DEVAM: 65- NEBİ
(SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM)'İN VEFATI VE DEFNİNİN ANLATILDIĞI BAB
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
بشار. أخبرنا
عَبْدُ
الرحمن بْن
مهدي.
حَدَّثَنَا
سُفْيَان، عَن
عَبْد اللّه
ابن دينار، عَن
ابن عمر؛
قَالَ: - كنا
نتقي الكلام
والانبساط
إلى نسائنا
على عهد
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ،
مخافة أن ينزل
فينا القرآن
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسلَّمْ
تكلمنا.
فِي
الزَوائِد:
إسناده
صَحِيْح على
شرط مسلم. إلا
أنه منقطع بين
الحسن وأبي
بْن كعب، يدخل
بينهما يحيى
ابن ضمرة.
Abdullah bin Ömer
(r.a.)'dan; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta
iken hakkımızda Kur'an (ayeti)'nin indirileceği korkusuyla biz, hanımlarımıza
açılmaktan ve konuşmaktan sakınırdık. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
vefat edince (onlarla serbestçe) konuştuk.
Not: Zevaid'de
şöyle denmiştir: Bunun isnadı Müslim'in şartı üzerine sahihtir. Ancak el-Hasan
ile Ubey bin Ka'b (r.a.)'ın arasında inkıta (kopukluk) vardır. Bunlar arasına
Yahya bin Damre girer.
AÇIKLAMA 1633’te.