DEVAM: 10- YOLCULUKTA
ORUÇ TUTMAK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
بشار.
حَدَّثَنَا أبو
عامر. ح
وحَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرحمن بْن إبراهيم،
وهارون بْن
عَبْد اللّه
الحمال. قالا:
حَدَّثَنَا
ابن فديك
جميعا، عَن
هشام بْن سعد،
عَن عثمان ابن
حيان الدمشقي.
حدثتني أم
الدرداء، عَن
أبي الدرداء؛
- أنه قال: لقد
رأيتنا مع رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسلَّمْ
في بعض أسفاره
في اليوم
الحار، الشديد
الحر. وإن
الرجل ليضع
يده على رأسه
من شدة الحر.
وما في القوم
أحد صائم إلا
رَسُول اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ،
وعبد اللَّه
بْن رواحة.
Ebü'd-Derda'
(r.a.)'dan; şöyle demiştir: And olsun ki Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in yolculuklarının birisinde çok sıcak bir gün onunla beraberken
kendimizi öyle bir durumda gördüm ki; herkes sıcaklığın şiddetinden elini
başına koyuyordu. Cemaatımızda Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile
Abdullah bin Revaha (r.a.) den başka, oruçlu hiç kimse yoktur.
Diğer tahric:
Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tahavi ve Beyhaki de bunu benzer lafızlarla rivayet
etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Ebu Davud'un rivayetinde bu yolculuğun bir savaş
yolculuğu olduğu belirtilmiştir. Fakat hangisi olduğu bilinmemektedir. Bu
yolculuğun Mekke Fetih yolculuğu olduğu söylenmişse de kabule şayan
görülmemiştir. Çünkü bu savaştan önce vuku bulan Mute savaşında Abdullah bin
Revaha (r.a.) şehid edilmişti Telvih sahibi bu yolculuğun Bedir savaşı
yolculuğu olmasını muhtemel görmüşse de bu ihtimal de varid değildir. Çünkü
Ebu'd-Derda' Bedir savaşı tarihinde henüz müslüman olmamıştı.
Bu hadis,
yolculukta gücü yetenler için oruç tutmanın efdal olduğuna ve güeü yetmeyenler
için iftar etmenin efdal olduğuna delalet ediyor. Hadiste sözü edilen orucun
nafile oruç olduğu söylenemez. Çünkü bu hadisin Müslim'deki rivayetinde
Ebu'd-Derda (r.a.): "Ramazan ayında şiddetli sıcakta Resulullah (s.a.v.)
ile beraber bir savaşa çıktık." demiştir.
Ebu Hanife,
Malik, Şafii, Sevri, Fudayl bin İyaz ve Abdullah bin el-Mübarek yolculukta
Ramazan orueunu tutmanın efdal olduğuna hükmedenlerdendirler. Sahabilerden
Huzeyfe (r.a.) ve Osman bin Ebi'l-As (r.a.) da böyle hükmetmişlerdir. Enes,
Said bin Cübeyr ve ibrahim en-Nehai'den de bu kavil rivayet edilmiştir.