SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’S-SİYAM

<< 1665 >>

DEVAM: 11- YOLCULUKTA iFTAR ETMEK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن المصفى الحمصي. حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن حرب، عَن عبيد اللَّه بْن عمر، عَن نافع، عَن ابن عمر؛ قَالَ:

 - قال رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ: ((ليس من البر الصيام في السفر)).

 

فِي الزَوائِد: إسناد حديث ابن عمر صَحِيْح. لأن مُحَمَّد بْن المصفى، ذكره ابن حبان في الثقات. ووثقه مسلمة والذهبي في الكاشف. وقال أبو حاتم: صدوق. وقال النسائي: صالح. وباقي رجال الإسناد على شرط الشيخين.

 

İbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sjiiyle buyurdu, demiştir:

 

«Yolculukta oruç tutmak birr (matlub ibadet) den değildir.»

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: İbn-i Ömer (r.a.)'in hadisinin senedi sahihtir, Çünkü ravi Muhammed bin el-Musaffa'yı İbn-i Hibban sikalar arasında zikretmiş; Mesleme ve el-Kaşif'te Zehebi Onu sika saymışlar; Ebu Hatim: 0, çok sadıktır, demiş; Nesai de: °salihtir, demiştir, İsnadın kalan ricali, Buhari ve Müslim'in şartı üzerinedirler.

 

 

İbn-i Ömer (r.a.)'in hadisi Zevaid türündendir. Tahavi de bunu rivayet etmiştir,

Buhari, Müslim, Ebu Davud, Darimi, Beyhaki ve Nesai bunun bir benzerini Cabir bin Abdillah (r.a.)'den rivayet etmişlerdir,

 

AÇIKLAMA: Ka'b (r.a.)'ın Taberi'deki rivayeti uzun olup mealen şöyledir: "Şiddetli bir sıcakta biz Resulullah (s.a.v.) ile beraber sefere çıktık. Cemaatımızdan bir adamı, hasta gibi bir ağacın gölgesi altında uzanmış olarak gördük. Resulullah (s.a.v.): ''Arkadaşınızın nesi var, neresi ağrıyor?'' diye sordu. Sahabiler: Hastalığı yoktur. Lakin oruçludur. Sıcaklık ona çetin gelmiştir, diye cevap verdiler. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.): "Yolculukta oruç tutmanız, matlub ibadet değildir. Allah'ın size verdiği ruhsata sarılınız.'' buyurdu."

 

Zahiriyye ve Şia mezhebIerine mensub bazı alimler, bu hadisin zahirini delil göstererek: Yolculukta oruç tutmak günahtır ve tutulan oruç, geçersizdir, demişlerdir. Bu görüş, Ebu Hureyre, Ömer, İbn-i Ömer ve Zühri (r.a.)'den de nakledilmiştir.

 

Ahmed, Evzai ve İshak: Yolculukta oruç tutmak caizdir, tutmamak efdaldır, demişlerdir.

Ebu Hanife, Malik ve Şafii'nin dahil oldugu cumhur'a göre gücü yetenler için oruç tutmak efdaldır.

 

Hattabi bu babtaki hadislere şöyle cevap vermiştir: Bu hadisler; durumu yukarıda belirtilen, yani oruç tuttuğu için hasta gibi halsiz düşen kimselere mahsustur. Çünkü (1663 nolu) hadis ve benzeri hadislerde Nebi (s.a.v.)'in yolculukta oruç tuttuğu belirtilmiş ve (1662 nolu) hadiste Nebi (s.a.v.) Hamza el-Eslemi (r.a.)'i yolculukta oruç tutup tutmamakta serbest bırakmıştır. Eğer oruç tutmak matlup olmasaydı, onu serbest bırakmazdı.

 

Şafii bu babtaki hadisleri yolculuk ruhsatını kabul etmekten imtina edenlere yorumlayarak: Farz veya nafile oruç tutan bir kimse, hasta gibi perişan bir hale düşmesine rağmen ve Allah Ona ruhsat vermesine rağmen oruç tutmakta diretirse Onun tuttuğu oruç, matlub bir ibadet olmaktan çıkar. Hadisin manası şöyle olabilir: Yolculukta oruç tutmak farz olan ve terkedilmesi günah sayılan ibadet değildir, demiştir.

 

Tahavi de: Hadisteki "Bin"den maksad, mükemmel ibadettir. Maksad, yolculukta tutulan orucun ibadet cinsinden ihrac edilmesi değildir. Çünkü bazen yolculukta oruç tutmamak daha efdal ve

daha matlub ibadet olur. Mesela savaşta düşmanla karşılaşmak üzere olan bir mü'min, daha gÜçlü olmak için oruç tutmazsa daha çok sevap kazanır, demiştir