SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 1448 >>

DEVAM: 4- HASTA ÖLÜM DÖŞEĞİNE DÜŞTÜĞÜ ZAMAN ONUN YANINDA NE KONUŞULACAĞI HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

 

حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْنُ أَبِي شَيْبَة. حَدَّثَنَا علي بْن الحسن بْن شقيق، عَن ابن المبارك، عَن سليمان التيمي، عَن أبي عثمان ((وليس بالنهدي))، عَن أبيه، عَن معقل بْن يسار؛ قَالَ:  - قال رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ ((اقرءوها عند موتاكم)) يعني ياسين.

 

Ma'kil bin Yesar (r.a.)'den rivayet edildiğine güre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu demiştir:

 

«O sureyi (yani 'Yasin' suresini) mevtanızın yanında okuyunuz.»

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, Beyhaki, İbn-i Hibban ve Hakim de bunu rivayet etmişlerdir .. Ahmed ve Nesai de bunu daha uzun bir metin halinde rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA: Mevta: Meyyit'in çoğuludur. Burada ölüm döşeğine düşen ağır hastalar kastedilmiştir. Çünkü Deyiemi ve başkalarının Ebu'd-Derda'dan merfu' olarak rivayet ettikleri bir hadiste mealen:

«Ölüm döşeğinde olan hiç bir hasta yoktur ki üzerinde Yasin okunsun da Allah onun sekeratını hafifletmesin» buyuruluyor.

 

El-Menhel yazarı, sekerate giren hasta'nın yanında Yasin suresinin okunmasındaki hikmet ile ilgili olarak şöyle der: Hasta, o esnada kuvvetten düşer, gönlü Allah'a yönelir. Yasin suresi onun yanında okununca kalbi kuvvetlenir. Din'e inancı şiddetlenir. Ve o surede anlatılan kıyamet hallerini duymaktan hoşlanır. Tıybi bu konuda şöyle der: 'Yasin suresinde iman esasları, din temelleri, imana davet, geçmiş ümmetlerin halleri, kaderin isbatı, kulların fiillerinin Allah'a dayandığı, Allah'ın varlığı ve birliğinin isbatı, kıyametin alametleri, öldükten sonra dirilme, ahiretteki hesap, ceza gibi gerçekler beyan edilmektedir. Bu nedenle hastanın başında okunması meşru kılınmıştır.'

 

Müteahhirinin bazı alimleri, hadişin zahirini tutarak: Yasin suresi cenaze üzerinde definden önce okumır, demişlerdir. Bazıları da: Definden önce de sonra da okunur diyerek İbn-i Adiyy'in Ebu Bekir (r.a.)'den rivayet ettiği şu mealdeki hadisi delil göstermişlerdir: «Kim babasınm ve annesinin veya bunlardan birisinin kabrini Cuma günü ziyaret ederek orada Yasin suresini okursa, Allah kabir sahibini mağfiret eder.»

 

HADİSİN FIKIH YÖNÜ :

 

Hadis, Yasin suresinin okunmasının faziletine, ölüm döşeğine düşen hastanın başında okunmasının, matlub olduguna; ikinci yoruma göre definden. önce ve sonra ölünün yanında okunmasının matlub olduğuna ve gerek hasta gerek ölünün okunan Yasin suresinden yararlandıklarına delalet eder.

 

Ölünün dua ve sadakadan da faydalandığı hususunda Alimlerin ittifakı vardır. Cumhura göre kişinin yaptığı nafile ibadetin sevabını bir ölüye veya diriye vermesi caizdir. Yapılan ibadet; namaz, oruç, hac, sadaka, Kur'an okumak ve başka ibadetler. olabilir. İbadeti yapan kişinin sevabından hiç bir şey noksan olmaksizin ölü bundan yararlanır. İmam Ebu Hanife ve Ahmed de bununla hükmeden alimlerdendirler.

 

Cumhur'un delillerinden birisi, Taberani ve Beyhaki'nin İbn-i Ömer (r.a.)'den ınerfu' olarak rivayet ettikleri şu mealdeki hadistir: "Sizden birisi, nafile bir sadaka vereceği zaman, sevabını baba ve annesine bağışlasın. Çünkü bu takdirde onlara sevap verilir. Kendisinin sevabından bir şey eksilmez."

 

Diger bir delil; Ahmed, Müsliın, Nesai ve İbn-i Mace'nin Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet ettikleri şu mealdeki hadistir: "Bir adam Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'e: Babam öldü. Vasiyet de etmedi Onun yerine benim sadaka vermem ona yarar sağlar mı? diye sordu. Efendimiz (s.a.v.): "Evet'' buyurdu."

 

Allah:  --- İkisine de acıyarak tevazu kanatlarını indir. Ve şöyle de: "Ey Rabbim! Onların beni küçükten terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et." ---  (İsra 24) ayetinde baba ve anneye dua etmeyi emretmiş ve: (Şura: 5) ayetinde Melekler'in mu'minler için istiğfar ettiklerini haber vermiştir.

 

Keza; --- Arşı taşıyanlar ve onun etrafındakiler, Rablerinin hamdiyle tesbih ederler ve O'na inanırlar. İman etmişler için de şöyle bağışlanma dilerler: "Ey Rabbimiz! Rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O, tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla, onları cehennem azabından koru." ---(Mu'min: 7) ayeti Hamele-i Arş Meleklerinin mu'minlere istiğfar ettiklerini bildirir.

