DEVAM: 1- ORUCUN
FAZİLETİ HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرحمن بْن
إبراهيم الدمشقي.
حَدَّثَنَا
ابن أبي فديك.
حَدَّثَني هشام
بْن سعد، عَن
أبي حازم، عَن
سهل بْن سعد؛ - أن
النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
قال: ((إن في
الجنة بابا
يقال له
الريان. يدعى
يوم القيامة.
يقال: أين
الصائمون؟
فمن كان من
الصائمين
دخله، ومن
دخله لم يظمأ
أبدا)).
Sehl bin Sa'd
(es-Saidi) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir :
«Şüphesiz
Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Kıyamet günü: Oruçlular nerededir?
diye çağrı yapılır. Kim oruçlulardan idiyse o kapıdan girer ve o kapıdan giren
bir kimse ilelebed susuzluk duymaz.»
AÇIKLAMA: Tirmizi de bunu rivayet etmiştir, Buhari ve
Müslim'de; ..... kısmı hariç bunu rivayet etmişlerdir, Nesai ve İbn-i
Huzeyme'nin rivayetinde hadisin son kısmı şöyledir. ''Kim bu kapıdan girerse
içer ve kim içerse ilalebed sıısuzluk duymaz.''
Reyyan
kelimesinin lugat manası, suya, kanan, demektir. Oruçlulara tahsis edilen
Cennetin bir kapısına özel isim verilmiştir, Bu isim oruçluların haline
münasibtir. Kurtubi. Suya kanan manasını ifade eden Reyyan kelimesinin Cennetin
kapısına isim olarak verilmesiyle yetinilmiş, tokluğu ifade eden bir isim
verilmemiştir, Çünkü suya kanmak tokluğu gerektirir ve dolayısıyla ona da
delalet eder, demiştir, El-Hafız da. Veya oruçluya susuzluk açlıktan daha zor
olduğu için suya kanma manasını ifade eden bir kelime tercih edilmiş, demiştir.
Buhari ve
Müslim'in bir rivayetinde Cennet'in sekiz kapısının bulunduğu, bunlardan
birisinin isminin Reyyan olduğu ve bu kapıdan yalnız oruçluların gireceği
bildirilmiştir
Sindi Hadisteki
oruçlulardan maksad, çok oruç tutanlardır. Nasıl ki; adaleti alışkanlık haline
getirene adil, zulmetmeyi alışkanlık haline getirene zalim denilir Bir defa
adalet edene adil veya zulmedene zalim denilmez. Çok oruç tutan kimse, farz
oruçla beraber, nafile oruç da tutana denilir Yalnız Ramazan orucunu tutmakla
yetinene zahiren çok oruç tutucudur denilmez.
Hadisin: "
... İlelebed susuzluk duymaz.'' cümlesinin zahirine göre, susuzluk duymamak
vasfı Reyyan kapısından girenlere mahsustur. Allah Teala'nın: لَا
تَظْمَأُ
فِيهَا (Ta Ha 119) ayeti ise
Cennet'te hiç kimsenin susuzluk duymayacağına delalet eder Bu durumda hadisin
zahiri ayeta ters düşer. Ancak ayet şöyle yorumlanabilir: Ayetten maksad,
Cennet'te susuzluğun olmaması değildir. Maksad, içeceğin aralıksız ikram
edilmesidir. Artık insan. Cennette susuz kalmaz. Fakat ikram edilen içeceği
kullanmasa bile susuzluk duymıyacağı manası kastedilmemiştir. Hadiste
kastedilen mana ise, Reyyan kapısından Cennet'e girenlerde susuzluk duyma
durumunun kökünden kaldırılmış olmasıdır. Yani Cennetteki içecekleri içmeseler
dahi susuzluk duymayacaklardır.
Şöyle yorum
yapmak da mümkündür: Hadisten maksad, Reyyan kapısından Cennet'e girenler,
giriş anından itibaren susuzluk duymıyacaklardır. Diğer kapılardan girenler
ise, Cennet'teki makamlarıne ulaştıkları zaman 5usuzluk duymayacaklardır.
Aradaki fark budur, demiştir.