DEVAM: 16- KUSAN ORUÇLU
HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
عبيد اللَّه
بْن عَبْدُ
الكريم. حَدَّثَنَا
الحكم بْن
موسى.
حَدَّثَنَا
عيسى بْن
يونس. ح
وحَدَّثَنَا
عبيد اللَّه.
حَدَّثَنَا
علي بْن الحسن
بْن سليمان،
أبو الشعثاء.
حَدَّثَنَا
حفص بْن غياث،
جميعا عَن
هشام، عَن ابن
سيرين، عَن
أبي
هُرَيْرَة، - عَن
النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
قال: ((من ذرعه
القيء، فلا
قضاء عليه.
ومن استقاء،
فعليه
القضاء)).
Ebu Hureyre
(r.a.'den rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir; «İradesi dışında kusan oruçluya kaza gerekmez. Kendini
kusturana kaza gerekir.»
AÇIKLAMA: Fedale (r.anh)'in hadisi Zevaid türündendir. Ancak
bunun bir benzerini Ebu Davud, Ebu'd-Derda (r.anh)'dan rivayet etmiştir.
Oradaki rivayette Ebu'd Derda (r.anh): "Resulullah (s.a.v.) kustu ve sonra
orucunu bozdu." demiştir. Sevban da Ebu'd-Derda (r.anh)'ın bu hadisini
te'yid etmiştir.
EI-Menhel
yazarı, Ebu'd-Derda (r.anh)'ın hadisini şöyle yorumlamıştır; Resulullah
(s.a.v.) nafile oruç tutmuştu ve kendi iradesiyle kustu. Bir ma'zeret
dolayısıyla bunu yaptı. Çünkü Allah Teala: «Amellerinizi iptal etmeyiniz.»
buyurmuştur. Bu hadis, alimlerce böyle yorumlanmıştır.
Tirmizi de: Bu
hadisin manası şudur: Peygamber (s.a.v.) nafile oruç tutmuştu, kustu ve zayıf
düştü. Bu nedenle de orucunu bozdu. Bu durumu açıklayan bazı rivayetler vardır,
demiştir.
Tirmizi'nin
işaret ettiği rivayet, müellifin bu hadisidir. Çünkü bu hadiste Peygamber
(s.a.v.)'in o günü nafile oruçla geçirmeyi itiyad haline getirdiği
belirtilmiştir. Hadisteki kusma işi isteyerek kusma anlamına yorumlanınca,
bundan sonra gelen hadise ters düşmez.
Sindi'nin
beyanına göre Beyhaki şöyle demiştir: Bu hadisin isnadı, münakaşa götürür
durumundadır. Eğer sahih ise kendini kusturan anlamına yorumlanır.
Beyhaki'nin
demek istediği yorum şudur: Oruçlu kendini kusturma ihtiyacını duymuş ve bu
yüzden kendini kusturmuştur.
EI-Menhel
yazarı, bu hadisin açıklaması bahsinde şöyle der: "Yani oruçluyken iradesi
dışında kusan bir kimsenin orucu bozulmaz. Ve o gün kaza etmesi gerekmez.
Kusmuk ağız dolusu da olsa hüküm budur. Dört mezhep imamı böyle
hükmetmişlerdir. Cumhura göre kusmuk ağza gelip dışarı atılması mümkünken ondan
bir şeyin boğaza dönmemesi şarttır. Aksi halde, yani dışarı atılması mümkünken
bunu yapmayıp bir kısmı boğaza geri dönecek olursa, kaza etmek gerekir.
Hanefi
alimlerinden Muhammed b. el-Hasan'a göre agza gelen kusmuk; kendiliğinden geri
dönerse, oruç bozulmaz.
Hanefi
alimlerince sahih sayılan kavil budur. Ebu Yusuf'a göre, kusmuk ağız dolusu
olursa kendiliğinden geri dönmesiyle bile oruç bozulur. Yani Muhammed'e göre
kişinin iradesi esastır. Ebu Yusuf'a göre ağız dolusu olması esastır. Bu
esaslardan hareketle dört mesele doğar:
1- Kusmuk, ağız
dolusundan az olup kendiliğinden geri döndüğü zaman Ebu Yusuf ile Muhammed'in
ittifakıyla oruç bozulmaz. Çünkü Muhammed'in esas saydığı irade durumu yoktur.
Ebu Yusuf'un esas saydığı ağız dolusu durumu yoktur.
2- Kusmuk ağız
dolusundan az olup bunu iradesiyle yuttuğu zaman Ebu Yusuf'a göre oruç bozulmaz.
Çünkü ağız dolusu durumu yoktur. Seçkin kavil de budur. Muhammed'e göre
bozulur. Çünkü iradesiyle yutmuştur. ,
3- Kusmuk ağız
dolusu olup tamamı veya bir parçası kendlliğinden geri döndüğü zaman irade
durumu bulunmadığı için Muhammed'e göre oruç bozulmaz. Sahih olan da budur.
Ağız dolusu olduğu için Ebu Yusuf'a göre bozulur.
4- Kusmuk ağız
dolusu olup tamamını veya bir parçasını iradesiyle yuttuğu zaman, ikisinin
ittifakıyla oruç bozulur.
Hadisin ikinci
cümlesinin manası şudur: Kişi oruçluyken kendisini kusturursa orucu bozulur ve
kaza gerekir. Ali. İbn-i Öıner, Zeyd b. Erkam, dört mezhep. imamları ve başka
alimlerin (r.anhum) kavli budur.
İbn-i Mes'ud
(r.anh), İkrime. Rabia ve el-Kasım'a göre kusmuk iradesiyle boğaza dönmedikçe
kusmanın hiçbir çeşidiyle oruç bozulmaz. Fakat birinci görüş kuvvetlidir.