 

Bir kısmı yukarıya alınan deliller, başkasının amelinden yarar sağlanabildiğini kesinlikle bildirirler. «Ve şüphesiz insan ancak çalıştığına erişir.» (Necm: 39) ayeti, yukarıdaki delillere aykırı değildir. Çünkü mu'min, hayırlı bir amel işleyip sevabını bir mu'min kardeşine bağışladığı zaman, sevap bağışlanana ulaşır. Artık kendisi işlemiş gibi olur. Diğer taraftan bu ayet, bir kısmı yukarıda zikredilen deliller muvacehesinde hususileşmiştir. İkrime'den rivayet edildiğine göre bu ayet Musa (a.s.) ve İbrahim (a.s.)'ın kavimlerine mahsustur. Ümmet-i Muhammed'e ise birbirinin amelinden yararlanır. Çünkü mezkur deliller bunu gerektirir. Ayrıca Buhari ve Müslim'in İbn-i Abbas (r.a.)'dan rivayet ettikleri bir hadiste: mealen şöyle buyuruluyor;

 

"Bir adam Peygamber (s.a.v.)'e: Kız kardeşim Hacc yapmayı adadı. Ve adağını yerine getiremeden öldü, dedi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellen): «Eğer kardeşinin boynunda bir borç olsaydı sen onun yerine borcunu ödiyecek miydin?» diye sordu..

 

Adam: Evet, diye cevap verdi. Efendimiz: «O halde kardeşinin Allah Teala'ya ait borcunu öde. 0, ödenmeye daha layıktır.» buyurdu:'

 

Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai ve İbn-i Mace'nin rivayet ettikleri şu mealdeki hadis de ayrı bir delildir; «İnsan öldüğü zaman ameli kesilir. Ancak üç şeyden kesiImez: Sadaka-i Cariye, yararlı ilim ve ona dua eden salih bir evlat.»

 

Bazıları: Mezkur delillere ters düştüğü sanılan mezkur ayetteki insan kelimesi ile kafir kişi kastedilmiştir, demişlerdir. Buna göre ayetin yorumu şudur: Kafir kişi için amelinden başka hiçbir hayır yoktur. 0, işlediği hayra karşılık dünyada bol rızık ve sağlık gibi nimetlere kavuşturulur. Ahirette onun için hiç bir hayır yoktur.

 

OKUNAN KUR'AN'DAN ÖLÜ YARARLANIR MI?

 

EI-Menhel yazarı, yukarıdaki bilgileri verdikten sonra bu hususta şöyle der:

"Okunan Kur'an'ın sevabının ölüye ulaşması hakkında alimler arasında ihtilaf olmuştur. Şöyle ki:

 

1- Eğer ücretsiz olarak okunursa İmam Ebu Hanife, arkadaşları ve Ahmed'e göre ölü yararlanır. Zeylai, el-Kenz'in şerhinde 'başkasının yerine hac yapmak' babında:

Ehl-i Sünnet mezhebine göre namaz, oruç, hac, sadaka, Kur'an okumak, zikirler gibi her türlü nafile hayırların sevabının başkasına bağışlanması caizdir. Bu sevap ölüye ulaşır ve ölü ondan yararlanır, demiştir.

 

Mu'tezile'ye göre kişi, amelinin sevabını başkasına bağışlayamaz. Bağışlasa bile ilgiliye ulaşmaz. Ve menfaat sağlamaz. Delilleri de: ''Doğrusu insan'a çalıştığından başkası yoktur.'' (Necm 39) ayetidir. Bu ayetin delil olmadığı yukarda belirtildi.

 

Malik ve Şafii'den meşhur rivayete göre Kur'an okumanın sevabı ölüye ulaşmaz. Fakat 'Malik ve Şafii'nin bazı arkadaşlarının seçtikleri kavle göre kıraatın sevabı. ölüye ulaşır. Ancak okuyucunun kıraatını bir dua ile ölüye bağışlaması gerekir. Nevevi de el-E:zkar'da: Alimler dua'nın ölülere yararlı olduğuna ve sevabının onlara ulaştığına icma' etmişlerdir. Bunların delilleri, bu hükmü ifade eden meşhur ayetler ve meşhur hadislerdir. Bunlardan birisi: «Ve onlardan sonra gelenler: Ey Rabbimiz! Bize ve bizden önce iman eden kardeşlerimize mağfiret eyle, derler." (Haşr 10) ayatidir. Nebi (s.a.v.)'in; «Allah'ım! Bakiu'I-Garkad (mezarlığı) halkına mağfiret ete» hadisi ile; «Allah'ım! Bizim dirimize ve ölümüze ınağfiret eyle.» hadisi de bu konudaki delillerdendirler. Alimler, Kur'an okuma sevabının başkasına ulaşması hususunda ihtilaf etmişlerdir. Şafii'nin meşhur kavli ile bir cemaatın kavline göre ulaşmaz. Ahmed b. HanbeI, alimlerden bir cemaat ve Şafii'nin arkadaşlarından bir cemaat: Ulaşır. demişlerdir. En iyisi okuyucu kıraatını bitirince: Allah'ım! Okuduğum Kur'an'ın sevabını falan kişiye ulaştır, şeklinde dua etmesidir.

 

2- Ücret karşılığında okumaya gelince Hanefi ve Hanbeli alimlerine göre bunda sevab yoktur. Ücret alan da veren de günah işlemiş olur.

 

Şafii ve Maliki alimlerine göre Kur'an okumak karşılığında ücret almak caizdir. Bunların delili, Buhari'nin İbn-i Abbas (r.a.)'den rivayet ettigi Nebi (s.a.v.)'in şu hadisidir: «Karşılığında ücret aldığınız şeylerin ücret almaya en liyakatlı olanı, Allah'ın kitabıdır.»