DEVAM: 15- UNUTARAK ORUCUNU YİYEN HAKKINDA GELEN
HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة،
وعلي بْن
مُحَمَّد.
قالا:
حَدَّثَنَا
أبو أسامة،
عَن هشام بْن
عروة، عَن
فاطمة بنت
المنذر، عَن
أسماء بنت أبي
بكر؛ قالت: - أفطرنا
على عهد
رَسُول
اللَّهِ صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ في
يوم غيم. ثم طلعت
الشمس.
قلت لهشام
أمروا
بالقضاء؟
قَالَ: فلابد
من ذلك.
Esma' bint-i Ebi
Bekir (r.anha)'dan: Şöyle demiştir; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
hayattayken bir bulutlu günde biz iftarımızı açtık. Sonra da güneş doğdu.
(Ravi Ebu Usame
demiştir ki:) Ben, Hişam'a: İftarını açanlar, o günkü orucunu kaza etmekle
emredildiler (mi?), dedim. Hişam: Kaza etmekten kaçış yoktur, dedi.
Diğer tahric:
Buhari, Ebu Davud, .Beyhaki ve Darekutni de bunu rivayet etmişlerdir
AÇIKLAMA: Hadis, güneşin battığına kanaat getirerek iftannı
açan, sonra güneşin henüz batmadığını anlıyan'a kaza gerektiğine ve kefaret
gerekmediğine delalet eder. İbn-i Sirin, Said b. Cübeyr, dört mezhep imamları,
Evzai ve başka alimler, bununla hÜkmetmişlerdir.
Mücahid, Ata',
Urve bin Zübeyr, Hasen-i Basri, Davud ve İshak'a göre kaza da gerekmez,
Bunların delili, Beyhaki'nin İbn-i Abbas (r.anh)'dan merfu' olarak rivayet
ettiği: ''Şüphesiz Allah, ümmetimin yanılmasını, unutmasını ve zorlandıkları
şeyleri bağışlamıştır.'' mealindeki hadistir, Fakat bu hadis, anılan şeylerden
dolayı ümmetin muahaze edilmiyeceği anlamında yorumlanmıştır, Muaheze
edilmemek, kaza'nın vacibliğini gerektirmez. Kuvvetli hüküm, cumhurun
hükmettiği, kazanın gerekliliğidir.
Bu ihtilaf,
şafak doğduktan sonra henüz şafağın sökmediğini zannederek bir şey yiyen
hakkında da cereyan eder. Yine kuvvetli olan hüküm, o günkü oruca kaza
edilmesidir,