.a.)'dan; Oda babası (Ka'b bin Malik)
(r.a.)'dan rivayet ettiğine göre: Ka'b (r.a.) vefat
edeceği zaman yanına gelen el-Bera bin Ma'rur'un kızı
Ümmü Bişr (r.a.) :
Ey Eba Abdurrahman! (Öldükten sonra)
faian adama rastlarsan benden ona selam söyle, demiş. Ka'b (r.a.)
de: Allah seni bağışlasın ey Ümmü Bişr!
Biz (şu anda) başka şeylerle çok
meşgulüz, demiş. Ümmü Bişr
(r.a.) :
Ey Eba Abdurrahman! Sen Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyururken işitmedin mi?:
«Şüphesiz mu'minlerin ruhları, yeşil kuşların
içindedir. Cennetin ağaçlarından rızıklanırlar.» Ka'b (r.a.) :
Evet, (işittim)
diye cevap verdi. Ümmü Bişr
(r.a.)'da: İşte bu odur, dedi.
Diğer tahric: Bu hadisin Nebi (s.a.v.)'e ait metninin bir
benzerini Tirmizi ve Ahmed
de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Sindi: Benim gördüğüm müellifin sünen nüshalarının
tümünde hadisin ilk rawisi Ka'b
(r.a.)'dır. Hadis Ka'b
(r.a.)'ın ölüm döşeğinde iken olan bir durumdan
bahsettiğine göre ilk raviniİI' Ka'b
(r.a.) değil, onun oğlu Abdurrahman (r.a.) olması
zahirdir. Ve olay Abdurrahman (r.a.) tarafından
anlatılmış gibidir. Çünkü olaya şahit olan odur. Rivayet eden de odur. Halbuki ilk ravi Ka'b (r.a.) olunca olayı anlatan Ka'b
(r.a.) olmuş olur. Oğlu Abdurrahman (r.a.) da
kendisinden rivayet etmiş olur. Bu da mümkündür.
Şöyle ki;
Muhtemelen: Abdurrahman (r.a.), Ümmü
Bişr (r.anha) ile Ka'b (r.a.) arasında cereyan eden konuşmada hazır
bulunmamış, bilahere gelince babası yapılan konuşmayı
kendisine nakletmiştir, demiştir.
Tirmizi'nin rivayetinde Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in alt hadis metninin baş kısmı: «Şehidlerin ruhları yeşil kuşlardadır ...
" şeklindedir.
Ümmü Bişr (r.anha), Nebi (s.a.v.)'in o hadIsini
rivayet etmekle mu'minlerin ölümden sonra Allah
katında. yaşamaya devam ettiklerini ve dolayısıyla
onlara selam göndermenin mümkün olduğunu anlatmak istemiştir.
Müellifin
rivayetinin zahirine göre bütün mu'minlerin ruhları, aniİan durumdadır. Ka'b (r.a.)
şehit olmadığı halde Ümmü Bişr
(r.anha)'nın bu hadisi onu da kapsayan manada
zikretmesi, ilahi mağfirete mazhar olan tüm mu'mlnlerin
ruhlarının böyle olduğuna delalet eder. TirmizI'nin
rivayetine bakılırsa Müellifin rivayetindeki mu'minler
kelimesi, şehitler manasına yorumlanır.
Müslim'in ibn-i Mes'ud (r.a.)'den olan
rivayetinde: "Şehitlerin ruhları, yeşil kuşların içleriııdedir.
Onlar için arşa asılı kandiller vardır. Onlar cennetten diledikeri
yerlerde serbestçe dolaşırlar. Sonra o kandillere dönerler." mealinde bir
hadis vardır.
Tuhfe yazarı el-Mirkat'ta
şöyle demiştir: 'Ruhların tenasuhuna ve ruhların
ceset değiştirdiğine inanan bazı kimseler, bu hadisi delil göstermeye
çalışmışlardır. Bu sapık akidede olanlara göre ruhlar güzel cesetlere girerek nimetlenir. Ve müreffeh yaşar. Çirkin cesetlere sokulmakla ta'zib edilirler.
Mükafaat ve ceza bundan ibarettir. Yani hakiki cennet ve
cehennem yoktur. Ruhlar iyi cesetlere yerleştirilmekle Cennete kavuşturulmuş
olur. Çirkin cesetlere yerleştirilmekle Cehenneme sevkedilmiş
olur. Bu akide batıldır. Çünkü şer'i Şerif'in getirmiş olduğu ölümden sonra
dirilmek, hesaba çekilmek, Cennet ve Cehennemin varlığı gibi dInin esaslarına ters düşer. Şerhu'l-Akaid'in bazı haşiyelerinde deniliyar
ki: Tenasuh akidesinde olanlara göre tenasuh, ruhların ahirette değil,
yaşadığımız alem içinde bazı bedenlerden çıkıp başka
bedenlere geçmesidir. ÇünkÜ onlar ahireti,
Cenneti ve Cehennemi inkar ederler. Bunun için de kafir olmuşlardır.'
Tuhfe yazarı; Tenasuhun batıl
olduğuna apaçlj{ delalet eden bir
çok ayet ve hadis vardır. Onlardan birisi, Allah Teala'nın
şu buyruğudur:
«Onlardan birine ölüm gelince "Rabbim! Beni
geri çevir, umarım ki geride bıraktığım (dünya) da iyi iş işlerim." der.
Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Tekrar diriltecekleri güne
kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır.» (Mu'minun: 99 - 100)