DEVAM: 6- HİLALİ
GÖRMEYE ŞAHİTLİK ETMEK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
هشيم، عَن أبي
بشر، عَن أبي
عمير بْن
أَنَس بْن
مَالِك؛
قَالَ: حدثني
عمومتي من
الأنصار من
أصحاب رَسُول
اللَّهِ صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
قالوا: - أغمى علينا
هلال شوال.
فأصبحنا
صياما. فجاء
ركب من آخر
النهار،
فشهدوا عند
النَّبِي
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
أنهم رأوا
الهلال بالأمس.
فأمرهم
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ أن
يفطروا، وأن
يخرجوا إلى
عيدهم من
الغد.
Ebu Umeyr
(Abdullah) bin Enes bin Malik (r.a.)'dan; şöyle demişiir : Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ensardan olan sahabilerinden amcalarım, bana
hadis anlatarak dediler ki: Şevval (ayın)
in hilal’i, hava’nın bulutlu olması nedeniyle görülmedi. Bu sebeple (Ramazanın
otuzuncu günü) oruçlu olarak sabahladık. O gün akşam’a doğru bir cemaat
gelerek: Dün (akşam) hilal’i gördüklerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
yanında şahitlik ettiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) sahabilere oruçlarını bozmalarını ve yarın bayram namazına .çıkmalarını
emretti.
Diğer tahric:
Ahmed, Ebu Davud, Nesai, İbn-i Hibban, Beyhaki ve Tahavi de bunu rivayet
etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Umumet: 'Amm"ın çoğuludur. Amcaları demektir.
Sahabilerin tümü sika oldukları için isimleri verilsin verilmesin farketmez.
el-Menhel
yazarı şöyle der: "Yani Ramazan'ın otuzuncu gecesi Medine havası bulutlu
olduğu için Medine'de Şevval hilali görülmemiş ve halk otuzuncu gün oruç
tutmuş. O gün akşama doğru Medine dışından bir cemaat gelerek dün akşam hilali
gördüklerine Peygamber (S.A.V.)'in yanında şehadet etmişler; Peygamber
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de oruçluların hemen oruçlarını bozmalarını ve
yarın bayram namazını kılmak üzere musallaya çıkmalarını emretmiştir. Bu hadis,
bayramın ilk günü öğleden önce bayram namazını kılamıyanların ertesi gün
öğleden önce kılmalarının meşruluğuna delalet eder. Ebu Hanife, Ebu Yusuf,
Muhammed, Evzai, Sevri, Ahmed ve İshak'a göre hüküm budur. Bunlara göre Bayram
olduğu bilinmediği için veya başka mazeret için bayram namazını vaktinde
kılamıyanlar, ikinci gün öğleden evvel kılabilirler. Bazı alimler: Bayram
olduğu bilinmemesi halinde hüküm böyledir. Başka mazeretler halinde ikinci gün
kılınamaz, demişlerdir.
Şafiiler'e göre
birinci gün bayram namazını kılamıyanlar, ikinci veya başka günlerde kaza
edebilirler. Çünkü Şafiiler'e göre muayyen vakitlere bağlı sünnetler, vaktinde
kılınmayınca kaza edilebilirler.
Malik ve Ebu
Sevr'e göre bayramın ilk günÜ henüz öğle olmadan önce bayram olduğu anlaşılınca
bayram namazı kılınır. Daha sonra anlaşılırsa ne ilk gün öğleden sonra ne de
ikinci veya başka gün kılınamaz. Bu
hadis, Malik ve Ebu Sevr aleyhinde delildir.
el-Hattabi: Bu
hadis sahihtir. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in sünneti ve yolu
hadiste bildirilmiştir. Ona rücu' etmek gereklidir, demiştir.
Nevevi,
el-Hulasa'da: Bu hadis sahihtir. Ebu Ümeyr'in amcaları sahabidirIer.
İsimlerinin belirlenmemiş olması zarar vermez. Çünkü hepsi adildirler. Ebu
Ümeyr'in adı Abdullah'tır, demiştir.
Bu hadis,
Ramazan bayramı hakkındadır. Kurban bayramı namazı, bu hükme tabidir. Bu hadis,
bayram namazının vacib olduğunu söyliyen alimlerin delillerindendir.
RAMAZAN HİLALİNİN
GÖRÜLDÜĞÜNE DAİR ŞAHİTLİK HUSUSUNDA ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ
Bu babtaki ilk
hadis, Ramazan hilalinin subutu için bir müslümanın şahitliğinin kafi olduğuna
delalet eder. Fıkıhçılar bu hususta ihtilaf etmişlerdir. EI-Menhel yazarı, bu
ihtilafı şöyle anlatıyor:
1- Ebu Hanife
ve arkadaşlarına göre gökte bulut veya şiddetli toz gibi bir engel bulunduğu
takdirde adil bir kişinin Ramazan hilalini gördüğüne dair şahitliği makbuldür.
Q kişi köle veya kadın da olabilir. Çünkü bu şahitlik dini bir mes'eleye aittir.
Ramazan'dan başka aylara ait hilalin sübutu için hür iki erkeğin veya hür bir
erkek ile hür iki kadının şehadeti ve bunların adil olması şarttır.
Gökte hilali
görmeye bir engel bulunmazsa Ramazan veya başka aylarda doğru söylediklerine
kanaat getirilen bir cemaatın şahitlik etmesi gerekir. Hava açık iken iki
kişinin şahitliği ile yetinildiğine dair İmam-ı Azam'dan bir rivayet vardır.
Bahr-i Rtiik'te: İmamın bu fetvasını meşayihtan tercih edeni görmedim. Bizim
zamanımızda bu fetva ile amel etmek uygundur. Çünkü halk hilali gözetlerneyi
ihmal ediyor. Artık hilali görenlerin iki kişi olması, onların yanılmasını
kanıtlamaz, denilmiştir.
2- Şafii ve
Ahmed'e göre adil bir kişinin Ramazan hilalini görmesi kafidir. Ahmed'e göre o
kişi köle veya kadın bile olabilir. Şafii'nin de böyle bir kavli vardır. Fakat
güvenilir kavline göre görenin hür ve erkek olması şarttır. Ramazan'dan başka
ayların hilali için hür ve adil iki erkeğin şehadeti şarttır.
3- Malik ve
ashabına göre Ramazan ve Şevval hilali, adil iki kişinin veya doğruluğuna
kanaat getirilen asgari beş kişilik bir cemaatın görmesiyle bu hüküm; hilali
gözetlerneye önem veren bölgeye mahsustur. Önem verilmeyen bölgelerde adil bir
kişinin görmesiyle sabit olur.
Nevevi: Eğer
bir hakim bir kişinin hilali gördüğüne şehadet etmesi sonucunda Ramazan'ın
girdiğine hükmetmişse alimlerin icma'ı ile oruç tutmak mecburiyeti hasıl olmuş
olur. Ve bu hüküm nakzedilemez. Yukarıdaki ihtilaf, böyle bir hükmün
bulunmadığı hallere mahsustur, demiştir.